Arena'da soluk soluğa bir futboldan çok hatalar zinciri izledik. Gollerin çoğunun beceri ürünü değil, hatalar sonucu oluşu Galatasaray maçlarının klasiği haline geliyor.
Burak'ın attığı golde bile savunma hatası açıktı, ama Sarı-Kırmızılı takıma ligdeki bininci galibiyeti getirdiği için önemli demekle yetinelim.
Aslında Ertuğrul Sağlam, güçlü rakibinden nasıl puan alınacağını biliyordu, ama takımının bunu yapıp yapamayacağı kuşkuluydu. Sadece 72 saat önce büyük bir bölümü on kişi olmak üzere 120 dakikakalık çok yıpratıcı maç oynamış takımı aynen sahadaydı.
Bu durumdaki takımın ilk 20 dakikada önde basıp Galatasaray'ı sıkıntıya sokması takdir edilecek bir durumdu. Üstelik Yeşil-Beyazlı ekip bunu maçın sonuna kadar sürdürdü ve istediği golleri de buldu. Maçı güzelleştiren de onların bu cesareti ve becerisi oldu.
Cim Bom henüz geçen sezonki kalitesinde bile değil. Yapılan transferlerden sadece Umut'un katkısı var. Emre Çolak ve Selçuk'un çabası takımı ayakta tutuyor. Öteki bazı oyuncular da zaman zaman onlara katılıyor. İlk golü bulduktan sonraki bölümde uzun süreli topa sahip olduğu dakikalarda bile Galatasaray futbol adına hiçbir şey üretemedi. Oynuyormuş gibi yapmakla yetindi.
Bunun başlıca nedenleri, iki kanadın hiç işlemeyişi, Umut'la Elmander arasında bağlantı olmayışının yanında kendilerine atılan topları almaktaki beceri eksiklikleri, Melo'nun hazır olmayışından doğan sorunlar ve Hamit'in büyük çabasına karşın etkili olamayışıydı.
Bursaspor kazandığı her topla Galatasaray'dan çok daha etkili biçimde hücuma çıktı. Sarı-Kırmızılı takımın yediği gollerde duran toplardaki savunma ve kaleci hataları daha şimdiden bezdirici bir hal aldı. Ujfalusi'nin yokluğu elbette ki önemli bir sorun ama o varken de aynı goller yeniyordu. Terim kısa sürede buna transfer ya da başka bir yolla çözüm bulamazsa Devler Ligi maçlarınn çok sıkıntılı geçeceği açık.
Beraberliğin ardından yeniden üstünlüğü bulabilmek için Burak ve Amrabat'tan medet ummak doğal sayılsa bile onların Umut'la birlikte çarpışan arabalar gibi oynamaları haliyle verimlerini düşürdü. Bursaspor'un yorgunluğu, Galatasaray'ın dağınıklığıyla birleştiğinde çılgın bir son bölüm izledik. Amrabat'ın Kayserispor'daki gibi her topun kendine atılması beklentisi içinde olması arkadaşlarıyla maç içinde arasını bozdu. Ama kısa süre oynayıp ikinci ve üçüncü gole katkıda bulunması önemliydi. Burak da attığı golle görevini yapmış oldu. Elbette ki, böyle bir karşılaşmada üç puanı cebine koymak güzeldi. Ama maçtan mutlu ayrılan Galatasaraylı taraftar sayısı da çok değildi.
Soluk soluğa bininci galibiyet
03 Eylül 2012 13:38