beIN SPORTS yorumcusu Can İşbakan 12 Dev Adam'ın Belçika galibiyetini yorumladı.
İşte Can İşbakan'ın yazısı:
Her geçen gün üstüne koyuyoruz… Yapamadıklarımızı daha iyi yapar, sorunlarımız üzerine yoğunlaşır olduk.
İşte Can İşbakan'ın yazısı:
Her geçen gün üstüne koyuyoruz… Yapamadıklarımızı daha iyi yapar, sorunlarımız üzerine yoğunlaşır olduk.
Kuşkusuz Belçika bizim ayarımızda bir takım değildi ancak maçın stresi; kaybetmemiz halinde evimizdeki turnuvaya seyircimiz önünde veda etme baskısı karşılaşmayı gergin bir duruma sokabilirdi.
Ne var ki maça çok iyi başlamamıza karşın – ki diğer maçlarda bu sorundan yakınıyorduk – bazı anlar keskin düşüşler yaşadık.
İlk çeyrek Semih Erden’in sırtı dönük oyunlarda topsuz koşuları beslemesi ve çembere gitmemiz ile beraber boyalı alandan 10/11 isabet bulduk. Rakibe 6 top kaybettirip buradan 11 sayı çıkardık ve rakibin hiç ribaund alamadığı ilk çeyrekte farkı 13 (23-10) çıkarttık.
Ne var ki dış atışları sokamamak ve rotasyon sırasında düşüş göstemekle beraber Belçika koçu Eddy Casteels’in hamleleri oyunda denge getirdi. Casteels, Hervelle ve De Zeeuw ile kısa ve mobil bir uzun rotasyonuna geçerek Semih’i çemberden uzaklaştı. Belçika çembere giden yolları bularak hücumu çözerken tempoyu aşağıya çekti. Savunmada da şut sorunumuzu görerek zaman zaman eşleşen bir alan savunmasıyla Belçika son çeyrek öne geçmeyi bile başardı ve son 5 dakikaya 60-60 girildi.
Son çeyreğin ilk 5 dakikasında sadece 5 sayı yemek; acaba yine maç sonu sorununu mu yaşayacağız diye düşündürürüken ateşi savunmamız ve üçlüklerimiz yaktı.
Adam değiştiğimiz savunmamızda Kenan yardımları yine çok iyi yaptı. Furkan Korkmaz da uzun kollarıyla her yere yetişti ve koşmaya başladık. Geçiş hücumunda Melih’in üçlüğü, topun döndüğü bir anda Semih’in kısa devrilerek köşede Furkan’ı bulması ve Kenan Sipahi’nin çembere gidip basket faulü alması ile beraber 13-0’lık seri geldi ve maçı kopardık.
Bu kez maçın sonunu iyi ve doğru oynadık. Çembere gittik, topu çevirdik ve asist üzerinden (bu arada Semih 5 asist yaptı) sayılar bularak hücumu açmayı başardık.
Tüm oyunculardan sayı, Doğuş hariç (ki 3 dakika oynadı) kalan 9 isimden ribaund katkısı aldık. Beraber oynadık, beraber kazandık. Cedi Osman yorulmuşken Barış Hersek’i de işin içine soktuk. Kenan Sipahi sahadayken rakibe 26 sayı fark attık. Semih varken oyunumuzu yukarı çektik. Özgüvenimizi tazeledik, rahatladık.
Şimdi 1 gün ara, dinlenme ve Letonya ile çok önemli bir fırsat maçı için hazırlanma zamanı… Letonya’yı yenersek 3. olma şansımız çok yüksek. Bu da İspanya’dan kaçmak anlamına gelecek.
Kuşkusuz Letonya çok zor bir rakip olacak. Dün Rusya’yı Porzingis faul sorunu yaşayıp bençte otururken geriden gelip yendiler.
Eurobasket’in en çok sayı bulan 3. (88.8) ve İspanya’dan sonra en çok asist yapan 2. (23) takımılar. Uzunlarının şutunun olması bize ters gelebilir.
Maç sonunu iyi oynayıp, şutları sokup, çembere gitmeye devam edersek her şey olabilir. 5’e 5’imizi geliştirmek için Sinan Güler ve Furkan Aldemir’den daha çok verim alabileceğimiz (belki iki isim beraber sahadayken daha çok pick’n roll’ları oynayabiliriz. – ki Belçika maçında bir dönem öyle oldu ama ikili oyun oynamadık) bir düzen de ekleyebiliriz.
Elbette zor bir maç olacak ama kazanmak bize çok güzel kapılar açacaktır.
Yola devam!...