Futbolun temel doğrularından biri bu. Kupa eşleşmesi, Sarı Kırmızılı takıma kendi sahasında formalı olarak idman yapma olanağı verdi. Beklendiği gibi pek birşey oynamadan farka gidip kupada turladı.
Kupanın sürekli değişip duran formatında, bu tür bir eşleşme durumunda maçın mutlaka güçsüz rakibin sahasında oynanması sağlanması hoş olurdu. Yıllardır bu keyiften yoksun olan Adanalılar Fatih Terim ve Hasan Şaş'ın takımını ayrı bir istekle konuk ederlerdi. Orada dolu tribünler önünde oynanacak maç hiç kuşkusuz daha işlevsel ve anlamlı olurdu. Nitekim bu maçın da en ilginç yanı kendilerine ayrılan tribünü dolduran konuk taraftarlardı.
Geçmişte bu gibi maçlarda olmadık sıkıntılar yaşandığı görülmüştü. O nedenle Cim Bom 'nasıl olsa kazanırız' havası içinde değildi. Zaten Terim'in böyle birşeye izin vermesi sözkonusu olamazdı. Ancak hemen her oyuncunun 'çaktırmadan kendini gösterme' isteği oyunu bozdu. Ayrıca yoğunlaşma yetersizliği nedeniyle yürek hoplatan hatalar yaptı Galatasaray savunması ama rakibin bundan yararlanabilecek gücü yoktu.
Sadece Terim döneminde değil başka teknik adamların da milli takımın savunma göbeğinde Servet'le Gökhan Zan'ı oynatmış olduklarını hatırlamak insanı şaşkına çeviriyor. Onların böyle bir rakip karşısında yaptıkları tüyler ürpertici hatalar geçen sezonki facianın açıklamalarından biriydi.
Özellikle Servet'in oynamadığı dönemde bu kadar geri gidebilmeyi becermesi azımsanacak bir iş değil. İnanılmaz hatalarını takımının gol yemesini sağlayıncaya kadar sürdürmesi ilginçti.. Cim Bom'un milli takım düzeyinde aldığı Çağlar da epeyce eksilmiş. Kaleci Ufuk'un iyi bir yedek olmaya yönelmesine sevinmek mümkün mü, bilemem!
Elbette ki uzun boylu bir teknik yorumu geriktiren karşılaşma değildi. Sarı Kırmızılı takımın bir bölümü anlaşılabilir nedenlerle yaşadığı dağınıklık maçı tatsızlaştıran etkenlerin başındaydı. Sarı Kırmızılı takımda Engin'in görev ciddiyeti en dikkate değer noktaydı. Kaptan Ayhan da ona katıldı. Sercan biraz kıpırdanır gibi oldu. Attığı iki gol görmezden gelinemezdi. Riera'nın bir türlü topu ayaklarına dolaştırma perişanlığından kurtulamayışı ilginçti. Sabri'nin maç eksiğinden doğan sıkıntının giderilmesi de biraz zaman alacak. Ceyhun da niye oynatılmadığını açıklar gibiydi. Böyle bir maçta üç golden sonra kimsenin oynamak istemeyişi anlaşılabilir gibiydi ama hiç değilse taraftarın görmek istediği Mertan'ı oynatacak akıl ve beceriyi de ortaya koyamadı Galatasaray. Güney ekibinin gol atmaya çok yaklaştığı dakikalarda topu ağlarında görmesi haliyle gardını düşürdü ama ille de bir şeref golü hedeflerine ulaşmadan İstanbul'dan ayrılmadılar.
Livorno olayı nedeniyle Adana Demirspor'a duyduğumuz sempati en üst noktaya çıkmıştı. Dün akşamki mücadeleleriyle bir kez daha gönlümüzü kazandılar. Hem sahada hem tribünde güzellikler gösterdiler. Bunun ötesinde bir hedefleri de yoktu zaten.
En iyi idman maçtır!
11 Ocak 2012 13:04
![En iyi idman maçtır!](https://media04.ligtv.com.tr/img/news/2012/1/11/lz_AhmetCakir.jpg)
2
Sayın Üyemiz, yorum yapabilmek için lütfen giriş yapınız.
daha eski yorumlar
![](/App_Themes/2011/gfx/ajax-loader.gif)
danker2311.01.2012 19:43:45
buraya apaçiler yazmasa ne güzel olur:d mahvettiniz türkçeyi ş lere bak..
Web'den gönderildi.
Puan Ver:
%100
%0
Bu yoruma cevap yaz
styla_3811.01.2012 14:52:08
ne alaka arkadas; rakibin gücü yoktu. adamlar o kadar gol pozisyonu buldu. galatasarayda futbol denen bir $ey yoktu. ayhan, caglar, ufuk ve riera di$i 20 ya$i gecmi$ oyuncularin hepsini yollayacaksin.
Web'den gönderildi.
Puan Ver:
%33
%67
Bu yoruma cevap yaz