İşte Areola röportajından sartırbaşları:
''Önceden kaleci değil, oyuncuydum. Ama 2000'de Romainville kulübündeyken bir futsal turnuvası sırasında kalecimiz hastalanmıştı ve onun yerine birinin geçmesi gerekiyordu. Ben kalede oynamayı tercih ettim ve turnuvada ikinci olduk. Kaleci olmaktan gerçekten keyif aldım. İşte o turnuvadan bu yana kaleciyim.
Oynarken ilk duygulandığım stat Parc des Princes... Kuşkusuz 20 yaşaltı Dünya Kupası için ilk kez buraya, Parc des Princes'e çıktığım an çok farklıydı. Takım olarak muhteşem bir deneyim yaşamıştık ve kupayla tekrar buraya döndük. Harikaydı. Iker Casillas ve Edwin van der Sar benim idollerimdi. 2 farklı stile sahiplerdi, ama benim için harika örneklerdi. Daha sonra Gregory Coupet'yi örnek aldım ve Paris Saint Germain'de onunla birlikte antrenman yapma şansına sahip oldum. Bana ilham verdi.''
