Dün oynanan Beşiktaş-G.Antep maçı son zamanlarda gerek golleriyle, gerek her iki takımın pozitif futboluyla gerekse iki takım futbolcularının fair-play çerçevesindeki mücadelesiyle izlediğim en keyifli karşılaşmalardan biriydi. Kısacası dün akşam çok güzel bir film izledik.
Gerçi bu Beşiktaşlılar için heyecan ve maceradan daha çok adeta bir korku filmi gibiydi. Aslında Beşiktaş maçı ilk 45 dakikada kopartabilirdi. Bu gollük fırsatları yakaladı. Hem de fazlasıyla. Ancak Edu ve Almeida gol kaçırma yarışına girince Beşiktaş kalesine 1 kez gelen G.Antep devreyi de 1-0 önde bitirdi. Golde zincirleme hata vardı. 1- Tanju o topu ortalatmayacaksın. 2- Cenk kardeşim o topa çıkmayacaksın. Çıkıyorsan, vurup uzaklaştıracaksın..
2. devreye Beşiktaş neredeyse golle başladı. Simao’nun ortasında Almeida klasik kafa gollerinden birini attı. Maç 1-1 olunca Beşiktaş daha çok ama şuursuzca G.Antep kalesine yüklendi. Bu arada Carlos’un bir değişikliği oldu ve Simao’yu oyundan çıkardı. İkinci yarıya iyi başlayan ve Almeida’nın attığı golün pasını veren moralli bir Simao neden çıkartıldı, onu bir türlü anlayamadım. Beşiktaş’tan gol beklenirken Sosa’nın güzel vuruşuyla G.Antep golü geldi. Ki bu golde de Cenk’in hatası var. Ama Sosa’nın da vuruşunu alkışlamak gerekli.
OFSAYT KOKUSU
Karşılaşma adeta tenis maçına dönmüştü. Top bir o kalede, bir bu kaledeydi. Ve Fernandes’in ortasında Almeida golü attı, benim de burnuma biraz ofsayt kokusu geldi. Herkes ‘Maç 2-2 bitecek’ diye düşünürken Beşiktaşlı futbolcular ve taraftarlar adeta ‘Hayır bu maçı biz kazanacağız’ dercesine inatla ve hırsla maça asıldılar. Tribünün gücüyle futbolcuların inancı birleşince muzize galibiyet geldi.
Bu arada Antep’i de tebrik etmek istiyorum. ‘1 puan yeter’ düşüncesiyle 8-9 kişi defans yapmadan, vurup kırmadan, pozistif futbolu düşündükleri için. Eğer mecburi değişikler olmasaydı G.Antep İnönü’den en az 1 puan ayrılabilirdi.
Tribünde taraftar
25 Ocak 2012 11:04