Uzun zamandır böylesine bir coşkuyu yaşamamış, yaşayamamıştık... Haykıramamıştık, haykıramıyorduk... Tam bağıracakken sesimiz kısılıyor, bir yerde düğümler oluşuyor, sesimiz çıkmıyordu.
Karabulutlar dolaşıyordu üzerimizde. Umuda yolculuktu EURO 2008 adeta bizim için. Umutların yeşereceği, gün yüzüne çıkacağı, serpilip büyüyeceği, ve sonunda meyvesini vereceği bir EURO 2008 yaşamak için yola çıktığımızda, cezalarla uğraştık, tarafsız, seyircisiz, gurbet ellerinde umudu yarattık ve finallerin yolunu tuttuk...
Karabulutlar dolaşıyordu üzerimizde. Umuda yolculuktu EURO 2008 adeta bizim için. Umutların yeşereceği, gün yüzüne çıkacağı, serpilip büyüyeceği, ve sonunda meyvesini vereceği bir EURO 2008 yaşamak için yola çıktığımızda, cezalarla uğraştık, tarafsız, seyircisiz, gurbet ellerinde umudu yarattık ve finallerin yolunu tuttuk...
Yüreğimizin bir yarısı her maçta gol diye bağırmak isterken, diğer yarısı korkuyordu, ürkekti. Bir Türk Dünyaya bedeldi ama 23 Türk'ün biraraya geldiği A Milli Futbol takımımızdan umudumuz yoktu. Ama umutsuzluğumuz umuda döndü, en nihayet haykırdık...
Boğazımızı karabasan gibi sıkan düğümü parçaladık attık ve haykırdık en sonunda...
Buna ihtiyacımız vardı. Millet olarak ihtiyacımız vardı... Kırmızı beyaz için, Albayrak için doğmuşlardı. Bugün için doğmuşlardı, bizim için doğmuşlardı. Hepsine helal olsun, hem de binlerce kez...
Düşünsenize nerelerden geldik buralara... Şu şampiyonada hangi ülke takımı bizim yaşadıklarımızı yaşadı? Sakatlık demediler, ceza demediler... Çıktılar adeta kanlarının son damlasına kadar mücadele ettiler. Eğer futbol 90 dakikadır deniyorsa bunu ispatın ötesine taşıdılar. Futbol 122 dakikadır!..
Binlerce kez, onbirlerce kez... Ne mutlu Türküm diyene.
Futbol goldür, futbol aşktır, futbol hüznü yaşarken, umudu yakalayabilmektir....Ne ararsan vardı, heyecan, stres, duygu, gözyaşı. Böylesine bir maç hakkında ne yazılabilir ki. Sadece yaşanır. Çünkü böyle bir maç ancak 40 yılda bir yaşanır.
Biz yaşadık... Ama öyle böyle yaşamadık. Son saniyede gelen golle bir deprem yaşattık. Merkez üssü Zagreb'ti. Gol sesleriyle birlikte Dünya titredi, Hissettiniz mi?
Turnuvanın ilklerine imza atan bir takımız. Düşünsenize oynadığımız maçları, yaşadığımız sıkıntıları...
Yaşamak... Sevinci yaşamak... Gooool diye haykırmak... Yaşadık, iliklerimize kadar yaşadık...Her şey bitti dediğimiz anda bitirdik... Hırvatistan'ı bitirdik. Onların bittiği yerde biz doğduk. Viyana'da doğduk. Şimdi sıra Almanya'da.Finale adımızı yaz-dı-ra-ca-ğız...
Sonra ver elini kupa.
Sonra ver elini kupa.
Neden olmasın, biz değil miydik gruptan bile çıkamaz gözüyle bakılan, hatta biz bile kendimize öyle bakmıyor muyduk?
Gol diye haykıran yüreklere helal olsun. Yüreklerimize bu coşkuyu yaşatanlara helal olsun. Bu duyguyu yaşayan ve yaşatan herkes için...
Ne Mutlu Türküm Diyene...
Erdem EROL
Ligtv.com.tr Haber Müdürü