Bitiş düdüğü çalmadan maç yazmam... Yazmaya başlasam bile bitmeden noktayı koymam...
Ama bu maçta ilk yarı bitti, klavyenin başına oturdum...
Henüz kimin şampiyon olacağı belli değil...
Ama hiç önemli değil...
Çünkü şampiyona da, şampiyonluğu kaybedene de büyük saygı duyuyorum...
Kimin şampiyon olduğunu henüz biledeğim için G.Saray'dan başlayayım...
Ligin en fazla kazananı...
Ligin en az yenileni...
Ligin en fazla atanı...
En az yiyeni...
Tepeden tırnağa yenilenmiş bir takım...
Buna rağmen uyum sorunu çekmeyen, ligin en iyi futbolunu oynayan takım...
İşini bilen usta bir hoca...
F.Bahçe...
Bırakın Lugano'yu, Santos'u, lig başlarken her takıma kısmet olmayacak iki santrforunu birden kaybetti...
Niang, Emenike...
Kolay mı bu oyuncuları almak, korumak, böyle golcülere sahip olmak...
İkisi birden gitti...
Bununla bitse iyi...
Hergün infaz edildi...
Hergün ipe çekildi...
HAYATI DURDURDULAR!
Kendilerini polis, hakim, savcı yerine koyanlar F.Bahçe'yi lime lime doğradı...
Başkanı, yöneticileri tutuklandı...
Bütün bu şartlarda dimdik ayakta duran bir hocası vardı, Aykut Kocaman...
Gerçek bir liderlik dersi verdi...
Camia kenetlendi...
O zaman F.Bahçe'ye de saygılar...
İki takım da bize 54 yıllık lig tarihinin en büyük heyecanını yaşattılar...
Süper Final'in süper takımları oldular...
'Ülke futboldan soğudu' diyenlere inat, ülkede hayatı durdurdular...
Yaşatmaya değil, yıkmaya yemin etmişlere, güzele gözünü kapatıp kötüye iştahla sarılanlara inat, bu büyük oyunun iki başrol oyuncusu oldular...
Tebrikler... Takdirler... Saygılar...
Takdirler, tebrikler
13 Mayıs 2012 15:39