Beşiktaşlı taraftarlar dün 90 dakika boyunca adeta öldüler öldüler dirildiler. Yürekleri ağızlarında maç seyrettiler. Gerçi bu ilk değil. Beşiktaşlı taraftarlar haftalardır bu heyecanı yaşıyor. Bir rahat maç seyredemediler. Rakip kim olursa olsun bu maçı rahat kazanırız havasında tribünde ve TV başında oturamadılar. Dün de aynı filmi izlediler.
Özellikle ilk 45 dakikada öylesine futboldan uzak, futbolla yakından uzaktan alakası olmayan bir Beşiktaş izledik. İnsan bir pas yapamaz mı? Bir pozisyona giremez mi? Rakibe bu kadar pozisyon mu verir? Bu kadar top mu kaptırır, böylesine basit gol mü yenir? İnanılır gibi değil. Dün açık ve net bir kez daha görüldü ki Hilbert, Egemen, Sivok veya Toraman yani defans bloğu Beşiktaş’ın yarısı demekmiş... Ersan henüz fizik olarak hazır değil. Onu hiç suçlamıyorum çünkü çok ağır iki sakatlık geçirdi. Sağ bekte dahi sağ açık gibi bindirme yapan Ekrem dün bu alışkanlıklarının sadece 3-4 tanesini gösterdi.
Almeida'nın attığı goldeki ortası harikaydı. İkinci yarıda iyi futbol oynayan değil ama inanılmaz koşan, mücadele eden, maçı bir an olsun bırakmayan Beşiktaş izledik. Quaresma, diğer maçlarına oranla biraz daha hareketliydi. Veli, zaman zaman hatalar yapmasına rağmen Beşiktaş’ın en iyi oyuncularından biriydi. Sol bekteki kiritik müdahalelerle Beşitaş’ın gol yemesini engelledi.
BÜYÜK KAYIP!
Cenk'in koltuğunun altından yediği gole söyleyecek bir şey bulamıyorum. Herhalde Cenk bunun muhasebesini yapar. Kart cezalısı durumuna düşen Fernandes, G.Saray maçında oynamayacak. Büyük kayıp. G.Birliği’ni ise tebrik ediyorum. Helal olsun. Ne Beşiktaş taraftarından korktular ne de atmosferden. Maçı çirkinleştirmek için ne tekme attılar ne yerde yattılar ne de ‘Çanakkale geçilmez duvarı’ ördüler. Açık ve net söyleyeyim, onların da yaptığı mücadelenin hakkı en az 1 puandı. Beşiktaş çok önemli bir maç kazandı. Eğer puan kaybetseydi belki play-off’u da zora sokacak, moralleri bozulacaktı.
Ölüp ölüp dirildiler
20 Şubat 2012 12:36