Galatasaray Antalya'da çok keyifli bir Akdeniz akşamı yaşarken bu sezon oluşturduğu güçlü kadrodan alabileceği verimin de ilk belirtileri ortaya çıkmaya başladı. 4 golün 3'ünde bu sezonki transferlerin imzasının oluşu görmezden gelinebilecek gibi değildi.
Geçen sezonki Antalyaspor-GS maçı izlenmesi ve anlatılması zor bir futbol işkencesiydi. İki tarafın da gol pozisyonuna bile giremediği karşılaşma futbolumuz adına insanı derin bir umutsuzluğa düşürecek türden anlamsız bir didişme şeklinde geçmişti.
Bunda asıl kusur evsahibindeydi. Güçlü rakibiyle futbol diliyle başedemeyeceğini bildiğinden onu uyutmayı yeğlemişti. Taraftarlar da sanki bunu baştan bildiklerinden maç neredeyse boş tribünler önünde oynanmış, insana her bakımdan acı veren berbat bir gösteri olmuştu.
Bu kez Cim Bom aynı tuzağa düşmedi. Milli maç sonrası ya da M.United öncesi gibi mazeretlere sığınmaya gerek duymadan oyununu oynadı. Maçın başında gelen gol aynı zamanda bu işin kimi zaman ne kadar kolay olabildiğini gösterir gibiydi. Amrabat'ın akıllı taç atışını takip eden Elmander hiç de zor sayılamayacak bir vuruşla işi bitirdi.
Sonrasında evsahibi oyunu dengeledi ve ortaalanda topa daha çok sahip olup Galatasaray kalesine kolay inmeye başladı. Bunda Elmander'in sakatlığının nüksetmesiyle etkinliğinin azalmasının yanında Mehmet Özdilek'in oyun planı da etkili oldu. Selçuk ve Melo'ya iyi basınca Galatasaray tıkandı.
İlk yarının sonunda bunalır gibi olan Galatasaray'da tipik bir Amrabat golü maçın kırılma noktasıydı. Tabii İsaac'in Muslera'ya yaptığı anlamsız hareket maçı bitiren asıl neden oldu. Evsahibi 11 kişiyle karşı koyamadığı güçlü rakibi karşısında bu haliyle hiçbirşey yapamazdı.
İkinci yarının başında Burak Yılmaz'ın nefis serbest atış golü Galatasaraylıların keyfini artıran bir gelişmeydi. Burak'ın müthiş vuruşu kadar atışı kullanmaktaki kararlılığı da dikkat çekiciydi. Kaleci Sammy ilk iki golde de yetersiz kaldı ama sonrasındaki kurtarışlarıyla daha büyük farkı önledi. Umut'un golünde sakatlanma pahasına müdahalesi de yetmedi.
Terim'in Hamit'in yerine Aydın'a yer vermesinin nedensiz olmadığını gördük. Aydın birkaç parlamayla idare etmek yerine oyuna daha çok katılmaya başladı. Hem fizik gücü hem oynama becerisi artmış bir Aydın, elbette ki Sarı Kırmızılıları mutlu ediyor... Cris'in ilk maçındaki verimi tatminkardı, tecrübesiyle takımını rahatlattı, tek sorun gördüğü kart oldu.
Maçın yıldızı Amrabat oldu. 1 gol, 1 gol pasının yanında son golde de pay sahibiydi. Bu sezonun en parlak adamlarından biri görünümündeki Emre Çolak'ın kulübede kalışı da hafta içinde idmanda attığı gereksiz çalımların cezası gibiydi. Yekta ve Çağlar'ın forma şansı bulması Terim'in her oyuncusundan yararlanma isteğini gösteriyordu. Ancak Yekta'nın iki metreden atamadığı gol umarız ki bir M.Batdal durumunun yaşanmasına yol açmaz.
Akdeniz'de Manchester morali
16 Eylül 2012 14:29