Asla küçümseme anlamında söylemiyorum, tam tersine Ankaragücü'nün onur savaşımına büyük saygı duyuyorum ama Galatasaray karşısına, Bank Asya'nın orta sıralarında yer bulmakta bile zorlanacak takımla çıkmak zorunda kaldılar.
Bunu baştan bilen Terim de doğabilecek sıkıntıyı göze alarak birkaç adama şans tanımak istedi.
Gökhan Zan, Çağlar ve Ceyhun gibi Milli Takım'da oynamış adamlara bu maçta şans verilmezse başka ne zaman oynayabilirler? İspanya Milli Takımı'nda yer almış Riera için bundan daha elverişli ortam olabilir mi? Sercan'ın hâlâ yüzde 30'la bile oynamadığı yazılıp söylenmiyor mu? Daha fazlasını ne zaman ve hangi maçta oynayacak?
Hepsi bir yana bu vesileyle Kazım'ın dışarda kalmış olması bile Galatasaray taraftarı için az şey miydi?
Atlamış olmayalım: Bunun kadar güzel bir durum da rakibin karanfillerle karşılanmasıydı. Sadece Ankaragücü'nün değil komadaki futbolumuzun da böyle küçük jestlere bile çok ihtiyacı var. Çok az faullü ve her dakikasında centilmenlik görünümlerinin olduğu bir maçı özlemiştik. Elbette ki normal rekabet düzeyinde bunları asla bulamayacağımızı bilmenin hüznü de içimizdeydi.
Daha maç başlamadan üstelik Gökhan Zan'ın kafasından ağları bulan top bütün gamlı kederli düşünceleri ortadan kaldırdı. 10. dakikaya gelmeden Emre Çolak'ın füzesi adeta maçı bitirdi! Fenerbahçe'nin kaybetmiş olmasının keyfiyle maça koşmuş olan taraftar alabildiğine keyiflendi.
Aradaki kabul edilemez nitelikteki güç farkı nedeniyle teknik-taktik değerlendirmesi yapılamayacak bir karşılaşmaydı. Beklendiği gibi lider Cim Bom güle oynaya farka gitti. Ancak forma şansı bulamayan oyuncular arasında 'bana haksızlık yapılıyor' dedirtebilecek düzeyde sıçrama gösteren biri olmadı.
Gökhan Zan'ın attığı şaka gibi golün yanında hiç değilse bazı pasları Sarı Kırmızı forması olan oyunculara verebilmesi maçın ilginç yanlarından biriydi ama bu durum fazla uzun sürmedi... Sercan'ın birkaç metreden topu kafayla ağlara göndermek yerine üstten dışarı atması gibi tuhaflıkların da yadırganacak bir tarafı yoktu... Çağlar gayretli, Ceyhun rahat, Riera kıyaktı deyip işi kapatalım; attığının dışında öteki iki golün de başlangıç yerindeydi. Yiğit'in attığı gol de kendisi için iyi bir başlangıç oldu.
Maçın en iyisi Galatasaray taraftarıydı. Öncesi ve sonrasıyla tam bir şenlik yaşadılar. Takımları gibi onlar da kolay maç sayesinde taraftarlığın tadını çıkardılar. 58. dakika ve maddeyle ilgili beyaz mendil şovları görülmeye değer hoşluktaydı. "Dayan Ankaragücü" pankartı da öyle...
Şimdi değilse ne zaman?
26 Ocak 2012 10:55