U19 Avrupa Kadınlar Futbol Şampiyonası'nda jeneriklik bir gol atıldı.
Real Madrid ve Milan arasında oynanan hazırlık maçında Cristiano Ronaldo yine klasını gösterdi. Portekizli yıldız, Ronaldinho ile özdeşleşen "Bakmadan Pas"ta yeni bir sayfa açtı.
Fenerbahçe'nin Hollandalı futbolcusu Robin van Persie, sarı-lacivertli takımda çok mutlu olduğunu söyledi. FBTV'de yayımlanan programa katılan Hollandalı futbolcu, İstanbul'a geldiği andan itibaren herkesin kendisine yardımcı olmaya çalıştığını belirterek, "Yeniliklere açık olmak zorundayız. Olayları akışına bırakmak zorundasınız. Ben böyle değerlendiriyorum. Yeni bir ülkeye gittiğinizde rahat olmak ve olayların işleyişini izlemek zorundasınız ama şu ana kadar çok mutluyum. Şunu da belirtmem gerekir, aileme de gösterilen ilgiden dolayı çok mutluyum" şeklinde konuştu. Fenerbahçe formasıyla ilk kez Shakhtar Donetsk maçında sahaya çıkan Hollandalı futbolcu, sarı-lacivertli taraftarlar karşısında oynamanın mutluluk verici olduğunu anlatarak, şunları kaydetti: "Oyuna girdiğim o anda çok büyük bir gurur yaşadığımı söyleyebilirim. Böyle harika bir taraftar grubunun, topluluğunun önünde oynamak benim sabırsızlıkla beklediğim bir şeydi. Taraftarımız, geldiğim ilk günden bu yana bana kendimi çok özel hissettirdi. Fenerbahçe'ye geldiğim andan itibaren ilk maçı oynayacağım günü düşünüyordum. Hala erken olmasına rağmen bana yapılan karşılama çok iyiydi. Taraftarımız verdiği destekle benim için Fenerbahçe forması giydiğim ilk maçı çok özel kıldılar. Maçın başından sonuna kadar takımımıza destek verdiler. Aynı şekilde bana da tezahüratlarda bulundular. Taraftarımıza desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum." - "Kendimi geliştirmeyi seviyorum" Robin van Persie, her zaman kendisini geliştirmeyi önemseyen bir futbolcu olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Elde ettiğim başarılardan asla tatmin olmam. Bana göre ileriye gitmenin, kendini geliştirmenin yolu da budur. Geçmişe ve orada elde edilen başarılara bakarak yaşayamayız. Her zaman geleceğe bakmak mecburiyetindeyiz. Fenerbahçe'ye her şeyimi vermek istiyorum. Gücüm yettiğince her şeyimi de vereceğimi düşünüyorum. Üç yıllık sözleşmeye imza attım ama futbolda hiçbir zaman geleceği bilemezsiniz. Burada 1 yıl da kalabilirim, 4 yıl da kalabilirim, bunu hiçbir zaman bilemezsiniz. Futbolun güzelliği de budur diye düşünüyorum. Biz her şeyi yapmaya çalışacağız ve umarım her şey yolunda gider. Ne kadar gol atarım bilmiyorum ama elimden gelenin yüzde 100'ünü verebileceğimi biliyorum." Genel anlamda Hollandalı forvetlerin çok gol attığını söyleyen Robin van Persie, "Bu konuda değerlendirme yapmak çok zor. Ruud van Nistelrooy örneği var mesela. Farklı dönem oyuncularını kıyasladıkça farklı örnekler görüyorum. Patrick Kluivert, Marco van Basten gibi Hollanda forvetleri var. Hem kendi takımları hem milli takım için gol atan oyunculardı. 