Sivasspor, bu sezonun en flaş takımı... Bülent Uygun döneminde Şampiyonlar Ligi’nin kıyılarında dolaşan kırmızı - beyazlılar, sonradan büyük bir çözülme ve çöküş sürecine girdiler, dağıldılar...
Toparlamak Rıza Çalımbay’a düştü... Tecrübeli hoca transfer tercihleri ve kadro derinliğiyle Sivasspor’a yeniden ofansif karakterini kazandırdı. Kariyerinin önemli bölümünü savunmacı karakteriyle geliştiren Rıza Çalımbay için de büyük bir gelişme örneğine tanık oluyoruz. Sivasspor, ligin en golcü (44) ikinci ekibi... Son üç haftada üst üste kazandıkları maçlar ve doğa koşulları da Beşiktaş karşısında onları daha avantajlı takım olarak öne çıkarıyordu.
Beşiktaş, malumunuz, son üç haftada üst üste üç yenilgi alarak büyük bir duraklama sürecine girdi... Dahası, sakatlıklar ve cezalar da Carvalhal’ı zor durumlara düşürdü. Bu maç İstanbul’da oynansa, İnönü’nün buzlu zemininde ne yaparlardı bilemiyoruz ama, alttan ısıtmalı 4 Eylül Stadı’nın çimlerinde olabildiğince sıkıntısız mücadele ettiler. Beşiktaş’ın, son haftalarda unuttuğu oyun kalitesini Fernandes’in dönüşüyle yeniden hatırladığını gördük maç başlar başlamaz... Beşiktaş daha iyi yardımlaşıyor, Toraman ve Tanju Kayhan’la savunmanın iki kenarında daha güvenli oynuyorlardı. Ernst ve Necip, savunma hücum hattı arasında her iki görevi de başarıyla gerçekleştirirken Fernandes topla her buluşmasında oyuna heyecan katan adamdı. Mustafa Pektemek de özellikle ilk yarıda hem gol pozisyonuna giren, hem de egoizmden uzak etkili oyunuyla Beşiktaş’ın rakip takım üzerindeki baskısını yoğunlaştıran adamdı. Simao’nun yokluğunda sol kanatta görev alan Holosko’nun oyundaki katkısı hem fiziksel, hem de zihinsel olarak çok düşüktü.
Sivasspor, ilk yarıda Eneramo ile bir iki pozisyona girdi, gol fırsatı yakaladı ama, iki nedenle etkili olamadı. Birincisi ev sahibi takım hücumda çoğalamıyordu. İkincisi, Sivok, Egemen ve kaleci Cenk çok dikkatliydiler.
Duran toplardaki adrese teslim vuruşlarıyla bu yıl Beşiktaş’a çok olumlu katkılar sağlayan Fernandes, dün de Sivok’u golle buluşturdu. Sivok’un Fenerbahçe maçında rakip kaleye hiç gitmediğini hatırlayalım... Fernandes’in dönüşü anlaşılan o ki hem Sivok’la birlikte tüm takımı gaza getirmiş.
Beşiktaş’ın ikinci yarıda skoru koruma kaygısıyla savunma oyununa dönmesi, Sivasspor’a ilk yarıda unuttuğu şeyleri hatırlattı. Hele Egemen’in çizgi üzerinden Eneramo’nun golünü önlemesi Beşiktaş aleyhine oluşan baskının en iyi örneğiydi... Sonra Erman Kılıç’ın uzak füzesi bütün hesapları bozdu.
Bu beraberlik iki takım adına da elbet tatmin edici değil... Ancak Salı günü oynanacak Braga maçını düşünürsek, Beşiktaş’ın uyanmaya başladığını söyleyebiliriz.
Uyandılar ama!
10 Şubat 2012 12:46