İşte Hiddink'in Euro-2012 hedefi: "Finallere gittiğimizde bütün dünyanın konuştuğu, izlemek istediği, maçlarını kaçırınca üzüleceği bir Türk takımı"
Guus Hiddink ile röportaj yapmak için uğraşırken 20 yıl önce Türkiye'den uğurlarken son sohbeti yaptığımızı hatırlatmış, Hollandalı da gülümseyerek "Bir capuccino ısmarlarsan röportaj yapabiliriz" yanıtını vermişti. Randevumuzun öncesinde verdiği 30 dakikalık sözü unutturan ve 70 dakikayı aşan röportajımızda dün kaldığımız Fatih Terim noktasından devam ediyoruz:
Futbol takımıyla ilgili tüm değerleri bir elmaya benzetirsek, Terim size nasıl bir elma bırakmış?
"Her elmanın çürük yerleri olabilir ve bunu futbol takımının zayıf yönleri olarak değerlendirebiliriz. Ancak Türk Milli Takımı son yıllarda çok önemli şeyler yaptı; inanılmaz, başarılı sonuçlar aldı. Elmanın dünya çapındaki ünü çok iyi. Dünya Kupası finallerine katılma şansını kaçırmış olsa da 'Türkler'in elması' tanınıyor dünyada. Ayrıca ben bir işe talip olurken kendimden önceki her şeyi kötüleyerek, burada benden önce hiçbir şey yoktu diyerek gelmem. Her takımın geçmişinde iniş ve çıkışlar vardır. Bu nedenle benden önce her şey kötüydü demek dürüstçe bir yaklaşım olmaz. Özellikle son Avrupa Şampiyonası finallerinde Türkiye'nin aldığı sonuçlar ve daha önemlisi oynadığı futbol tüm dünyada çok takdir gördü. Herkes 'İşte benim takımım böyle oynamalıdır' diyor, hayranlık duyuyordu. Dolayısıyla Fatih Terim'in yaptıklarını çok büyük saygıyla karşılıyorum. Kendisiyle birkaç kez konuştum; hem bu düşüncelerimi belirttim hem de takımla ilgili bilmem gerekenleri öğrendim."
Türkiye için en iyi ve en kötü senaryolar hakkında öngörüleriniz mutlaka var. En üste ve en alta bakarsak çıta nerelerde?
"Önümüzdeki ilk hedef Euro- 2012 Avrupa Şampiyonası. Zor bir gruptayız. Hatta elemelerdeki en zor gruptayız. Başkanla ve federasyonla bu iş için konuşurken hiç bir zaman, 'Bu takımı Euro- 2012'ye mutlaka götürmelisin' diye söze girmediler. 'Elimizde bir takım var. Bu takımın çok iyi futbol oynamasını, insanları etkilemesini, sadece Türkiye'de değil, yurt dışında da takdir kazanmasını istiyoruz' dediler. Önceliğimiz, herkesi çeken bir futbol oynamak. Bunun yanı sıra iyi sonuçlar alınması gerektiğini de biliyorum. 2012'ye gidememek kötü olur. En kötüsü, yani çıtanın en düşük olduğu yer orası. En iyiye geçelim. Gitmeyi istiyoruz hep beraber. Gittiğimizde de sadece Avrupa'nın değil, bütün dünyanın konuştuğu, izlemek istediği, çok iyi oynayan bir Türk Milli Takımı yaratmak. İkinci, üçüncü, beşinci oluruz diyemem. Böyle bir şeyin garantisini veremem. Ama çok iyi oynayan, herkesin, her maçını görmek istediği, maçını kaçırınca üzüleceği bir Türk Milli Takımı'nın garantisini vermek isterim..
"ÇOK İYİ BİLİYORUM"
İkincisi de; 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın BİZDE(Böyle demesi çok hoşumuza gitti) yapılması olur. Sadece bir-iki aydır Türk federasyonuyla birlikteyim. Başkanı tanıyalı fazla bir süre olmadı ama onların bu konudaki heyecanını, projelerini gördüm ve çok etkilendim. 2016'ya bizim ev sahipliği yapmamızın Türkiye'ye ne kadar muazzam şeyler kazandıracağını, Türk futbolunu nasıl müthiş etkileyeceğini biliyorum. Bu konuda ben de yardımcı oluyorum."
"HAYALCİ OLMAYALIM"
Sözleşmeniz 2014'e kadar. 2016 ile ilgili planlarınız var mı?
"60'ımı geçtim. 64 yaşındayım. 2016'da 70 olacağım. Kendi adıma o günleri planlamam, konuşmam mümkün değil."
