Hiddink Almanya maçından sonra, "Sadece bir gol fazla yedik. Sonuç normal" dedi, kıyamet koptu. Oysa söyledikleri anormal değil. Maçtan 4 gün önce Erhan Köknar, Osman Tanburacı ve Selçuk Yula ile her Pazartesi akşamı yaptığımız Beyaz TV'deki spor programımızda da beklentilerimin çok az olduğunu, açık ve net bir biçimde belirtmiştim.
Milli takımımıza sağdan bakıyorum, soldan bakıyorum kafama yatmıyor. Hangi yönden, hangi açıdan bakarsak bakalım "Oh be" dememize imkan yok. Hiddink'in Almanya'ya karşı çıkardığı on biri ben de eleştirdim. Özer, Sabri saçmalıklarını ön plana çıkardım. "Neden Mehmet Topal yok? Neden Volkan Şen yok?" sorularını ısrarla sordum. Ancak şimdi düşünüyorum, Almanya karşısında Topal- Şen olsaydı, Sercan, Tuncay ilk on birde oynatılsaydı, acaba daha eli yüzü düzgün bir milli takımla mı karşılaşırdık? Ve acaba skor bizim lehimize mi olurdu?
Kendimizi kandırmayalım, şu anda ne yazık ki yetersiz bir jenerasyona sahibiz. Kazakistan'ı yenerken futbol olarak ortaya hiçbir şey koymadık. Belçika'yı zor bela yendik.
3 kalecimiz (Volkan, Onur, Hakan) var, üçü de istikrarsız. Bir bakıyorsunuz mükemmel kurtarışlar yapıp 90'dan örümcek alıyorlar. Bir bakıyorsunuz hiç alakasız pozisyonlarda inanılmaz hatalar yapıyorlar.
HIDDINK'E FAZLA KIZMAYALIM
Santrfor olarak, Semih, Halil, Sercan diyoruz. Bu oyuncular kendi takımlarında oynamıyorlar. Haydi ülkemizde bir başka santrfor daha söyleyin bana. Stoper olarak Servet, Gökhan Zan, Ömer Erdoğan, İbrahim Toraman dörtlüsüne mahkum oluyoruz. "Mahkum oluyoruz" diyorum, çünkü bu dört oyuncu topu kullanmasını hiç ama hiç bilmiyor. Sadece kesici yönleriyle formayı giyiyorlar.
Defansın solu için, "En ideali 36 yaşındaki İbrahim Üzülmez" diyorsak demek ki o bölgede de büyük problemlerimiz var. Orta alanda hem ofansif hem de defansif yönde etkili tek bir oyuncumuz var mı? Tuncay, Hamit, Emre, Aurelio, Semih iki üç yıl önceki performanslarının çok uzağındalar.
Bu koşullarda Almanya karşısında iyi bir sonuç almamız olanaksızdı. Bunu kendimize fazla dert etmeyelim. Hiddink'in "sonuç normal" değerlendirmesine de fazla kızmayalım. Şu andaki potansiyelimizi bilelim ve böyle bir ortamda "Gurubumuzda nasıl ikinci oluruz?" sorusuna yanıt arayalım. Bunun için ilk koşul bugün Azerbaycan'ı yenmek.
Almanya ile aramızdaki güç farkı bizim ile Azerbaycan arasında bu kez lehimize. Bu üstünlüğümüzü skora çevirmek istiyorsak, Almanlar'ın bize yaptığı gibi rakibimizi sürekli baskı altına almak zorundayız. Top daha çok bizde kalmalı. Oyunumuzu Azerbaycan'a kabul ettirmeliyiz.
Evet, defansımız göz doldurmuyor... Ve evet orta alandan defansımıza yeterli katkı sağlanmıyor. Ancak Azerbaycan'ın bizi ısıracak gücünün olmadığı da gerçek. Bir başka gerçek ise her ne kadar ofansif yönde problemlerimiz olsa da herhalde Azerbaycan karşısında bunun sıkıntılarını yaşamayız. Aslında bu maç üzerine fazla konuşmak saçmalık. Çıkacağız, oynayacağız, yeneceğiz. Bu kadro, bu jenerasyon ile grubumuzda ikinci olmaya bakacağız.
Almanya'yı unutalım
12 Ekim 2010 11:46