ALEX’İ kadro dışı bırakan Aykut Kocaman için tam anlamıyla bir test maçıydı..
Takımın el freni olarak değerlendirdiği Alex olmadığına göre, çok sevdiği ve F.Bahçe’ye uyarlamak istediği 4-3-3’ü oynatabilecekti Aykut hoca... Ama ne ilginçtir ki eski sistemiyle başladı maça. Böylece “Alex mi, sistem mi?” sorusunun yanıtını vermiş oldu Kocaman.
F.BAHÇE teknik ekibinin dünkü maçtan ne gibi değerlendirmeler çıkarttığını S.Moskova karşısında göreceğiz. Ama ama benim gördüğüm “Kral hâlâ çıplak.” 3 puana ve ileride önceki maçlara oranla daha fazla basmasına karşın F.Bahçe’de sorun yumağında ciddi bir çözülme yok. Aksine bu 90 dakikayla birlikte daha da büyüdü.
MAÇTAN birkaç gözlem aktarayım; İlk 45 dakika rakibe çıkarken baskı kurmak isteyen Krasic-Kuyt-Sow üçlüsü ile onların arkalarında kalan diğerleri arasında 50-60 metre boşluklar oluştu. Bu sürede F.Bahçe’nin o çoook güçlü savunması (!) ısrarla çakılı oynadı... Krasic’i sola hapseden, Stoch’un kenarda turşusunu kuran, geçen yılın en özel ismi Baroni’ye kesik atan Aykut Kocaman, 2. yarıya M.Topuz’u göbeğe çekerek başladı. Ve bu hamle Hikmet Karaman’ın ekmeğine yağ sürdü. Sonrasında F.Bahçeliler ölüp ölüp dirildiler. İlk yarı 2, ikinci devre ise tam 5 pozisyonda Mert devleşti.
F.BAHÇE’NİN M.Topal ile bulduğu gol öncesinde elle oynama yok, top oyuncunun göğsünden eline değiyor. Devamında ise Topal eliyle topu kontrol ediyor ve golü atıyor. Yani golün geçerli sayılmaması gerekir. Yardımcı bu pozisyonu net biçimde kaçırdı.
‘YILDIRIM’ DÖNÜŞ!
VE gelelim Aziz Yıldırım’ın yeniden sahalara dönmesine. Yıldırım’ın “Aykut hocanıza sahip çıkın” anonsu maçın önüne geçti ve bambaşka tartışmaları da gündeme getirdi. Görünen o ki seyircinin protesto olarak algılanacak her tezahüratında Yıldırım mikrofonu eline alacak. Kocaman’ın böyle kollanmaya, korunmaya ihtiyacı yok. O zaten geçtiğimiz yıl rüştünü olağanüstü bir performansla ispat etmişti.
DÜNÜN özeti şudur; Alex olmayınca sarı-lacivertli ekibin temposu çok daha artacak, rakibe çok oyuncuyla baskı kurulacak, dönen toplar güçlü orta saha (!) eksiksiz toplanacak, savunma daha ileri çıkabilecek deniliyordu. Beklentiler bu yöndeydi. Ama öyle olmadığı görüldü. Kısacası F.Bahçe’de Alex olsa da olmasa da sorunlar hemen hemen aynı. Orta sahada Emre Belözoğlu’nun eksikliğini gideremediğiniz sürece, kalede Mert de olsa Volkan da farketmez, F.Bahçe taraftarı ölüp ölüp dirilir.
Skor kimseyi yanıltmasın
26 Ağustos 2012 14:33