Anlamsız ısrar

AYKUT Kocaman’ın bu inadını anlamak sanırım deveye hendek atlatmaktan daha zor... Geçen sezonun en faydalı oyuncusu Cristian, “Sorumluluk almıyor” diye kadroya alınmadı. Cristian’ın oyunu ile banko oynayan Selçuk’un üstlendiği sorumlulukla karşılaştırıldığında Brezilyalı’ya ciddi bir haksızlık yapıldığı aşikar. Aykut Kocaman’ın tercihidir, saygı duyalım...

PEKİ, Stoch kenardayken santrfordan, sol kanat oyuncusu, kanattaki becerisiyle tanınan Kuyt’tan da santrfor yaratmayı da bir antrenör tercihidir diye doğal karşılamak mı gerekir? Bu tamamen takıntıdır. M.Topal’ın olduğu yerde yanına Selçuk’u koymak ise cesaretsizliktir.

NEDEN bir türlü ileri çıkmayan dörtlü savunmanın önüne Selçuk-M.Topal ikilisi ısrarı var, anlamak mümkün değil. Hani sayılara, koşu mesafelerine bakarak kadro oluşturuyor ya Kocaman ve onun içindir ki topu olumlu kullanma becerisi sıfıra yakın olmasına rağmen ama sürekli koşan M.Topuz’u tercih ediyor. Böyle bir ısrarınız varsa o zaman koyarsınız adaşı M.Topal’ın yanına, çekersiniz Kuyt’ı gerçek yerine, kenarda paslanmaya yüz tutmuş Stoch’u sol çizgiye yerleştirirsiniz, Sow da gider gerçek yerine. Hemen hemen herkesin gördüğü bu doğal uygulama ne Kocaman’ın planlarında var ne de yardımcılarının dağarcığında var.

BU HAYÂLCİLİKTİR!
ŞİMDİ yazınca yine mi Alex diyecekler... Ama dün herkes gördü. Alex varken hiç değilse biraz daha fazla pas yapıyordu bu takım. O çıktıktan sonra şuursuzluk aldı başını gitti. Zaten oyun disiplini yoktu, bunun üstüne bir de hücumla savunma arasındaki boşluk iki katına çıktı. Top kaybı sayısı da aldı başını gitti.

GEÇEN sezon dikine oynamıyor, sürekli yana ve geriye pas yaparak oyunu ileriye taşımaya çalışıyor diyerek eleştiriyorduk F.Bahçe’yi. Şimdi o halini bile arar duruma geldik. Selçuk’tan yaratıcı oyuncu olmasını beklemek Topal’dan da oyunu ileriye taşımasını istemek, F.Bahçe’de giderek artan futbol fantazisine hayâlciliği de katmak demektir. Bu takımın sorunu ne Alex’tir, ne de eksik transferdir. Ana sorun Kocaman’ın tercihleridir. Yanlıştan dönmek, yanlışta ısrar etmekten daha iyi sonuç doğurur. Futbol tarihi de bu tür geri dönüşlerle doludur...