Üstelik “hakemler” başlıklı talimatnamenin 39. maddesinin (a) bendi eski futbolculara hakem olma yolunu açıyor. Maddenin bir bölümü şöyle:
“Profesyonel liglerde en az 2 sezon oynamış futbolcular için hakemliğe giriş ve klasman arası geçişlerde yaş sınırı dikkate alınmaz. Bu futbolcularda klasman terfilerinde hakemlik süresi şartı aranmaz.” Görülüyor ki uzun süre beklemek yok. Eski futbolcular hızlandırılmış biçimde hakem olma şansına sahipler.
Buna rağmen futbolu bırakan ya hocalığa, ya yorumculuğa soyunuyor. Oysa Süper Lig dışında görev yapan teknik direktörlerin aldığı paralar ortada... Alt yapıda çalışıyorsanız 1500-2000 lira, profesyonel takımı 5-10 bin lira... Yani karın tokluğuna... Onu da alabilirlerse... Üstelik 3-5 haftada kovulmazlarsa...
Günümüzün hakemliğinde ise Süper Lig’de aldığı para ayda 30-40 bin lirayı bulanlar var. Alt liglerde ayda 2-3 maç yönettiğinizde 8-10 bin lira cebinizde... Üst klasmana çıkma şansınız var. Kovulma, parayı alamama tehlikeniz yok.
Futbol Federasyonu, MHK çok hızlı hareket ederek, teşvik ederek bu uygulamayı hemen başlatmalı... Profesyonel Futbolcular Derneği bu girişime destek olmalı... Eski futbolcular hoca olup çalıştıracak kulüp arayacağına, birbirinin ayağını kaydırmaya çalışacağına, hatta bir bölümü maalesef aç kalacağına, bu hakemlik işine hızlıca yönlenmeli... Hazır bir meslek, hazır bir ekmek, hazır bir fırsat eski futbolcuları bekliyor... Buna rağmen herkes niye hareketsiz anlayabilmiş değilim.
Evdeki hesap şaştı
Fenerbahçe ilk iki hafta içerde oynarken, Beşiktaş ile Galatasaray ilk iki haftayı dışarda geçirecek, ikinci haftada ayrıca Başakşehir, Fenerbahçe’ye gelecekti.
Fenerbahçe için kolay, Beşiktaş ile Galatasaray için zor bir hafta beklentisi vardı. Ama Fenerbahçe’nin evdeki hesabı tutmadı. Puan farkının azalmasını beklerken, daha ilk haftada önündeki üç rakibinden ikişer puan daha geriye düştü.
İç sahada bu kadar puan kaybedilerek şampiyon olunur mu? Şimdiye kadar pek görülmedi. Hele bu hafta Başakşehir’i yenemezse geçmiş olsun...
Sırtımız yerden kalkmıyor
Geçen hafta kaynak göstererek yazdım. Avrupa’nın en fazla yatan, en fazla duran liginde birinci sıradayız. İki hafta önce Beşiktaş maçında Gaziantepsporlu futbolcular yattılar, kalkmadılar. Son Fenerbahçe-Adana maçında Adanalı oyuncular avantajı koruma adına yattılar, kalkmadılar. Boşuna değil, futbolda sırtımız yerden kalkmıyor. Nerede kötü bir şey var, maşallah birinci sıradayız
Bunun adı isyan
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, hakem kararlarına isyan ederken haklı... Aykut Kocaman “ilişkiler yumağı-dolambaçlı yollar” derken haklı... İtirazını fazla uzatmasına rağmen hakeme ısrarla “sen korkaksın” diyen Ali Çamdalı haklı... Son maçında hakem kararlarından ağır bir tokat yiyen Ümit Özat haklı... Herkes haklı, herkes isyanda...
MHK derseniz haksız, hakemler çok haksız... İşin kötü tarafı haksızlar, haklılara galip geliyor. Futbolun adaletine ihtiyaç var. Sözle değil, çalan ya da çalmayan düdüklerle, kalkan ya da kalkmayan bayraklarla... En önemlisi tarafsız kararlarla...
Fenerbahçe’nin Adanaspor karşısında kaybettiği puanların ardından eleştiri okları hakeme dönmüş, Aziz Yıldırım da bununla ilgili eleştiriler yapmıştı.
Taş gibi Beşiktaş
Savunması geçilmiyor, hücumcuları boş geçmiyor... Uzun lafa gerek yok: Taş gibi takım Beşiktaş...
Beşiktaş’ı en iyi Osmanlıspor’un hocası Mustafa Reşit Akçay maç sonu yaptığı canlı yayında anlattı: “Her hücumda duvara tosladık...” Bu “tosladık” ifadesi hocaya ait ve Beşiktaş’ın ne kadar geçilmez olduğunu bu kadar samimi, bu kadar içten ve daha gerçekçi biçimde anlatan bir başka ifade olamaz. Maç oynanırken baktım, Gökhan İnler, Tolgay Arslan, Necip Uysal kulübede oturuyorlar. Verin şampiyonluğa oynayan bir takıma bu orta sahayı “banko” kurtarsınlar.
Zaten Talisca ile belli ki her şey çok daha güzel olacak. Savunması geçilmiyor, hücumcuları boş geçmiyor... Uzun lafa gerek yok:
Taş gibi takım Beşiktaş...