Avrupa üçüncülüğünden sonra Türk halkı Avrupa'da şampiyonluk hasretiyle yanıp tutuşuyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
"Daha yeni Dünya Kupası finallerine gidememiş bir takımdan iki yıl sonra Avrupa'da şampiyonluk istemek, beklemek gerçekçilik değil, hayalcilik olur. Hayallerin de peşinden koşulur ancak gerçekçi olmalıyız. Şampiyonluk zaman ister. Zor olması bu hedefin peşinden koşmayacağımız anlamına gelmez. Önce turnuvaya katılmayı başarmalıyız."
"Her elmanın çürük yerleri olabilir ve bunu futbol takımının zayıf yönleri olarak değerlendirebiliriz. Ancak Türk Milli Takımı son yıllarda çok önemli şeyler yaptı; inanılmaz, başarılı sonuçlar aldı. Elmanın dünya çapındaki ünü çok iyi. Dünya Kupası finallerine katılma şansını kaçırmış olsa da 'Türkler'in elması' tanınıyor dünyada. Ayrıca ben bir işe talip olurken kendimden önceki her şeyi kötüleyerek, burada benden önce hiçbir şey yoktu diyerek gelmem. Her takımın geçmişinde iniş ve çıkışlar vardır. Bu nedenle benden önce her şey kötüydü demek dürüstçe bir yaklaşım olmaz. Özellikle son Avrupa Şampiyonası finallerinde Türkiye'nin aldığı sonuçlar ve daha önemlisi oynadığı futbol tüm dünyada çok takdir gördü. Herkes 'İşte benim takımım böyle oynamalıdır' diyor, hayranlık duyuyordu. Dolayısıyla Fatih Terim'in yaptıklarını çok büyük saygıyla karşılıyorum. Kendisiyle birkaç kez konuştum; hem bu düşüncelerimi belirttim hem de takımla ilgili bilmem gerekenleri öğrendim."
Türkiye için en iyi ve en kötü senaryolar hakkında öngörüleriniz mutlaka var. En üste ve en alta bakarsak çıta nerelerde?
"Önümüzdeki ilk hedef Euro- 2012 Avrupa Şampiyonası. Zor bir gruptayız. Hatta elemelerdeki en zor gruptayız. Başkanla ve federasyonla bu iş için konuşurken hiç bir zaman, 'Bu takımı Euro- 2012'ye mutlaka götürmelisin' diye söze girmediler. 'Elimizde bir takım var. Bu takımın çok iyi futbol oynamasını, insanları etkilemesini, sadece Türkiye'de değil, yurt dışında da takdir kazanmasını istiyoruz' dediler. Önceliğimiz, herkesi çeken bir futbol oynamak. Bunun yanı sıra iyi sonuçlar alınması gerektiğini de biliyorum. 2012'ye gidememek kötü olur. En kötüsü, yani çıtanın en düşük olduğu yer orası. En iyiye geçelim. Gitmeyi istiyoruz hep beraber. Gittiğimizde de sadece Avrupa'nın değil, bütün dünyanın konuştuğu, izlemek istediği, çok iyi oynayan bir Türk Milli Takımı yaratmak. İkinci, üçüncü, beşinci oluruz diyemem. Böyle bir şeyin garantisini veremem. Ama çok iyi oynayan, herkesin, her maçını görmek istediği, maçını kaçırınca üzüleceği bir Türk Milli Takımı'nın garantisini vermek isterim..
"ÇOK İYİ BİLİYORUM"
İkincisi de; 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın BİZDE(Böyle demesi çok hoşumuza gitti) yapılması olur. Sadece bir-iki aydır Türk federasyonuyla birlikteyim. Başkanı tanıyalı fazla bir süre olmadı ama onların bu konudaki heyecanını, projelerini gördüm ve çok etkilendim. 2016'ya bizim ev sahipliği yapmamızın Türkiye'ye ne kadar muazzam şeyler kazandıracağını, Türk futbolunu nasıl müthiş etkileyeceğini biliyorum. Bu konuda ben de yardımcı oluyorum."
"HAYALCİ OLMAYALIM"
Sözleşmeniz 2014'e kadar. 2016 ile ilgili planlarınız var mı?
"60'ımı geçtim. 64 yaşındayım. 2016'da 70 olacağım. Kendi adıma o günleri planlamam, konuşmam mümkün değil."
Avrupa üçüncülüğünden sonra Türk halkı Avrupa'da şampiyonluk hasretiyle yanıp tutuşuyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
"Daha yeni Dünya Kupası finallerine gidememiş bir takımdan iki yıl sonra Avrupa'da şampiyonluk istemek, beklemek gerçekçilik değil, hayalcilik olur. Hayallerin de peşinden koşulur ancak gerçekçi olmalıyız. Şampiyonluk zaman ister. Zor olması bu hedefin peşinden koşmayacağımız anlamına gelmez. Önce turnuvaya katılmayı başarmalıyız."
Kaynak:Sabah