25-30 arası gol atan çok oyuncu var Hollanda milli takımında" şeklinde konuştu. Kariyeri boyunca attığı en güzel 5 golü sıralayan Hollandalı yıldız futbolcu, "Uçarak kafayla İspanya'ya attığım gol, Manchester United'da voleyle attığım 2 gol, Arsenal'da oynarken Everton'a attığım gol ve son olarak Manchester United'da oynarken Manchester City'ye attığım gol. Manchester City maçında attığım gol galibiyeti getirmişti. Bu da benim için harikaydı" ifadelerini kullandı. - "Shakhtar Donetsk maçındaki skor bizim için avantaj" Robin van Persie, UEFA Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda Ukrayna'nın Shakhtar Donetsk ekibiyle İstanbul'da 0-0 berabere kaldıkları maçı ise şöyle değerlendirdi: "Shakhtar Donetsk'e karşı oynadığımız ilk maçın iyi olduğunu düşünüyorum. Shakhtar Donetsk iyi bir takım ve ilk yarı bize üstünlük kurduklarını da söyleyebilirim. İlk yarıda buldukları pozisyonlara karşın Volkan'ın yaptığı kurtarışlar çok önemliydi. Harika bir refleks göstergesiydi. İkinci yarı her anlamda daha dengeli oldu diyebilirim. Ben 0-0'lık beraberliğin iyi olduğunu düşünüyorum. Bu skorun bize büyük bir şans sağladığını düşünüyorum. Deplasmanda oynayacağımız maçta pozisyon bulacağız ve bu pozisyonları da en iyi şekilde değerlendireceğiz."
Beşiktaş'ın yıldız ismi Ricardo Quaresma, Avusturya kampında BJKTV'nin sorularını yanıtladı. Ricardo Quaresma'nın açıklamaları şöyle; “Şu an her şey çok iyi gidiyor. Hazırlık dönemindeyiz şu anda. Yüklemeler yapılıyor. Fizik olarak hazır olmaya çalışıyorum. Sezon başlayana kadar da fizik olarak hazır hale geleceğim. Transfer döneminde Başkanımız Fikret Orman ile konuşmalarıımız oldu. Başkanımızın beni tekrar Beşiktaş’ta görmek istemesi beni gerçekten mutlu etti. Hocamız Şenol Güneş’in de isteği olunca işler çok kolaylaştı. Beşiktaş gerçekten çok sevdiğim gönül verdiğim bir kulüp. Takım olarak, kulüp olarak , camia olarak, taraftarlar olarak bir araya gelip, güçlerimizi birleştirerek kupalar kaldırmak istiyoruz. Muhakkak bir başarı elde etmemiz lazım bu sene. Özellikle taraftarların bana gösterdiği ilgi çok mutlu ediyor beni. Bütün kalbim onlarla beraber. Onları mutlu etmeye çalışacağım. Burada oynadığım süreç içerisinde, onların bu sevgisine sahada oynadığım futbolla cevap vermek istiyorum. Şampiyon olmak istiyorum. Bütün İstanbul’un durup Siyah-Beyaz dediğini görmek istiyorum. Bunun içinde oldukça sıkı çalışıyoruz. İnönü’de çok büyük mutluluklar yaşadık. Çok güzel maçlar, çok güzel ortamlar oldu. Yeni stadımız Vodafone Arena’da yaşadığımız mutlulukları tekrar yaşayıp, kupalar kaldırmak istiyorum. Bunun doğuştan gelen bir şey olduğuna inanıyorum. Arkadaşlar arasında şakayla karışık konuşurken, bendeki çarpık bacaklarla böyle vuruluyor topa gibi söylemler oluyor. Şaka bir yana Allah vergisi bir şey. Allah’a şükür ediyorum bana bu yeteneği verdiği için. Çok iyi bir hocamız var başımızda. Bize çok şey katıyor. Çok iyi bir kadromuz var. Bende Milli Takımda hala devam ediyorum ve bundan sonra da devam etmek istiyorum. Gençliğimde örnek aldığım oyuncu Figo’ydu. O günün şartlarında çok büyük işler yaptı. Dünyanın en iyi oyuncusu seçildi. Bugünlere bakarsak Cristiano Ronaldo derim. Dünyanın en büyük oyuncusu, en iyisi Ronaldo diyebilirim. Bir arkadaşı olarak ona bundan sonraki hayatında da onu bugüne getiren şansın devam etmesini diliyorum. Mükemmel bir taraftar grubumuz var. Her daim takımımızı kayıtsız, şartsız destekliyorlar. Takımımızı kötü anlarında bile destekliyorlar. Bu senede aynı şekilde destekleyeceklerine inanıyorum. Bizde takım olarak elimizden gelenin en iyisini yapıp onları mutlu etmeye çalışacağız."
