Çoğunlukla erkek çocuğu olanlar veya meraklıları iyi bilir.
Bilgisayar oyunlarını açarken ekranda bir soru çıkar; "kolay mı, zor mu, çok zor mu istiyorsun?"
Mersin'de Fenerbahçe için bu seçimi 48 metreden milimetrik vuruşuyla Özer Hurmacı yaptı. Bir anda oyun hızı kesildi. Herkes alanına çekildi. Yoğun yağışla zemin ağırlaştı. Ardından hatalar geldi. Fizik gücü tekniğin önüne geçti, bir şey yapmak yerine, bir hata beklemek tercih oldu.
Mersin İdman Yurdu, Mustafa Keçeli ile Orhan Sam'ın kanadını çok kullandı. Bir de penaltı kazanabilirlerdi. Bekir'in açık koluyla topa müdahalesinde doğru karar çıkmadı Halis Özkahya'dan. Daha 6. dakikada da Hakan Arıkan'ın Özer'e yaptığına "devam" demişti. Özkahya bununla bitirmedi yorum hatalarını... 55'te İbrahim Kaş'ı oyundan attı. Hem de avantajı kullandırıp, bitirdikten sonra. İkinci sarıyı hak eden oyuncuya, sahada olmaması gerektiği halde savunma yaptırdı.
Maça dönelim... Özer'in çizgiden çevirdiği kafa vuruşu ve sonrasında farkı ikiye çıkartan, iki beceriksizin (Kaleci Sehic ve Bienvenu) birbirlerininin ikramından gelen gol...
Fenerbahçe, 10 kişi kalan rakibini birçok kez az adamla yakaladı, net pozisyonlar buldu, bulacaklarını topu akıllı kullanmadığı için yitirdi. Az konsantrasyon, az beceri ama yeterli gol ve puanlarla yakaladıkları müthiş bir seri ile güvenlerini koruyorlar. Bu kadar yanlış pas-şut zamanlama ve tercihi arasından sahadan galibiyetle ayrılmaları bir lütuf. Kıymetini iyi bilmeliler...
Aykut Kocaman, üst düzey takımının bu kadar alt seviyede yanlışlarını çözmek zorunda. Kadro derinliği yaratmak uğruna yapılan değişimler, oyuncuların maç kondisyonlarını, pas şiddetlerini etkiliyor. Yeteneğine inandığımız futbolcuların, doğru kararı vermekten bu kadar uzak olmaları inanılır gibi değil.
Aykut Hoca kendi yıldızlarını yaratmak zorunda. Oyunculara futbolu öğretmekle işe başlayacak.
Kolayın formülü
18 Ekim 2011 12:04
![Kolayın formülü](https://media06.ligtv.com.tr/img/news/2011/10/18/rw_GurcanBilgic_SABAH.jpg)