Futbolda duygusallığa yer yok. Kazanan takımı, iyi oynamış futbolun tüm unsurlarını yerine getirmişlerse bozmayabilirsin. Elindeki futbolculardan hazır, tecrübeli ve kaliteli olanı oynatacaksın. Bugün Avrupa'nın üst düzey kulüplerinde oynayacak kapasiteye sahip Gökhan Gönül hazırsa kulübede oturtamazsın. Gökhan hem savunma yapar hem de hücuma çıkar. Piston gibidir. O Gökhan, Hiddink'i kurtaran adam oldu, Arda'nın attığı gole asist yaptı.
Golü mükemmel koklayan ve doğru yerlere giden apoleti "Golcü" olan Semih'i yedekte bekletemezsin. Bu iki futbolcu takım oyununun vazgeçilmez oyuncularıdır. Hiddink oyuna onlarla başlasaydı Milli Takım ilk yarı daha üretken olurdu.
Hiddink, Belçika maçına birbirini tamamlamayan oyunculardan kurulu bir kadro çıkardı. Bu yanlış tercih Milli Takım'ın ilk yarı etkisiz ve pasif oynamasına, atak yapamamasına yol açtı. Güçsüz Selçuk orta alanda topu kullanma görevini yapamadı.
Futbolda topla diripling yapan, yani rakip kaleye topla dikine giden oyuncu çok önemlidir. Emre ve Arda dışında bizi rakip kaleye taşıyan başka oyuncu olmayınca pozisyon bile üretemedik. İlk 45'te tamamen soldan Arda-Emre-İsmail üçlüsüyle yüklendik. Sağ tarafta Hamit gibi gücü hiç kullanmadık. Hiddink bu zaafı görmesine rağmen oyuna elini hiç sokmadı.
İkinci yarıya Selçuk'un yerine, Semih ile başlayınca rakibin rahatını bozduk ve önde top tutmaya başladık. Mucitliğe soyunan hocalara kızıyorum. Semih varken, Tuncay'dan santrfor yaratmak mucitliktir. Tuncay Kazakistan'da "Ben formsuzum" diye bas bas bağırmıştı. Onu bu görüntüsüyle oynatmak hem Milli Takım'a hem de kendisine zarar verdi.
Galip gelirken hataları da görmek gerekir; kafayla iki gol atan Van Buyten'e yanlış adam markajı yaptık. Servet yan toplarda zamanlaması üst düzeyde bir oyuncu değil. Van Buyten-Servet eşleşmesi hataydı. Ömer Erdoğan doğru seçim olurdu .
Futbolcularımızın tam hazır olmadığı bu zor dönemde yanlış kadroyla kazanmak güzel. Hiddink, diripling yapan Volkan Şen, Sercan gibi oyuncuları takıma monte etmeli.
Not: Kaptan Emre maestro gibi oynadı, sahanın her yerine bastı.
Golü mükemmel koklayan ve doğru yerlere giden apoleti "Golcü" olan Semih'i yedekte bekletemezsin. Bu iki futbolcu takım oyununun vazgeçilmez oyuncularıdır. Hiddink oyuna onlarla başlasaydı Milli Takım ilk yarı daha üretken olurdu.
Hiddink, Belçika maçına birbirini tamamlamayan oyunculardan kurulu bir kadro çıkardı. Bu yanlış tercih Milli Takım'ın ilk yarı etkisiz ve pasif oynamasına, atak yapamamasına yol açtı. Güçsüz Selçuk orta alanda topu kullanma görevini yapamadı.
Futbolda topla diripling yapan, yani rakip kaleye topla dikine giden oyuncu çok önemlidir. Emre ve Arda dışında bizi rakip kaleye taşıyan başka oyuncu olmayınca pozisyon bile üretemedik. İlk 45'te tamamen soldan Arda-Emre-İsmail üçlüsüyle yüklendik. Sağ tarafta Hamit gibi gücü hiç kullanmadık. Hiddink bu zaafı görmesine rağmen oyuna elini hiç sokmadı.
İkinci yarıya Selçuk'un yerine, Semih ile başlayınca rakibin rahatını bozduk ve önde top tutmaya başladık. Mucitliğe soyunan hocalara kızıyorum. Semih varken, Tuncay'dan santrfor yaratmak mucitliktir. Tuncay Kazakistan'da "Ben formsuzum" diye bas bas bağırmıştı. Onu bu görüntüsüyle oynatmak hem Milli Takım'a hem de kendisine zarar verdi.
Galip gelirken hataları da görmek gerekir; kafayla iki gol atan Van Buyten'e yanlış adam markajı yaptık. Servet yan toplarda zamanlaması üst düzeyde bir oyuncu değil. Van Buyten-Servet eşleşmesi hataydı. Ömer Erdoğan doğru seçim olurdu .
Futbolcularımızın tam hazır olmadığı bu zor dönemde yanlış kadroyla kazanmak güzel. Hiddink, diripling yapan Volkan Şen, Sercan gibi oyuncuları takıma monte etmeli.
Not: Kaptan Emre maestro gibi oynadı, sahanın her yerine bastı.