1.90'lık boyu, güçlü fiziğiyle ön plana çıkan Mario Gomez Garcia, 10 Temmuz 1985 yılında Almanya Riedlingen'de dünyaya geldi. İspanyol asıllı Alman milli futbolcu, her iki ayağını da iyi kullanabiliyor ve hava toplarındaki etkinliği ile ön plana çıkıyor. En önemli özelliği olan tek vuruşlarıyla dikkat çeken Gomez'in, profesyonel futbol kariyeri Bundesliga ekiplerinden Stuttgart formasıyla 8 mayıs 2003'te Hamburg karşısına çıktığı maçla başladı. 2009 yılına kadar giydiği Stuttgart formasıyla toplamda 121 maça çıkan Gomez, rakip filelere 63 gol gönderdi. Stuttgart'ta gösterdiği performansla tüm dikkatleri üzerine çeken Gomez, 2008-2009 sezonu sonunda Bayern Münih'e transfer oldu. Bayern Münih'in 35 milyon Euro transfer bedeli ödediği golcü futbolcu, Bundesliga tarihinde en yüksek bonservis bedeli ödenen ilk isim oldu. Bayern Münih formasıyla 2013'de Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu tadan Gomez, 2009-2010 ve 2012-2013 sezonlarında Bundesliga şampiyonluğu da yaşadı. 2010-11 sezonunda Bundesliga'da 28 gol atarak gol kralı oldu. 2012-2013 sezonu sonuna kadar oynadığı Bayern Münih'te, toplamda 115 maça çıkan gol makinası, tam 75 defa rakip fileleri havalandırdı. 2013-2014 sezonunda İtalya'nın köklü kulüplerinden Fiorentina'ya transfer olan Gomez, 47 maçta 14 gol, 6 asistlik performans gösterdi. Gómez, futbol kariyeri boyunca Stuttgart, Bayern Münih ve Fiorentina'da 33 numaralı formayı giydi.
Beşiktaş'ın yeni yıldızı Mario Gomez, Bayern Münih'te oynadığı zamanlarda çılgın kişiliğini de ortaya koymuştu.
Şampiyonlar Kupası'nda PSG, ManU'yu 2-0 yenerken, Ibrahimovic nefis bir gol attı. Son vuruştan çok gol öncesi halı sahayı andıran paslaşmalar futbolseverleri büyüledi.
Bundesliga'nın iddialı takımlarından Bayer Leverkusen, hazırlık maçında karşılaştığı La Liga temsilcisi Levante'yi 4-0 mağlup ederken, Alman devinin 2. golünü Hakan Çalhanoğlu kaydetti.
