Fatih Hoca, Ankaragücü maçının iyi adamı Riera'ya yer açmak için 'sol' kanadın banko adamı Emre Çolak'ı 'sağ' kanada çekti...
Riera solda bir şeyler yapmaya çalıştı da, sağdaki Emre, soldaki Emre'yi çok arattı...
Emre'nin bu denli etkisiz kalışı, Galatasaray'ın hücum gücünü ciddi şekilde etkiledi...
Sercan da kalabalıklardan iyi sıyrılıp, son hareketlere ve son adamlara takılınca, Galatasaray pozisyon bulmakta zorlandı...
Elmander derseniz, ligin ikinci yarısıyla birlikte, sanki düşüşe geçmiş gibi... İlk yarıyı aratıyor...
Orta alanda Selçuk, Bursaspor orta alanının iki markör adamı N'Diaye ve Adem arasında kayboldu...
N'Diaye bazen çok top kaybetmesine rağmen oyunun bütününde orta alana egemen olan adamdı...
Hakan Aslantaş gerçek yerini bulunca, yani eğreti durduğu sağ kanattan sol kanada geçince, bildiğimiz, tanıdığımız Hakan Aslantaş'a döndü...
Ama kim ne derse desin maçın adamı Batalla idi...
Maçtaki çalışkanlığının yanında gol öncesi topu kontrol edişi, açıyı kapamasına rağmen çabuk Muslera'nın müdahalesine fırsat bırakmadan topu yan ağlarla buluşturması kalite fışkırıyordu...
Tabii bu golde Sestak'ın müthiş asistinin de hakkını vermeliyiz...
Bursa golünde Batalla'yı arkaya kaçırmalarına rağmen göbeğin iki adamı Semih Kaya ile Ujfalusi iyi oynadılar...
Bursa'nın göbeğinde de Stepanov ile İbrahim Öztürk iyi mücadele ettiler...
Göbekten sağ kenara çekilen Serdar Aziz de iyiler kervanına katılanlardan biriydi...
Pinto derseniz, daha çok yeni ama dilerim yeni bir pişmanlık olmaz...
ZEMİN KAPAK OLSUN!
Elbette sonradan oyuna giren, 1-1'i kurtarmaya çalışan üç Galatasaraylı;
Engin, Kazım ve Yiğit Gökoğlan...
Ama onlar da kısa sürede maçı kurtaracak kıvama gelemediler...
Her şeye rağmen Yiğit Gökoğlan, Carson ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda daha iyi vurabilse, golle buluşabilirdi...
Şurası kesin...
Baros yoksa, Galatasaray'ın hücum gücü neredeyse sıfırlıyor...
O zaman yetiş Baros...
Baktığınızda ligin ilk yarısındaki Galatasaray, aynı ligin ikinci yarısında aynı çizginin bayağı gerisinde...
Bunu Bursa'da da hissettik, gördük...
Bu maçın alkışı alan adamları elbette olacaktır...
Ama en büyük alkış, yoğun kar yağışına rağmen Atatürk Stadı'nın zeminini bu kadar iyi tutanlara...
Bu zemin, her şartta bahane üreten ve bizi kötü zeminlere mahkum edenlere 'kapak' olsun...