TEKNİK RAPOR: Geçen yıl 3 Temmuz sürecinin belirsizliği nedeniyle lig eylül ayında başlayınca kıyamet kopmuştu.
Fikstür sıkışacağından birçok takım üst üste oynanacak maçların oyuncularının fiziksel durumunu olumsuz etkilemesinden korktuğunu dile getirmişti. Uzun vadeli planları yeniden gözden geçirmek gerekecek, bu ritme uyum sağlamak kolay olmayacaktı.
Bu sene lig normal zamanında başladı. Onlarca oyuncu ya maçta ya antrenmanda sakatlandı. Teknik direktörler henüz sezona hazır olmadıklarını, bazı oyuncularının daha birkaç haftaya ihtiyacı olduğunu söylüyorlar.
Kötü oyunun bahanesi midir bilinmez! Bildiğimiz şu; geçen sene geç oldu fikstür sıkıştı, bu yıl erken oldu hazır değiliz sözleri dönüp dolaşıp aynı kapıya çıkıyor.
Mazeret'im var!
Transferler geç tamamlandığından Melo, Krasiç ve Hamit gibi oyuncuların tam olarak hazır olmadıkları kesin.
Keza Batuhan ve diğerleri de geldikleri takımla ilgili gecikmiş olabilirler.
Tahminen kulüpler geçmişe dönük kabarmış borçlarını daha fazla düşünerek adımlarını dikkatli atmayı istiyorlar. Bu durumda Eskişehir ve Gaziantep örneklerinde olduğu gibi teknik adam yönetim soğukluğu ortaya çıkıyor.
Hal böyleyken taraftarın aklına temmuz ayının başından beri neyin çalışmasını yapıyorsunuz da hazır değilsiniz sorusu geliyor.
Sahi neden Türk futbolu ağustos ayında futbola hazır değiliz mesajı veriyor.
SAKATLIK RAPORU: Teknik adamların hazır değiliz cümlesini manşete taşıdığı ligimizin başlamasıyla sakatlanan oyunculardan on bir yapsanız şampiyonluğa oynar. Kaleci Volkan süper kupa finalinde sakatlanmıştı. Sivasspor kalecisi Korcan keza onu takip etti...
Ülkedeki iki kritik stoperden Bursaspor'un savunma yıldızı Serdar Aziz ile Galatasaray'ın Çek oyuncusu Ujfalusi sezon başlar başlamaz takımlarına kara haber gönderdiler.
Trabzonspor'un yeni Selçuk'u olmaya aday Soner ilk maçta takımını yalnız bıraktı, Krasiç gelir gelmez Avrupa Şampiyonlar Ligi maçında sahayı terk etti.
Gençlerbirliği onbirinin anahtar oyuncularından Oktay Delibalta'yı onun eski takım arkadaşı Beşiktaşlı Mustafa Pektemek takip etti.
Tüm takımları teker teker gözden geçirdiğinizde birbirinden kritik oyuncuların sakatlık listesinde olduğunu görürsünüz.
Taraftar yine soruyor, sorun antrenman modellerinde mi yoksa oyuncular kendilerine bakmıyorlar mı?
Konu saha zeminlerine geldiğinde kimsenin yeşil çimin pürüzsüz yüzeyine itibar göstermediğini, üç haftalık oyunlar zaten göstermişti.
Şimdi anlaşılan o ki ne yönetimler, ne teknik adamlar, ne futbolcular işlerine tam anlamıyla özen göstermemiş. Bir parça oluruna bırakılmış her şey. Bu durumda taraftarın tribünleri hınca hınç doldurmasını size para akıtıp borçlarınızı temizlemeye yardım etmesini bekleyemezsiniz. Değil mi?
BİRKAÇ İYİ VERİ: Hiç iyi haber yok mu? Var tabii ki! Tamam taraftarını mutlu edecek goller atamıyor, maçlar kazanamıyor ama Kayserispor muazzam enerjik, çok pozisyon üretiyor, genç oyuncuları ışıl ışıl...
Kasımpaşa bir proje takımı olarak geçmişteki örneklerinden fazlasını yapabileceğinin sinyallerini veriyor. Yardımcı hakemler bayraklarını çekerken başarı yüzdelerini yükseltmeye başladılar. Genç oyuncuların sayısı gittikçe artıyor, seyircinin holiganist ruhunda incelmeler var.
Beşiktaş gençleşip, yenileşme modelini başaracak gibi gözüküyor, Galatasaray Şampiyonlar Ligi'nde koşacak izlenimi veriyor. Sivasspor geniş ve istekli bir kadroyla istim üzerinde...
Birkaç artı daha var ama onları yazmaya hazır değiliz!
Mazeretim var..!
Süper Lig'in MR'ı şimdilik kritik
04 Eylül 2012 12:09