Galatasaray'ın Uruguaylı file bekçisi Fernando Muslera, rakipleri Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın yaptığı transferler sonrası kendi kadrolarına yönelik yapılan eleştirileri doğru bulmadığını söyledi. Başarılı kaleci, sarı-kırmızılı ekibin Avusturya'nın Velden bölgesinde sürdürdüğü hazırlık kampında konakladığı Falkensteiner Schlosshotel'de medya mensuplarının sorularını yanıtladı. Takım olarak geride kalan sezon kazandıkları önemli başarılar olduğunu hatırlatan Muslera, şunları söyledi: "Lige ve Şampiyonlar Ligi'ne iyi başlayamamıştık, sonrasında gelen teknik adam değişikliğiyle toparlanarak önemli başarılar elde ettik. Rakiplerimiz Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın ciddi transferleri olabilir ama bu sadece onlarla da kısıtlanmamalı. Türkiye ligi her geçen sezon daha iyi duruma geliyor. Birkaç sezon önce karşılaştığımız Mersin İdmanyurdu ile geçen sezon oynadığımız Mersin İdmanyurdu aynı değil. Medipol Başakehir bu sezon UEFA Avrupa Ligi'nde mücadele ediyor. Kendimize baktığımızda, kadromuzla ilgili eleştiriler var ama ben bunları doğru bulmuyorum. Takımımızın önemli bir iskeleti var. Kimse bizi küçümsemesin. Bu kadro iskeletiyle geçen sezon elde ettiğimiz başarılar bulunuyor. Şampiyonlar Ligi'nde de geçen sezonki gibi olacağını düşünmüyorum. Yeni bir mantalite ve kadro farkı olacaktır. Bu kulvarda geçen sezonki hatalarımızdan dersler aldık. Bu da takımda önemli bir fark yaratacaktır." Fenerbahçe'nin Robin Van Persie ve Luis Nani, Beşiktaş'ın ise Ricardo Quaresma gibi yıldız isimleri kadrosuna kattığının hatırlatması üzerine Muslera, "Rakiplerin yaptığı transferler, önemli isimler. Onlara karşı oynamak da güzel olacaktır. Daha önce Manchester United'a karşı Van Persie ve Nani'ye karşı oynamıştım. Quaresma'ya karşı ise daha önce böyle bir fırsatım olmadı. Türkiye ligi giderek daha kaliteli oluyor. Umarım sadece ligde değil, Avrupa'da önemli işler yapılır" diye konuştu. "Melo bizim için önemli bir futbolcu" Fernando Muslera, İnter'e transfer olması beklenen Felipe Melo'nun takım için önemli bir isim olduğunu söyledi. Melo ile 4 sezon geçirdiklerini ve bu süre içinde bir çok başarı elde ettiklerini aktaran Uruguaylı file bekçisi, "Takım iskeletinin önemli oyuncularından bir tanesi. Eğer giderse, bu kendisinin ve kulübün vereceği bir karar olacaktır. Önemli bir oyuncu kaybetmiş oluruz ama diğer yandan kendi bünyemizde de o pozisyonda oynayabilecek, orayı doldurabilecek futbolcular olduğuna inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu. Melo'nun takımdan ayrılması durumunda, yerine başka bir oyuncunun alınabileceğini anlatan Muslera, "Böyle bir transfer gerçekleşirse, önümüzdeki günlerde aramıza başka bir arkadaş da katılabilir. Melo'nun ayrılışı kısa vadede önemli bir kayıp olarak görünebilir ama uzun vadede yerine oynayacak başka bir oyuncu olacaktır" ifadelerini kullandı. Muslera, Melo ile birlikte adı transfer gündeminde geçen Alex Telles'in takımdaki en yakın arkadaşları olduğuna dikkati çekerek, "İkisi de en yakın arkadaşlarım. Bu da yakın dilleri konuşuyor olmamızdan kaynaklanıyor. Melo'nun gidebileceğiyle ilgili haberler var ama resmi anlamda duyduğum bir şey yok. Eğer İnter'e transfer olursa, bu kendisin ve Galatasaray için önemli bir şey olacaktır. Bir transfer gerçekleşirse, şartlar hem oyuncu hem de kulüp için iyi olmalı. Telles'in durumu ise biraz farklı. O daha genç ve kendisine yatırım yapılmış, kulübün oynatıp, daha sonra meyvelerini almak istediği biri. Onun durumuyla ilgili de bildiğim bir şey yok. Transferi için, hem kendisi hem de kulüp için iyi şartlar oluşması gerekir" şeklinde görüş belirtti. "Geçen sezonunun kırılma anı, hoca