Kiev’e 3 puanla gelen Beşiktaş’ın hedefi 1 puanla dönmekti. Bu düşüncesini 90+4’e kadar da taşıdı. Belki futbol olarak ortaya çok iyi bir oyun ortaya koyamadı Kartal. Ama mükemmel mücadele etti. Böylesine mücadele edip de son anda 3 puan bırakmak gerçekten çok acı.
Dinamo Kiev oyuna çok hızlı başladı. Maçın ilk 20 dakikasını adeta Beşiktaş’ın ceza sahasında geçirdiler. Özellikle sağ kanattan gelip yaptıkları ortalarla siyah-beyazlılar için çok ama çok tehlikeli oldular. Eğer Kartal bu dakikalarda kalesinde gol görmediyse önce ilahlara, sonra Cenk’e, sonra da Kievliler’in beceriksizliklerine dua etmeli.
Carvalhal’ın planı rakibi önce durdurup, sonra da kontrataklarla gol bulmaktı. Ve düşündüğüne yaklaştı. Edu ile 2 tane net kontradan pozisyon buldular. Ama gol çıkmadı bu pozisyonlardan. Nedeni de Edu’nun yavaş oluşuydu. Bir pozisyonda top kaleci ile Edu’nun koşma mesafesinde ortada kaldı. Normalde futbolcunun hızlı olup topu alması lazım. Ama kaleci çok daha hızlıydı.
İkinci 45 dakikaya Beşiktaş daha iyi başladı. Daha fazla top yaptı. Ama siyah-beyazlıların santraforu olmadığı için rakip kalede poziyon bulamadı. Necip, Aurelio ve Ernst mükemmel alan müdafası yaparak hem rakibe top kazandırmadılar hem de kazandıkları topu kullandırmadılar. Solda İsmail hatalar yaptı, kendi telafi etti. Carvalhal’in 73 dakika Edu’ya tahammül etmesine bir türlü anlam veremedim. İlk yarıda Edu’yu alıp Holosko’yu oyuna soksa gol atma şansımız daha fazla olurdu.
Evet yine söylüyorum. Futbol olarak çok bir şey yapmadık. Ama böyle dişe diş mücadelenin hakkı 1 puan olmalıydı. O ana kadar inanılmaz mücadele eden Beşiktaşlı oyuncuların emeklerine yazık oldu. Özetle futbol olarak olmasa bile ortaya koyduğumuz mücadele ile 1 puanı hak etmiştik.
Yazık oldu emeklere
21 Ekim 2011 13:21