Maçtan önce "gol yemememiz gerekir" diyorduk. Maşallah golleri afiyetle midemize indirdik! Hırvatlar oynamıyormuş gibi yaptılar, ilk yarıda iki golle bizi bayılttılar. İlk golde Gökhan Gönül yerlerde süründü. Üst üste çalımlarla devrildi. İkinci golde Hırvatlar, bu kez savunmamızın solundan geldiler. Yine delindik, yine tuş olduk. Haydi adamları kanatlarda durduramadık.
Peki defansımızın göbeğinde neden yan gelip yattık? Neden onlara engel olamadık? Üç Hırvat atağından iki gol yedik. Yetmedi ikinci yarının başında rakibimizi bir kez daha sevindirdik. Tamam ben anladım, Millilerimiz İstanbul'da işi bitirmeyi kafalarına koymuşlar! Oh ne güzel! İkinci maç şimdi turistik gezi! Gidecekler, gezecekler, eğlenecekler ve dönecekler! Eh yakışır bu oyunculara da!
Emre maçtan önce "Milli takıma devam edip etmeyeceğime düşünüp karar vereceğim" demişti. Emre'ciğim düşünmene hiç gerek yok, şimdi el sallama zamanı. İkinci maçta oynamamak için aferin sana ne de güzel sarıyı gördün! Aynı aferin bir de Arda'ya. Hırvatistan seferinden o da paçayı sıyırdı. Vurdu topu dışarıya, Hırvat biletini yırttı attı. Aslında milli takımımıza el sallayacak o kadar çok kişi var ki.
HİDDİNK NE VERDİ
Hiddink geldiğinden bu yana bize ne verdi? Sıfıra sıfır elde var sıfır. Sözüm ona yeni bir jenerasyonu vitrine sunacaktı. Eski tas eski hamam. Her maçta değişik isimler. Giray ve Egemen, ilk kez milli takımda bir arada oynadılar. Şimdi denilebilir ki, bunlar Trabzon'dan birbirlerini tanıyorlar. Trabzon başka, Milli takım bambaşka. Hiddink'in bulup çıkardığı tek bir oyuncu bana söyleyebilir misiniz?
Oğuz Çetin demirbaş gibi. Pek çok kimse gidiyor geliyor o orada. Sahi Oğuz ne iş yapar? Perdenin arkasında saklanıp duran biri mi? Yoksa tam tersi mi? Samanın altından su mu yürütüyor? Grubumuzdan zor bela çıktık. Çok önceden teknik ekipte değişiklik gerekirdi. Yeni bir heves, yeni bir coşku şarttı. Federasyonumuz cesaret edemedi. Tehlike sinyallerini göremedi. Elini taşın altına sokamadı. Risk alamadı.
Hayal görmeyelim bu iş bitti. Avrupa Şampiyonası'nda oynamak bizim için Kaf dağının ardın bile değil. Hırvatlar intikamlarını çok kolay aldılar. Bize en ufak söz hakkı tanımadılar. Onlar kadrolarını büyük ölçüde koruyarak bu noktaya geldiler. Biz macera aradık. Sonumuz işte ortada. Artık "sil baştan" yapma zamanı. Radikal kararlar alınmadığı sürece bu rezillik sürüp gider. Futbol Federasyonumuz bu faturanın altından kalkamaz.
Rezaletin son perdesi
12 Kasım 2011 12:43