Öncelikle Hollandalı’ya ‘hoşgeldin’ demek lazım. F.Bahçe’nin son Hollandalı’sı Van Hoijdonk hâlâ sarı-lacivertliler için unutulmazlar listesinde ve çok özel bir yere sahip. Dün gördük ki Dirk Kuyt da tıpkı vatandaşı Van Hoijdonk gibi F.Bahçe’de efsaneler arasına girecek. Kuyt’ın kalitesini tartışmak futbolun gerçeklerine ihanetten başka birşey olamaz.
Bence bu sezon ülkemizdeki üst düzey transferler içinde en iyisi Dirk Kuyt’tır. Çünkü o, komple bir oyuncu ve lider. Dün her yerde vardı, sahada neredeyse basmadık çimen bırakmadı ve asli görevi olan gol atmayı da unutmadı. Görünen şu; F.Bahçe’nin yıllardır aradığı ‘joker’ Dirk Kuyt’tır...
Bu skor iki takım arasındaki kalite farkının net göstergesidir. Şükrü Saracoğlu Stadı’ndaki maç bir Aykut Kocaman klasiğidir. Ama dünkü galibiyet için de elbette Aykut Kocaman’ın hakkını teslim etmek lazım. İlk 15 dakikada oynattığı tempolu ve baskılı oyun, F.Bahçe’ye turu getirdi. Ancak oyuncu tercihlerinde yine ‘saplantılı’ davrandı. Özellikle gol atmak zorunda olan F.Bahçe’nin Selçuk ve Cristian Baroni ikilisiyle oyunu kurmaya çalışması hedeflenen sonuçla ters orantılıydı.
EGEMEN-BEKİR UYUMSUZ
Selçuk Şahin savunma önünde yana ve geriye pas verme becerisi nedeniyle oynatıldığı için dün görevini yaptı. Ama ihtiyaç dikine oynayan, oyunu rakip alana yığan ve özellikle de Alex’e olumlu pas dağıtabilmesi için boş alan yaratan oyuncuydu. Cristian Baroni’ye de bu görev verilmediği için bu açık hiç kapatılamadı. Kısacası farklı skora karşın Emre Belözoğlu’nun eksikliği yine hissedildi.
Bu maçın Kuyt kadar ve belki de Kuyt’tan daha önemli ismi Volkan Demirel’dir... 54. dakikadaki penaltıda gole izin vermeyerek geceye damgasını vurdu. İki tane de çok önemli ve neredeyse bire bir diyebileceğimiz top çıkardı. Farklı galibiyette Volkan’a bu kadar iş düşmesinin ana nedeni, Egemen ve Bekir arasındaki uyumsuzluk. Tek tek baktığımızda iki stoper de başarılı göründü. Ne var ki, adam paylaşma, top takibi ve özellikle de alan parselizasyonunda ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Allah’tan Yobo döndü de sıkıntı atlatılabilecek noktada görülüyor.
TAKIM OLGUSU
Gökhan’ın dünkü galibiyetin mimarlarından biri olduğunu mutlaka belirtmeliyiz. Özellikle Kuyt’a yaptığı asiste aynı yerden iki pozisyonda topu ısrarla havaya diken Mehmet Topuz’a ‘nasıl asist yapılırı’ göstermesi çok önemliydi. Ve Sow... Bu kadar egosu ve bonservisi yüksek bir golcünün maçın bitmesine 3 dakika kala yüzünü hiç buruşturmadan oyuna girmesi ve olağanüstü bir gol atması F.Bahçe’deki takım olma ruhunun ne denli yüksek olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Volkan’ın kalesinden çıkıp Sow’un yanına kadar gelmesi ve onu kutlaması da takım olarak Senegalli’ye ne kadar ihtiyaç duyulduğunu ve onu ne kadar sahiplenildiğinin göstergesiydi. Son söz; Krasic ve Yobo’lu F.Bahçe, temposunu biraz daha arttırsın kolaylıkla Şampiyonlar Ligi’ne çıkar.
Hoşgeldin Hollandalı
09 Ağustos 2012 12:02