Boşuna söylememişler 'musluk akarken suyunu dolduracaksın' diye...
F.Bahçe ilk yarıda o kadar net pozisyonlar buldu ki...
Ama küpü doldurmak yerine, bir içim suyla yetindi...
Sonra ikinci yarıyı sıkıntı içinde geçirdi...
F.Bahçe bunca sıkıntıya rağmen maça müthiş bir başlangıç yaptı...
Başlangıçta Emre'nin kaleye giden topunun Semih'e çarpıp dönmesi, Alex'in boş kaleye vururken kayıp düşmesi...
En önemlisi de Özer'in boş kaleye yuvarlamak yerine abandığı topun üst direkten dönmesi...
Bunlardan biri, ya da ikisi gol olsa, F.Bahçe daha başlangıçta işi sağlama alacaktı...
Ama bu fırsatları değerlendiremeyen F.Bahçe, Emre'nin savunmanın arkasına kaldırdığı olağanüstü pasında, olağanüstü bir Semih golüyle öne geçti...
Semih siftah etti ama, halen eksik...
Hiç kuşkusuz en müthiş adam Stoch'tu...
Öyle ki ilk yarıda aldı aldı gitti, bekledi bir kişi gelsin diye... Ama kendine ayak uyduracak takım arkadaşını bulamadı...
EMRE, EMRE GİBİ OYNADI
F.Bahçe için sevirdirici olan Gökhan Gönül'ün geri dönüşü, Emre'nin kendini buluşuydu...
Gökhan'ın ilk yarıda çizgiden çıkardığı topu, ikinci yarıda Ömer'in kafasına Volkan'ın müthiş uçuşunu da unutmamak gerekiyor...
Bursa, ilk yarıyı adeta rakibine teslim olarak geçirdikten sonra ikinci yarıda bayağı baskı kurdu...
Ama F.Bahçe savunması gerçekten mükemmel mücadele etti...
Serdar Kesimal, ilk maçında iyi oynadı...
F.Bahçe için üç puan kadar önemli başka şeyler de var bu maçta...
İkinci golde müthiş bir asist yapan ve müthiş oynayan Gökhan Gönül'ün dönüşü...
Stoch'un Twente'deki müthiş günlerini hatırlatışı...
Emre'nin Emre gibi oynaması...
En önemlisi...
Bunca sıkıntıya, geçen haftaki farklı G.Saray yenilgisine rağmen dosta düşmana haykırışı...
'Yıkılmadık, ayaktayız...'
Musluk akarken
13 Aralık 2011 10:47