Hangi işte ve ne zaman olursa olsun iyi başlamak önemlidir. Hırvatistan yıkımından aylar sonra sahaya çıkan Milli Takım yeni hocası ve epeyce değişmiş kadrosuyla pek umut verici bir başlangıç yapamadı.
Hiç mazeret aramaya kalkmayalım, yıllardır hazırlık maçlarının sandığımızdan çok daha önemli olduğunu anlatmaya çalışmaktan yoruldum.
Tam 'bu iş olacak' demeye hazırlanırken gol yedik; hem de kötü bir gol. Rakibin en yukarıdaki Avrupa ekiplerinde yer alan üç oyuncusundan biri olan Espanyol'dan Vladimir Weiss'in sağdan dalışına ne Caner engel olabildi, ne de savunmanın göbeğindeki iki adamımız kıpırdayabildi. Kalecimiz de süpermen değildi elbet. Biz de 'bu ne!' diye birbirimize bakmak zorunda kaldık.
İlk kez birarada oynamayı bırakın Ay Yıldızlı heyecanı yeni yaşayan oyunculardan kurulu bir takım ilk 20 dakikada hiç de kötü görünmedi. Özellikle oynama istekleri etkileyici idi. Arda ve Nuri'nin yönetiminde Olcan ve Mustafa Pektemek'le sonuca gidebilecek gibi görünüyordu. Ancak ortaalanda biraz dirençsiz kaldığımız da açıktı. Sadece M.Topal'la bu geniş alanda zorlandık.
Golü yiyince bozulmamış gibi yaptık ama durum pek de öyle değildi. Özellikle Napolili Marek Hamsik'in akıl ve becerisine karşı koymakta zorlanıyorduk. Nitekim yine onun getirdiği bir topu Stoch, Fenerbahçe maçlarından alışkın olduğumuz şekilde ağlarımıza gönderirken Gökhan Gönül'ün çabasının topu kesmeye değil de tam tersine ağlara gitmesine yol açması talihsizlikti.
İkinci yarıda Burak'la hücum gücümüzü artırmamız, ardından Mevlüt Erdinç'i oyuna almamız pek işe yaramadı. Rakibin Liverpoollu Skertel önderliğindeki bilinçli savunmasını aşamadık. Kafa vurabilecek adamımız yokken sürekli havadan oynamaya çalışmamız bilinçsizlikten değil çaresizliktendi. Ömer Toprak'la çok geç gelen golümüzün teselli olacak bir yanı yoktu.
Bugüne kadar 5 maçın 4'ünde yenilip sadece 1'inde berabere kaldığımız rakibimizin geçen zaman içinde bizden daha büyük aşama yaptığı ortada. Biz herşeye sıfırdan değilse de biraz aşağıdan başlamanın sıkıntısını çekeceğiz. 5,5 milyonluk bu minik ülke şu anda FIFA sıralamasında bizden epeyce geride ama önümüze geçmeleri çok zaman almaz. Çünkü bize oranla daha sağlam bir futbol geleneğine yaslanıyorlar. Birlikte oynamayı ve kuralları zorlayan sertliği iyi biliyorlar.
Maçın tadı kaçınca Bursalı futbolseverlerin Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın aleyhine tezahürat yapmaları, Şehitler Ölmez türünden futbol dışı sloganlara yönelmeleri, değiştirilen oyuncularımızın yuhalanması, sadece İstanbul'da değil Anadolu'da da Milli Takım taraftarlığı sorunu yaşadığımızı ortaya koyar gibiydi. Kısacası, Bursa'da her bakımdan tatsız bir gece yaşadık.
Hazırlık maçı önemlidir
01 Mart 2012 12:52