değişikliğiydi" Fernando Muslera, Süper Lig ve Ziraat Türkiye Kupası şampiyonluklarının kazanıldığı geride kalan sezonun kırılma noktası olarak, teknik direktör Cesare Prandelli'nin yerine Hamza Hamzaoğlu'nun getirilmesi olduğunu kaydetti. "Bence geçen sezonun kırılma anı, kesinlikle hoca değişikliğiydi" diyen Muslera, "İyi bir başlangıç yapamamıştık ve teknik direktör değişikliğiyle her şey 180 derece olarak pozitife döndü. Hamza Hamzaoğlu, Türkiye'yi, oyuncuları, şartları, basını, taraftarı ve camiayı çok iyi tanıyan biri" diye konuştu. Sezon içinde ümitsizliğe kapıldıkları anlar olup olmadığı yönündeki soru üzerine başarılı file bekçisi, "Böyle bir duygu yaşadığımız belirgin bir an söyleyemem. Zaman zaman sıkıntılar olabiliyor ancak kafamızda her maça en iyi şekilde hazırlanıp, şampiyon olmak vardı. İniş çıkışlar olmasına karşın, inancımızı kaybettiğimizi söyleyemem" yanıtını verdi. "Yerli hocayla çalışmak daha iyi oluyor" Galatasaray'da geçirdiği 4 sezonda 3 lig şampiyonluğu yaşadıkları ve elde edilen başarılarda Türk teknik adamların çok büyük etkisi olduğunun aktarılması üzerine Muslera, yerli teknik adamlarla çalışmanın daha iyi olduğunu dile getirdi. Yerli teknik adamlarla çalışmanın avantajlarına değinen Uruguaylı kaleci, bunun sadece Türkiye için değil, İtalya veya İspanya için de geçerli olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Bir ülkeyi, kültürünü, basınını iyi tanıyan, sadece saha içini değil, saha dışını da iyi yönetebilen bir hocayla çalışmak, futbolcu için mutlaka daha iyi oluyor. Kafanız daha rahat olabiliyor. Sadece saha içine odaklanıyorsunuz. Saha dışı konularla çok fazla ilgilenmiyorsunuz. Buradan bir kez daha hem Fatih Terim hocamıza hem de Hamza Hamzaoğlu hocamıza teşekkür ediyorum. Çünkü onlarla çalışırken saha dışındaki şeylerle çok fazla ilgilenmiyorsunuz ve sadece futbolunuza odaklanıyorsunuz. Yabancı olarak da Roberto Mancini ve Cesare Prandelli gibi önemli isimlerle çalıştık. Mancini belki son zamanlarına doğru biraz daha adapte olmuştu. Sonra ayrılmayı tercih etti. Prandelli ise çok fazla adapte olamadı diye düşünüyorum. Bana sorarsanız, o ülkenin şartlarını bilen antrenörle çalışmak daha rahatlatıcı bir unsur alabiliyor." "Bana gelen teklif yok" Fernando Muslera, transferde kendisine gelen resmi bir teklifin bulunmadığını kaydetti. Basında kendisiyle ilgili haberlerin çıktığını hatırlatan sarı-kırmızılı oyuncu, "Şu ana kadar ban ulaşmış resmi bir teklif yok. Sadece basında çıkan haberler var. İsmi geçen takımların bir çoğu da zaten kalecilerini buldular. Galatasaray'dan ayrılmak gibi bir düşüncem yoktu. Hiçbir yetkili ağızdan da satılmak istendiğim söylenmedi. Kafam çok rahat" dedi. Takıma bir yedek kaleci daha alınmak istendiğini bildiğini anlatan Muslera, kendisinin dikkatini çeken bir ismi söylemesinin doğru olmayacağını anlatarak, "Karar verecek olanlar hocamız ve yöneticilerimizdir. Bana düşen, bu zamana kadar yaptığım gibi en iyi şekilde kendimi maçlara hazırlayarak, kurtarışlarıma devam etmektir" ifadelerini kullandı. Geride kalan sezon ligin kritik son 6 haftasında gol yemediğinin hatırlatılması üzerine başarılı oyuncu, "Bu son maçlarda inanılmaz bir konsantrasyonumuz vardı. Gol yemediğimizde, atabilecek gücümüz olduğunu biliyorduk. Şampiyonluk da bu şekilde geldi. Defansif anlamda önemli işler yapmak gerekiyordu ve biz de gereğini yerine getirdik" değerlendirmesinde bulundu. Ayrıca, kız arkadaşıyla birlikte Türkiye'de yaşamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirip, ülke kültürüne uyum sağlamanın yabancı oyuncular için önemli olduğuna dikkati çekerken, Avusturya'da iyi bir çalışma dönemi geçirdiklerini de sözlerine ekledi.