Kimler geldi, kimler geçti?
10 sağ bek, 15 teknik adam... Kimler geldi, kimler geçti? Hiçbiri Sabri’yi kesmedi, kesemedi. Efsaneye selam, oynamaya devam... Yolun açık olsun Sabri Reyiz...
Sabri ile rekabet etsin, Sabri’yi kessin diye Galatasaray’a alınan sağ bekler: Cihan Haspolatlı, Cesar Prates, Eboue, Abel Xavier, Serkan Kurtuluş, Salih Dursun, Veysel Sarı, Tarık Çamdal, Martin Linnes, Luis Cavanda...
Dünya para harcandı
Bu uğurda harcanan belki de 40-50 milyon euroya yakın para... Hiçbiri Sabri’yi kesemedi.
Sabri ile çalışan hocalar: Fatih Terim, Hagi, Gerets, Feldkamp, Cevat Güler, Skibbe, Bülent Korkmaz, Rijkaard, Bülent Ünder, Mancini, Prandelli, Hamza Hamzaoğlu, Mustafa Denizli, Orhan Atik, Riekerink...
Kimler geldi, kimler geçti? Hiçbiri Sabri’yi kesmedi, kesemedi... Efsaneye selam, oynamaya devam... Yolun açık olsun Sabri Reyiz...
Turnayı gözünden vurdu
Fenerbahçe’de Karavaev beklentileri bir sonraki maça kaldı. Galatasaray’da Rodrigues’e bağlanan umutlar sadece 45 dakikada tavan yaptı. İlk maçlardaki kısa süreli görüntüler ölçü olarak alınacaksa Galatasaray, “turnayı gözünden vurdu” demektir.
İlk defa Trabzonspor
Trabzonspor’un bir yarıyı bir eksik oynadığı Bursaspor maçını deplasmanda kazanıp dönmesinden daha önemli bir gelişme var. O da takımın ilk defa Ersun Yanal anlayışı ile oynaması... Yani mücadelesi, rakibe yakın oynayışı, geniş alan bırakmayışı, pes etmeyişi, hızlı hücuma çıkışı... Eğer bir maç ölçüyse iki bek Pereira ile Mas tamamdır. Olcay Şahan, bu sezon doksan dakika oynamalara alışkın olmayışına rağmen süper...
Görüntü her bakımdan iyi... Ama mutlaka golcü... Bu Bursa sonucu yanıltmasın, mutlaka golcü...
Hırçın Uğur
Trabzonspor stoperi Uğur Demirok’un hırsına yıllardır hayranım. Aşkla oynuyor, adanmışlık duygusuyla oynuyor ve hem kendine, hem takımına yarar sağlıyor. Ancak son maçlarda Uğur’un bu hırsını hırçınlığa doğru taşıdığını görüyoruz. Her pozisyonda hakemlerle kavga ediyor, her fırsatta rakipleriyle itişip kakışıyor. Görüntü kötü... Uğur’a yakışmıyor, takıma yarar sağlamıyor.
Bursa’nın berbat zemini
Bursa Atatürk Stadı’nda kusursuz bir zemin vardı. Herkese örnek gösterilirdi. Şimdi yeni stada geçildi, her şey mükemmel ama zemin, çimler berbat... O eski zemin örnek gösterilirken hep “Çimçi Muhittin”den söz edilirdi. Adeta efsane olmuştu. N’oldu, Çimçi Muhittin yeni stada uğramıyor mu acaba?
Gaziantep’in süper zemini
Gaziantepspor’un yeni stadı açıldı. Yüzde 60’ı hibritten oluşan yeni zemin mükemmel... Yıllarca Gaziantep zemininden şikayet eden bir futbolsever olarak, yeni zemine hayran kaldım. Umarım Gaziantepsporlular ve ilgililer bu zeminin değerini bilirler ve gözü gibi bakarlar. Unutulmasın yapmak zor, bozmak kolaydır.
Haftanın öne çıkanları
Haftanın takımı: Trabzonspor, Beşiktaş, Antalyaspor
Haftanın futbolcusu: Jan Durica, Yusuf Yazıcı, Fabian Castillo (Trabzonspor), Anderson Talisca, Atiba Hutchinson, Oğuzhan Özyakup (Beşiktaş), Sabri Sarıoğlu, Garry Rodrigues (Galatasaray), Leonard Kweuke (Çaykur Rizespor), Tunay Torun (Kasımpaşa), Charles Itandje, Magaye Gueye (Adanaspor), Sakıb Aytaç (Antalyaspor)
Haftanın teknik direktörü: Ersun Yanal (Trabzonspor), Şenol Güneş (Beşiktaş), Rıza Çalımbay (Antalyaspor), Kemal Özdeş(Kasımpaşa), Abdullah Avcı (Medipol Başakşehir)
Haftanın hakemi: Ümit Öztürk (Kardemir Karabükspor-Akhisar Belediyespor)
Aşağıdakilerden hangisi ilginizi çekiyor?
Osmanlıspor - Beşiktaş maç
sonucu ve özeti
Atiker Konyaspor - Galatasaray maç sonucu ve özeti
Kasımpaşa - Gençlerbirliği maç sonucu ve özeti
Gaziantepspor - Antalyaspor maç sonucu ve özeti
Fenerbahçe - Adanaspor maç sonucu ve özeti