Galatasaray kazanmayı biliyor. Şartlar ne olursa olsun şampiyonluğa oynayan bir takımın özgüveni bizim ligimizde kazanmak için yetiyor. Fırtına gibi başlayan Sivas’ın esintisi 15 dakika sürdü. Bu bölümde sağlı-sollu ataklar ile bunalan G.Saray savunması kaleci Muslera’nın da katkısıyla bu atakları gol yemeden savuşturdu. Necati’nin 30 metreyi aşkın mesafeden yaptığı sıradışı golü ile öne geçen G.Saray zaten sıkı tuttuğu savunmasını daha da sıkılaştırdı.
Galatasaray iyi futbol mu oynuyor? Kesinlikle hayır. En azından Terim’in hayâlindeki futboldan uzaklar. Ama G.Saray iyi oynamasa da takım bütünlüğünü hiç bozmadan disiplinli bir şekilde ayakta kalıyor. İkili mücadelelerin değerini biliyor. Sahadaki küçük detayları önemsiyor. Az ama öz hücum yapıyor. Pozisyon verdiği zaman da sahneye kaleci Muslera çıkıyor. G.Saray bugün bu noktadaysa tüm bu faktörlere Muslera’nın istikrarını da eklemeli. Her kırılma anında sahne alıyor ve kurtarışlarıyla takımını ayakta tutuyor.
EN İYİSİ JOHAN!
Galatasaray görünen ve görünmeyen bir diğer kahramanı da Johan Elmander. Bence ligin en faydalı oyuncusu. Koşuyor, rakibi bozuyor, top kazanıyor. Takımını atağa kaldırıyor. Arkadaşlarıyla yardımlaşıyor. Semih-Ujfalusi uyumu önlerinde oynayan Melo’nun pozisyon bilgisi ve fizik gücü, Selçuk’un sakinliği ve zekası. Necati’nin tecrübesi ve ustalığı. Kısacası herkes işini iyi yapıyor. Arzu, konsantrasyon ve odaklanma en üst düzeyde. Bu da başarıyı getiriyor. Bu kararlılık zor bir virajı daha geçmelerini sağladı.
Sivas ligin en dinamik takımlarından. Her rakibin üzerine gidiyorlar. Çok pozisyona gidip, rakiplerini zor durumda bırakıyorlar. Forvetlerin kalitesi daha yüksek olsa gol sayıları daha da artar. Sivas’ın diğer sorunu da maç içinde enerjilerini ekonomik kullanaması. Ağır saha koşullarında kazanan G.Saray için bu maç şampiyonluk yürüyüşünde atılan büyük bir adım oldu.
Şampiyonluk için dev adım
06 Mart 2012 11:38