Kazım attı kaleci Özden baktı... Selçuk oynadı, Hürriyet seyretti... Melo resital üstüne resital verdi, Kaan sadece gözüyle takip ettti...
Satranç ustası Fatih Terim kenarda çoşarken, Ziya Doğan hüzünlüydü...
Yani tüm pozitif olaylar Galatasaray'dan yana, tüm kısmetsizlikler Ankaragücü'nden yanaydı...
3000. gol şerefine hiçbir Galatasaray'lı futbolcu erişemezken, Rajnoch topa öyle bir yükselip kendi ağlarına topu gönderdiğinde 'buz gibi bir hava esti' ...(İşin şakası bu )
TEZ KONUSU BİLE OLUR!
G.Saray ilk 45 dakikada, futbol denen oyunun tüm inceliklerini ders olarak gösterdi... 2. golde Engin'in topu taaa kendi alanından kapıp sürmesi, Selçuk'un milimetrik pası, Kazım'ın yaradana sığınıp vurması ve topun ağlara gitmesi 'tez konusu bile' olurdu inanın...
Kadro anlamında 'zenginle yoksulun' mücadelesinde hep kazanan Fatih Terim'in öğrencileri oldu... Yaşam mücadelesi vermeye çalışan Ziya Doğan'ın oyuncuları ayakta kalmaya çalıştılar o kadar...
BİRAZ DAHA TEMPO RİERA
Her geçen gün üzerine koyan Galatasaray'da Colin Kazım'ın inanılmaz temposu Terim'i de arkadaşlarını da, tüm sarı-kırmızılıları da mutlu etti... İyi niyetlerinden hiçbir kuşkum yok ama Hakan Balta ile Sabri'nin kendilerini biraz daha geliştirmeleri, Riera'nın da tempoyu artırması lazım.
Özetle Galatasaray maç boyunca sahanın her yerinde rakibinden daha üstün, galibiyeti daha çok isteyen taraftı..
Ve öyle de oldu...