İlk 45 dakika bittiğinde Trabzon'da aynı sürede elde edilmiş 3 gollü üstünlüğün çok uzaklarındaydı Galatasaray.
Üstelik rakibinin orada yaptığı hataları kendisi burada tekrarlıyordu. Bir türlü organize olup oyun kuramıyor, hemen hiç pas yapamıyor, devamlı top kaptırıp rakibin peşinden koşmak zorunda kalıyordu.
Ortaalanda Zokora ve Colman'la oyuna egemen olan Trabzonspor, Olcan ve Alanzinho'nun getireceği topları Burak'ın bitiriciliğiyle skora dönüştürme amacındaydı. Yani sezon boyunca ezberi denilebilecek modele dönmüş olmanın rahatlığı içindeydi Bordo Mavililer. Üstelik de kaybedecekleri birşey de yok gibiydi.
Saha dışı etkenler elbette ki önemli ama Sarı Kırmızılı takımın 4 gün içindeki bu düşüşüne anlam vermek de kolay değil. Ayrıca, 'Nasıl olsa kazanırız' havasının en güçlü takımları bile nasıl düşürdüğünü oyunculara anlatmak hiçbir durumda mümkün olmayabiliyor. En kolay görünen maç bile çalışmadan kazanılmıyor.
Necati ve Elmander'in hemen hiç top tutamayışları, Engin ve Emre'nin verimsiz çırpınışları, Selçuk'un da oyun akışı nedeniyle bir türlü öne çıkamayışı elbette ki Trabzonspor'un etkili oyunuyla birlikte Cim Bom'u tıkanıklığa düşüren faktörlerdi. Eboue ile Hakan Balta'nın kanattan hemen hiç gelemeyişleri de bunlara eklenince Galatasaray kıpırdayamaz oldu.
Belki değil kesinlikle Cim Bom sezonun en az pozisyon bulabildiği maçına mahkum oldu. Terim'in Emre Çolak-Aydın Yılmaz değişikliği de pek derde deva olacak gibi değildi. Arena'da rakibini henüz hiç yenememiş olan Galatasaray için yeni bir kâbus kapıda görünüyordu. Öyle de oldu.
Terim'in gol umudu olarak Baros'u almak zorunda kalışı bir çaresizlik itirafıydı ki taraftar da bunun farkındaydı. Her zor durumda olduğu gibi sık sık "Re re re ra ra ra" tezahüratıyla takımı ayağa kaldırmaya çalışması bundandı. Bu gazla bulunan tek pozisyonun ofsayta takılması talihsizlik miydi, sanmıyorum. Birazcık dikkat o sorunu çözebilirdi.
Oyunun son bölümünde Sarı Kırmızılı takım baskılı görünse de neyi nasıl yapacağını bilmeyen dört forvetinin oluşturduğu kargaşadan istediği sonucun çıkması olanaksızdı. Maçı durdurup ilk karşılaşmada neyi nasıl yaptıklarını göstermek yararlı olabilirdi Sarı Kırmızılı oyunculara. O daha da olanaksızdı, tıpkı bu maçı kazanmak gibi...
Trabzonspor'un Galatasaray'a karşı yeterli direnç göstermediği yolunda sitemde bulunan değerli ve tarafsız futbol adamları sanıyorum ki dün akşamki maçtan hoşnut kalmışlardır. Ne diyelim, keyifleri ve mutlulukları daim olsun. Memlekette herşey onların istediği gibi yürüyor, bu da eksik kalmasın bari. Hayırlarla...
Dört günde zaferden çöküşe
03 Mayıs 2012 13:38
![Dört günde zaferden çöküşe](https://media06.ligtv.com.tr/img/news/2012/5/03/ahmet.jpg)