Tanrı Samet Hoca’yı korusun!

Britanyalılar, olimpiyat boyunca Londra’da sık sık “Tanrı Kraliçeyi Korusun” marşını söylediler.

Dün Atatürk Olimpiyat Stadı’ndaki maçı izledikten sonra anladık ki Beşiktaşlılar da benzer biçimde “Tanrı Samet Hoca’yı korusun!” diye inleyecekler. Marş ya da türkü kıvamında, hiç fark etmez!

Samet Hoca, önünü arkasını düşünmeden, para pul hesabı yapmadan gönül borcunu ödercesine Beşiktaş’a geldi. Kulübün hali malum... Elindekilerle yeni bir anlayış, yeni bir felsefe, yeni bir arayış peşinde.

O yüzden sabır, en çok Beşiktaş’a lazım! Özellikle de Beşiktaş’ı izlerken, Beşiktaşlılara!

Beşiktaş’ın ezeli derdi Büyükşehir Belediye... Üstüne üstlük, eski hocası Carvalhal da İBB’nin yeni hocası... Onların kadrosu, en azından daha oturmuş, daha sağlam ve daha dengeli. Ligin ilk buluşmasında sadece saha avantajıyla değil, kadro avantajıyla baskılı başladılar maça.

Visca, Tom, Webo, Holmen’in de katkısıyla maçın başından itibaren Beşiktaş’ı adeta kum torbası gibi dövdüler. Kaleci Cenk, sadece maç boyunca yüzde yüz dört golü şansı ve refleksiyle önledi, sessiz ve sakin Cihan’a engel olamadı.

Beşiktaş, savunmasında direnmeye, ayakta durmaya çalışıyor. Ama savurdukları her top İBB’nin yeni bir atağına dönüşüyor.

Geçen yıl Fernandes’in lider oyunculuğuyla rakipleri üzerinde iyi kötü baskı kuran bir takım vardı. Bu yıl Fernandes var ama, ortada henüz takım yok!

Beşiktaş, İBB’nin baskılı oyunu yüzünden iki beki Hilbert’le Uğur Boral’ı hücumda hiç kullanamadı. Orta alanda da genç Hasan Türk, Fernandes ve Olcay Şahan, yine ev sahibi takımın baskısına, yardımlaşmalı çabuk oyununa yanıt vermekte zorlandılar. Tek başına Fernandes’in çabaları da yetmedi.

Hugo Almeida ve Mustafa Pektemek (sonradan Mehmet Akyüz), önde çift santrfor olarak oynuyor. Aybaba’nın ofansif düşüncesine saygımız var ama Beşiktaş orta alan zaafıyla bu formülü üretken biçimde kullanamıyor. İki golcüden Almeida ağır... Mustafa da orta alandan yeteri kadar beslenemiyor... Oyuna sonradan giren Mehmet Akyüz’ün de kaderi değişmiyor. Tek santrforlu oyuna dönüp orta alanda adam sayısını artırabilse, Samet Hoca belki de maça ortak olabilirdi. Yine de Akyüz’ü takdir etmek gerekir.Bireysel çabalarıyla oyuna derinlik kazandırdı, en azından topu hücumda tutarak İBB’ye bir ölçüde takoz oldu. Fernandes’e de teşekkür etmeli... Portekizli, faul atışında Almeida’nın kafasına öyle bir top indirdi ki, golü çok kolay buldu yurttaşı!

Beşiktaş için onca baskının altından 1 puanla çıkmak yine de kazançtır.

Elbette bu kadronun yeni eski uyumu ve içinde bulunduğu sorunları aşması zaman alacak... Üç gün değil, üç hafta değil... Belki de üç ay!