Mumun ışığı giderek azalmaya yüz tutuyordu... Yüzler asık, sinirler gergin ve mutsuz insanlar... Neredeyse hacılara hocalara gidilecek, kurşun döktürülecek bir ortam vardı...
Saati soracak olsan 'Küfürü yiyecek' bir durum söz konusuydu... Malum sebepler Galatasaray'ı yoruyordu hiç kuşkusuz...
Böyle bir ruh hali içinde Kadir Has Stadı'nda; üst düzey bir hakem... İyi bir zemin...
Kazanmak için her şeyini ortaya koyan futbolcular...
Ve 'keyif veren' bir Galatasaray vardı Kayseri'de...
Tempo öylesine yüksekti ki, gözünü bir an topdan ayırsan, diğer taraftaki pozisyonu kaçırabilecek düzeyde bir mücadele vardı...
Galatasaray'ın müthiş baskısı 30 dakikada aradaki uçurumu açıkca gösteriyordu. G.Saray % 65, Kayseri %35 topla oynadı...
Kaptan Ayhan Akman vargücüyle mücadele ederken, Riera pabucun pahalı olduğunu bu kez fark etmişti... Koşuyor, mücadele ediyor, hatta golün ortasında topu adrese teslim ediyordu...
Allah'ı var Kayseri oyunu bir an olsun çirkinleştirmedi. İkinci yarı beraberlik için epeyce yüklendi.
Amrabat'ın resitallerini izlerken taraflı tarafsız herkes keyif aldı...
TWITTER DELİKANLILARI
Bazı yeni yetme 'twitter delikanlıları' G.Saray'ın futbolunu yine beğenmezler. Hatta tempoyu abarttığımı düşünenler çıkabilir...
Bu uçuk kaçık tiplerin amacı zaten çamur atmaktan başka bir şey değil inanın... Bu twitter çocukları sadece klavye başında konuşup, yorum yapıp, hamburger yemeye devam etsinler...
Sonuç;
Elmander ve Selçuk'un golleri giderek azalan mumun ışığını güçlendirdi. Işık öyle bir aydınlık ortam yarattı ki, onca soruna rağmen yüzler gülmeye başladı... Gerginlikler şimdilik unutuldu.
Sıcacık bir aile ortamı, 'şefkatli baba' ve çocukları yarınlar için yeniden el ele verdiler...