Beş kupalı Brezilya, Ronaldo’nun en iyi döneminde Portekiz ve altın jenerasyonuyla Fildişi Sahili’nin aynı grupta buluşması gerçekten talihsizlik... Eğer fikstür izin verseydi bu gruptan üç çeyrek finalist, hatta belki üç yarı finalist bile çıkabilirdi.
Euro 2008’in (İtalya, Fransa, Hollanda, Romanya’lı) ölüm grubu da kuvvetli gözüküyordu; ama o dörtlüden biri bile çeyrek finali geçemedi. 2006’daki ölüm grubu (Arjantin, Hollanda, Fildişi, Sırbistan) daha esaslıydı, ama oradan da yarı finalist çıkmamıştı... Ama bu kez “ölüm grubu”nun üç kıtanın üç formda devini (Brezilya, Portekiz, Fildişi Sahili’ni) bir araya getirdiğini söylemek mümkün.
Amerika’daki, Asya’daki ve İskandinavya’daki ilk şampiyonaları kazanan Brezilya’nın Afrika’daki ilk kupanın favorisi olduğunu söyleyenler çoğunlukta... “Joga Bonito”nun mimarları, Dunga’nın yönetiminde artık daha katı ve gerçekçi bir takımlar, aynen Dunga’nın kaptanlığını yaptığı şampiyon 94 ekibi gibi... Kalelerinde dünyanın en iyisi (Julio Cesar), sağ beklerinde dünyanın en iyisi (Maicon) var. Kaka, Fabiano ve Robinho’lu ön tarafları da hiç fena değil! Dunga, tek sorunu orta sahanın göbeğinde (yani kendi bölgesinde) yaşayabilir; çünkü formsuz Melo, veteran Gilberto Silva ve Kleberson’lu merkez seçenekleri çok kuvvetli gözükmüyor.
Messi henüz 23 yaşında, yani futbolunun en iyi dönemini bu kupada değil 2014’te yaşama ihtimali var... Oysa artık 26’sına girmiş Cristiano Ronaldo için en iyi fırsat Afrika 2010 gibi gözüküyor.
2006’nın yarı finalisti ekibinin bu kez o denli güçlü olmadığını söyleyenler çoğunlukta, ama bence Pepe ve Carvalho’dan en az biri sağlıklı olarak kupaya yetişirlerse, Bruno Alves, Paulo Ferreira ve Miguel’le birlikte hâlâ üst düzey bir savunmaları var. Herkes Liedson’un yetersiz bir santrfor olduğunu söylüyor ama Queiroz, rahatlıkla Ronaldo’yu da santrfor veya santrfor arkası kullanıp gol yükünü ona verebilir. Simao Sabrosa, Raul Meireles ve Tiago da 2009-2010’u iyi geçirmiş, Dünya Kupası’nda aynı ritmi sürdürmeleri beklenen oyuncular..
NE KADAR İLERLER?
Kırık kolu nedeniyle kupaya veda etme riskiyle karşı karşıya kalan Drogba’nın arkadaşları harika bir nesil yakalamış olmalarına rağmen, bu kadar şanssız bir kura çektiklerine yıllarca lanet edebilirler. Gruptan hangi ekip lider çıkarsa çıksın ikinci turda İsviçre-Honduras-Şili’den birini geçip çeyrek finalde Hollanda’yla eşleşmesi kesin gibi... Grup ikincisinin de ikinci turda İspanya’ya sürpriz sıkıntılar çıkarabileceğini öngörmek mümkün. Zaten bu ölüm grubuna muhtemelen ölmeye gelmiş(!) Kuzey Kore’nin bir de normalde forvet mevkiinde görev yapan Kim Myon-Won’u listeye kaleci olarak yazması ve bu oyuncudan faydalanamayacak olması, herhalde on yıllarca unutulmayacak büyük bir fiyasko sayılabilir
GRUBUN YILDIZLARI
Fildişi’nde Drogba forma giyemezse daha fazla sorumluluk almaları gerekecek olan Gervinho’yla Keita tehlikeli isimler. Portekiz’in Zenitlisi Danny, geçirdiği uzun sakatlığın ardından bu turnuvada elit oyuncular sınıfına tekrar dönme uğraşında olacaktır. Ki Danny, bu yeteneğe de sahip. Brezilya’nın bunca yıldızının arasında enerjisi ve oyun zekâsıyla sürpriz çıkış yapabilecek isimse Ramires... Gerçi Dunga büyük ihtimalle onu Elano’nun arkasında yedek bekletecek, ama Benficalı genç oyuncu 2010’da yapamazsa bile 2014’te takımın ana arterlerinden biri olmaya aday...
SÜPER LİG OYUNCULARI
Grupta iki Galatasaraylı, Elano ve Keita, takımlarının sağ kanadında görev yapmaya hazırlanıyorlar. Geçtiğimiz sezonu Kayseri’de geçiren Makukula da, Portekiz’in yedek listesindeydi. Queiroz’un santrfor pozisyonunda bu denli sıkıntı çekerken Makukula’yı 23 kişi arasına almaması enteresan...
