OLMUYOR, olmuyor, olmuyor... Aykut Kocaman çıkıp kendi oynasa bile F.Bahçe’nin üzerindeki bu ölü toprağının temizleneceği yok.
Kağıt üzerinde bakın, Türkiye Ligi’nin en pahalı, en kreatif, en kıskanılan, en kaliteli takımı... Kimler yok ki! Liverpool’dan geleni var... Juventus’tan, Valencia’dan, Chelsea’den, Lille’den. Türk olanların nerdeyse tamamı milli oyuncu. 18 kişilik kadroda Alex ve Baroni milli takıma çağrılmıyorlar. Varın gerisini siz düşünün. Ve bu takım Türkiye’nin şu sıralar en kötü futbol oynayan 2 takımından birisi.
FUTBOLDA elbette fiziki performans, koşular, tempo, bunlar çok önemli meziyetler. Ama özellikle ligde kazanmak için illa atlet olmanıza gerek yok ki. Futbolun ne 100 metreciye, ne de 10 binciye ihtiyacı yok. Adı üzerinde, ‘takım olun’ yeter.
F.BAHÇE’YLE ilgili en üzücü nokta şudur: Geniş kitlelere hitap eden, büyük hedefleri olan takımlar maç kaybederken de kazanırcasına mücadele ederler. Yani yenilmenin de bir adabı olur. Pozisyon üretirsiniz atamazsınız, vurursunuz toplarınız direkten döner. Savunma yaparsınız rakibin direncini engellersiniz ama bir sürpriz golle kaybedersiniz. Allah aşkına bunların hangi biri vardı F.Bahçe’de? Dün yoktu, zaten bu sezon hiçbir maçta olmadı ki!
BİR Alex tartışmasıdır aldı başını gitti. Bırakın Alex’i. Bu takımda tartışılacak ana nokta 4 kötü stoperdir. Ne ilginçtir ki bu 4 kötü stoper de kendi milli takımlarının oyuncuları. İşte dünkü 2 gol... İkisinde de Egemen’in akıl almaz hatası. Bu seviyeye gelmiş bir stoperin pozisyon hatası yapmasını, hemen yanı başındaki rakip oyuncuya kafa vurdurmasını (Hem de olduğu yerden yükselerek) izah etmek mümkün değil.
ÇÖZÜM İSTİFA DEĞİL
ŞİMDİ bu kadar fundemental eksikliği varken (hele ki milli olmuş futbolcuların), oyuncular 15 bin km koşsalar ne yazar!
KOCAMAN’IN oyuncu tercihlerini eleştirebiliriz. Değişikliklerle ilgili olarak ağır eleştirilerde de bulunabiliriz. Ama sahada oynaması gereken 11 oyuncunun hepsinin birden performansının kötü olmasının mutlaka başka nedenleri de vardır.
NASIL?ki Terim, Ordu mağlubiyetini bir musibet olarak kabul ediyorsa Kocaman’ın da dünkü perişanlığı öyle algılaması gerekir. Elbette G.Saray’ın musibet sayısıyla F.BAhçe’nin arasında dağlar kadar fark var. Ama sonuçta dünkü kötü F.Bahçe hala şampiyon adayıdır.
Çözüm; Aykut Kocaman gitsin, Alex kalsın değil. Çözüm, bu ekip, nasıl takım olur, sorusunun yanıtında yatıyor.
Perişanbahçe!
30 Eylül 2012 14:19