Herkesin yedeği ya da alternatifi var, ama onun yok! O nedenle yorulsa da, formunu kaybetse de, kötü oynasa da Alex, Fenerbahçe’nin vazgeçilmez adamı.
Doğrusu, bu “vazgeçilmez”lik durumunu da sonuna kadar hak ediyor Alex...
Ama onun da yılda bir iki maç olsun kötü oynama hakkı olmalı...
Adam sık sık sakatlanan biri değil... Sarı ve kırmızı kartlarla da ilişkisi yok. Ligimizin en sakin oyuncularından biri... Bazılarının yaptığı gibi sarı kart cezasına ya da kırmızı karta yatıp arada kendine kısa bir mola haftası çıkaracak kadar da şeytan değil.
Bu arada yıllardır tiryakisi olduğumuz adam da yaşlanıyor, yavaşlıyor. Yorgunlukları birikiyor. Farkında değiliz belki... Ama gerçek böyle!
Fenerbahçe dün alternatifsiz, vazgeçilmez adamı Alex’le kazanmak için her şeyi denedi. Sağ kanatta Özer, sonra Dia, talihsiz kaza sonrası Bienvenu... Solda Stoch, sonradan zorunlu değişikliklerle Caner...
Hatta Semih ve Bienvenu ile çift santrfor...
Baskılı oyunsa evet, gol pozisyonuysa evet..... Futbolcuların kazanma arzusu, takımca dayanışması, kararlılığı evet!
Ama bir türlü golü bulamıyordu Fenerbahçe...
Peki niye böyle oldu?
Her şeyden önce Samsunspor, rakibine saygı duyarak, onun değerini kabul ederek oynadı, karşısındaki gerçeğe göre oyun stratejisi belirledi. Savunmada dağılmadı, çözülmedi. Genç kaleci Ertuğrul Taşkıran’la hatasız bir savunma senaryosu sergiledi. Kemal, Ergün Teber, Adem, Fink bu gerçeği kontrol eden adamlardı.
İlk yarıda Zenke ve Murat Yıldırım’la pozisyonlara da girdiler. Yararlanmadılar.
Petkoviç, Saracoğlu Stadı’nda oyunu çirkinleştirmeden, futbol değerini düşürmeden maça ortak oldu. Hak ettiği biçimde futbolcularıyla birlikte hakkına düşeni aldı.
Fenerbahçe’ye dönersek...
Sonuç, Aykut hoca açısından sinir bozucu ve keyifsiz olabilir. Kimbilir, belki de doksan dakika sahada tuttuğu nöbetçi golcü Semih’ten beklediğini bulamamıştır. Stoch’un kanattan içeri kayıp kaleyi yoklayan sürpriz vuruşlarını boşuna beklemiştir.
Ama kim ne derse desin, Fenerbahçe bu ligin en iyi takımı... En iyilerinden biri değil, kesinlikle en iyisi...
Kendi sahasında Manisa’dan sonra ikinci kez Samsunspor’la Saracoğlu’nda berabere kalması doğru analiz edilmesi gereken bir durum... Aykut hoca o filmi geriye sarıp yeniden çöze dursun, biz uzun bir lig maratonunda böyle kayıpların doğal karşılanması gerektiğini düşünüyoruz.
Alex’e son sözümüz de şu: Durmak da dinlenmek de senin hakkın! Ama alternatifin bulununcaya kadar sana da tatil yok Alex!
Sana tatil yok Alex!
24 Ekim 2011 12:09