Futbol 22 kişinin bir topla 90 dakika oynadığı ve sonunda Almanlar’ın kazandığı basit bir oyun. Bu meşhur futbol sözünü 90 Dünya Kupası’nda Gary Lineker sarfetmişti. Bir kez daha gerçek oldu. Turnuvanın ilk gününde yazdım çok büyük futbolcu olmak iyi bir teknik adam olmak anlamına gelmiyor. Maradona büyük hatalar yaptı. Cambiasso ve Zanetti’yi çağırmayarak zaten şaşırtmıştı. Sadece hücumda oynayan futbolcuların yeteneğine inanan kolektif anlayıştan saha içi organizasyonundan uzak uyumsuz ve kopuk bir takım Arjantin.
MARADONA çağı yakalayamamış. Sanıyor ki kendisi Arjantin’e tek başına maç kazandırıyordu. Messi de kazandıracak. Yazdım Nijerya maçından sonra “Bu takım tipik bir öndekiler-arkadakiler” takımı. Bu sonuç, Arjantin’in tükenişi, teknik adamlık mesleğinin saygınlığının kurtuluşudur. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu da olsan iyi bir teknik adam olmak için yeterli değil.Önceki gün yazdım, tekrarlıyorum, Almanya bu turnuvanın en iyi futbol takımı. Tüm oyuncular görevlerini çok iyi yapıyor, dengeli, organize ve kolektifler.
LOW’ÜN BAŞARISI
YARDIMLAŞMALARI en üst seviyede. Schweinsteiger, Khedira orta alanda tüm rakiplere üstünlük kuruyor, oyunu 2 yönlü oynuyor. Podolski, Mesut ve Müller, Klose’nin boşalttığı alanlara çok iyi giriyor ve rakip savunmaları paramparça ediyor. Lahm harika bir bek. Mertesacker ve Friedrich uyumlu ve akıllı. Boateng’in defansif yönü harika. Klose hem atıyor hem de koşularıyla alan yaratıyor. İngiltere’yi ve Arjantin’i eze eze 4 golle geçmek olağanüstü bir başarı ve bu Joachim Löw’ün başarısıdır.
BU maç bu turnuva bize bir kez daha şunları gösterdi. Yetenek önemli ama maçları ortasahalar, güçlü olanlar, organize olanlar ve takım olanlar kazanır. Cristiano Ronaldo, Messi, Kaka ve Robinho’lar da olsa takım değilseniz bir yere varamazsınız.