Tecrübeli gözlere

Tarif edilen oyun karakterini bulmaya çalışırken, iki maç üst üste bir başkalığın sahibi olmaya başladıysa Fenerbahçe; bunun nedenini taktik tahtasında (yoksa projeksiyon mu demeliyiz) aramam artık.

Kendi stadını cesaretsizlik sergisi haline çeviren futbolcu grubuna, bunu teknik adamın tembihlediği basitliğe de değildir bu. Bir başkaldırı gibi geliyor performans. Ayakların birbirine karıştığı, kariyerlerin en basit hareketlerinin zorluk sınırlarında gerçekleştiği top oyununda, mutlaka "Ne oluyor?" diye sorulacaklar vardır.İsim vermiyorum. Ama maçı izleyen tecrübeli gözlerin, "Birileri birilerini göndermeye çalışıyor" diye düşünmemesi için engel yok. İlk 11'deki de, sonradan giren de, hedef birlikteliği içinde ciğer patlatmıyor, olanı "olmayana" çevirmeye çalışır gibiyse, bazı şeylerin zamanı geçmiştir.

Aykut Kocaman, antrenman performansı kriteri ile oluşturduğu on birine, artık "yürekli" şartını da eklemek zorunda. Unutmasın; şampiyon olduğu sene, bu takımı koşturan "11 milyon dolarlık" ekstra prim dopingiydi. Şimdi bu paralar yok. Sadece bu paraları "daha rahat" kazanmak için planlarını sürdürenler olabilir. Hani süreç içinde ürettikleri bir fikir vardı; "Maçlarımızı izleyin, hangisini kolay kazanmışız söyleyin" diyorlardı. Bu maçı da izletsinler. Marsilya'yı da... Geçmişi de koysunlar benzer pozisyonlarla, karşılaştırsınlar bakalım... Kimin terinden doğruluk veya futbolcu şanssızlığı akıyor, anlarlar.

Maç biterken kadınlar "Aykut istifa" diye bağırıyordu. Buna neden olan mücadelen sakınan, sorumluluk almayanlar mı, Kocaman mı? Tribünleri ve insanları böyle bağırtmak ve düşündürtmek için yapılması gereken yapıldı son iki maçta. Gerisini tartışmam artık ben. Şenol Hoca'yı ve takımının elini sıkmak gerekir. Müthiş bir onur ve mücadele dersi verdiler. Kaybedebilirlerdi, ama kazanmak için akıl da, pozisyon da ürettiler. Kendi planlarının ve beklentilerin dışında kaldı beraberlik. Muhtemelen "iyi sonuç" olarak gördükleri bir puanın arkasından, kaçan iki tanesi için üzülüyorlar. Acaba öteki hedef ortakları da üzülüyor mu?