Beşiktaş, yeni golcüsü Mario Gomez'e kavuşurken, Alman golcü için hazırlanan bu şarkı da sosyal medyada patlama yaptı.
Brezilya Ligi ekiplerinden Fluminense'ye transfer olan Ronaldinho ilk idmanına çıktı. Brezilya efsanesi Ronaldinho yeni takımı Fluminense ile çıktığı ilk antrenmanda göz doldurdu.
Efsane olduğu Atletico Madrid'e geri dönen Fernando Torres, yeni sezon öncesi siftahını da yaptı. El Nino, İspanya 2. Lig ekiplerinden Real Oviedo ile oynanan hazırlık maçında Atletico formasıyla ilk golünü kaydetti.
İngiltere bölgesel lig takımlarından Stockport County ile Manchester United U21 arasında oynanan maçta jeneriklik bir gol vardı. Stockport County ekibinden Karl Ledsham, kalecinin uzaklaştırmak istediği topa orta sahadan müthiş vurunca ortaya bu harika gol çıktı.
Yeni sezon hazırlıklarını Almanya'da sürdüren Bursaspor'da teknik direktör Ertuğrul Sağlam LİG TV'nin sorularını yanıtladı.
Hazırlık maçında Vietnam karmasıyla karşılaşan Manchester City, rakibin 8-1 mağlup etti.
Futbol hayatını Arjantin'in Newell's Old Boys takımında sürdüren Maxi Rodriguez, büyük bir şanssızlık yaşadı.
İngiltere 3. Lig takımlarından AFC Wimbledon'da forma giyen Akinfenwa, yeni sezon öncesi gol sevinci denemelerine başladı.
Cim Bom'un yeni dinamosu böyle biri!
Pirlo'nun ilk maçında gol yağmuru (Özet)
Böyle sürpriz görülmedi! Çılgın kutlama!
Galatasaray idmanında şov var!
Hamilton şokta... Starta Ferrari damgası
Shakhtar yine kazadı!.. Alex'e dikkat!.. (ÖZET)
Mexes'ten derbiye damga vuran muhteşem gol!..
Real Madrid City'i perişan etti (ÖZET)
Quaresma şovla başladı
Muslera'nın kebap keyfi..
Bu frikiğe kaleci ne yapsın?
Hakemi kandırmanın böylesini görmediniz!
Rakibiyle dalga geçince tekmeyi yedi!
Burak Yılmaz'dan 4. yıldız göndermesi!
Benitez, Ronaldo'yu çıldırttı!
Shaqiri akılları aldı! O nasıl vuruş öyle...
Beşiktaş'ın prensip anlaşmasına vardığı Ricardo Quaresma İstanbul'a geldi.
Los Angeles Lakers'ın dünyaca ünlü yıldızı Kobe Bryant, Bercelona Futbol Kulübü'nü ziyaret etti.
İsveç futbolunun efsanelerinden Henrik Larsson'un oğlu Jordan, babasının izinden emin adımlarla yürüyor.
U19 Avrupa Kadınlar Futbol Şampiyonası'nda jeneriklik bir gol atıldı.
FIFA Başkanı Sepp Blatter basın toplantısına başladığı sırada üzerine dolar fırlatılarak protesto edildi.
Beşiktaş'tan Çin'in Shanghai Shenhua takımına transfer olan Demba Ba gollerini atmaya devam ediyor.
Beşiktaş’tan Bundesliga 2 ekibi Red Bull Leipzig’e transfer olan Atınç Nukan, Almanya’da kulübün düzenlediği bir organizasyonda sahneye çıktı.
Arsenal'in yıldız ismi Mesut Özil yeteneğini bakın nasıl sergiledi...