Santiago Bernabeu’da inanılmaz bir atmosfer vardı. Bir tarafta kazanma alışkanlıkları formasında olan Bayern Münih, diğer tarafta kazanmak için yaratılmış Mourinho’nun Inter’i. Sahadaki futbolcuların yüzde 90’ı birinci sınıf ve üzeri.
Yani anlayacağınız radyo Madrid’e bağlansa spiker, Şampiyonlar Ligi finali oynamak için her şey müsait diyebilirdi. Bayern Münih’in Hamit’le sahaya çıkması, bir Türk futbolcunun böyle bir karşılaşmada forma giymesi maçı bizim için daha cazip hale getiriyordu. Açık söylemek gerekirse Mourinho’ya ve takımına çok saygı duyuyordum ama gönlüm Hamit’ten dolayı Bayern Münih’ten yanaydı. Onun kazanmasını istiyordum. Ama olmadı. Gecenin kahramanı Diego Milito’ydu.
Mourinho'nun ‘catenaccio’yu bir basamak üste çekmesi Barcelona karşısında Inter’e muhteşem bir zafer getirmişti. O zaferin devamı dün gece Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu oldu. Inter ilk yarıda rakibine yüzde 67’lik inanılmaz bir topla oynama oranı bırakmış ama bunun sonucunda Bayern tek bir pozisyon bile üretememişti. Bu düpedüz tuzaktı. Siz istediğiniz kadar topla oynayın ama son 35 metrede rakip ceza sahası önünde ve içinde alan bulamıyorsanız, bu hiçbir şey ifade etmez. Bir de üzerine topla fazla oynadığınız için cesaretlenip kendi sahanızı boşaltıyorsanız rakibinizin elini güçlendiriyorsunuz demektir. Bu bloğun arkasında Julio Cesar, önünde Milito rollerini o kadar iyi oynadılar ki, hem yaptıkları hataları kapattılar hem de rakibin hatalarından faydalandılar.
BERNABEU’YA ISINIYOR
Cesar tartışmasız dünyanın en iyi kalecisi, Milito da dünkü performansıyla Dünya Kupası öncesi Messi ile birlikte dengeleri Arjantin lehine çevirebilecek büyük bir silah. Bayern’e Hamit ve Robben için üzüldüm. Hamit bizden biriydi, Robben de oyunu takımı adına değiştirmeye çalışan tek adamdı.
Sonuçta Mourinho kazandı. Muhtemelen önümüzdeki sezon oturacağı kulübeden Bernabeu’ya ısınırken, Inter’e de tarihinin en parlak sezonunu yaşattı. İtalya kupası, ligi ve ardından Devler Ligi zaferiyle dünyanın en büyük hocası olduğunu kanıtladı. Mourinho’yu seversiniz, sevmezsiniz o tartışılır ama yaptığı işe saygı duymak zorundasınız. Çünkü o her ne kadar gözleriyle rakiplerini küçümsese de sahada hepsine aynı saygıyı gösteren ve hepsine eşit davranan bir futbol sihirbazı.
Sihirbaz Mourinho!
23 Mayıs 2010 13:41