Ruhunu kaybeden takım

Trabzonspor'un sorunu belli. Öncelikle yoğun ve ağır maç trafiğini kaldıracak bir kadro genişliğine sahip değil. Sezon başı transfer masallarının ne kadar gerçeği yansıttığı, kadroya katılan yeni oyuncuların nasıl bir katkı sağladığı ortada. Bu tabloya bir de mental yorgunluğu ekleyin, buyrun size sıradan bir süper lig ekibi!

Üç günde bir maç oynamanın yol açtığı en büyük sıkıntı, kafa ile ayaklar arasındaki koordinasyon bozukluğu. Birinin emrettiğini diğeri algılayamıyor, ötekinin yapmak istediğine diğeri karşılık veremiyor. Özellikle son vuruşlara yansıyan bu olumsuzluk, iki farklı geriye düşmesine rağmen sahadan puanla ayrılmasına engel olan en önemli faktördü Trabzonspor adına.

Şanssızlık mı? O tali bahane! Hadi Adrian'ın volesinde direk çıktı karşısına. Ya Halil'in vuruşu? Sahanın en çalışkan, en üretken adamı Alanzinho'nun kaleci ile karşı karşıya kaldığı andaki hamlesi? Bu kadar pozisyona girip tek golü penaltıdan kaydetmek şansızlık ile açıklanabilir mi?

Bir takım kötü oynayıp kaybedebilir. İyi oynadığı vakit de kazanamayabilir. Lakin son 5 maçında galibiyete hasret kalıyorsa, yakın geçmişe de dönerek nerede hata yapıldığını tespit etmek ve gerçekçi önlemler almayı düşünmek, günü kurtaracak mazeretler üretmekten daha inandırıcı bir yaklaşım olur.
Gençlerbirliği gibi doksan dakika mücadele eden, takım savunmasını gerçekten doğru yapan bir futbolcu topluğu karşısında Trabzonspor'un dikkat çeken bir eksiği de, bazı oyuncuların buldukları şansa rağmen gerçek performanslarının çok gerisinde kalmalarıydı. Örneğin Henrique, Volkan ve Pawel Brozek. Ya Colman'a ne demeli?.. Takımın lideri pozisyonundaki bu futbolcuda son dönemlerdeki geriye gidiş, üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir konu. Dünkü takımdan çıkarın Alanzinho, biraz da Halil ve Serkan'ı, kim bu ekibe Avrupa'da yoluna devam ediyor der kestiremiyorum.

Şenol Güneş'in işi gerçekten zor. Hele Fenerbahçe ile pazar günü oynanacak sezonun en önemli maçı öncesi alınan bu yenilgiden sonra çok daha zor. Belki de her anlamda olmak ya da olmamak seçeneğinin değerlendirileceği bir dönemeçte deneyimli teknik adam!

Son sözümüz Başkan Sadri Şener'e. Şike soruşturmasını kılıf yapıp "Artık gelecek sezonun hesaplarını yapacağız" diye konuşan Şener çok erken bir vakitte Trabzonspor'un yaşadığı travmayı ilan etti. Eee imam böyle buyurursa, cemaat ne yapsın ki?..