Kocaman'ın hocalık şansı

Fenerbahçe 90 dakika mahkum bir futbol sergilediği TT Arena'da çok önemli bir 3 puan kazandı. Tabii ki yöneticilerin, taraftarların ve medyanın büyük çoğunluğunun, 3 Temmuz'dan beri yaşanan sürecin büyük zihinsel sıkıntısına rağmen Galatasaray'ı 52 bin seyircisi önünde yenen, iki kulvarda şampiyonluk yarışına devam eden Fenerbahçe'nin teknik direktörü Aykut Kocaman'ı çok başarılı bulmalarını normal karşılıyorum. Ama ben tamamen farklı görüşteyim. Çünkü bir teknik direktörü eleştirirken skora bakmam.

Derbide Aykut Kocaman'ın Sow sakatlandıktan sonra yanlış tercihi ve 55. dakikadan sonra hiç vakit geçirmeden yapması gereken hamleyi yapamaması yüzünden eğer Volkan inanılmaz kurtarışlar yapmasa ve şans faktörü yardımcı olmasa, Fenerbahçe skor avantajına rağmen maçı farklı kaybederdi.

TESADÜFEN ASİST YAPTI!
Bienvenu geldiğinden beri bir katkı veremeyen, kapasitesi sınırlı ve de yapısı itibariyle öne doğru oynayan bir forvet tipi. Fenerbahçe skor avantajını yakalamış, agresif bir Galatasaray baskısının geleceği ve baskının giderek artacağı belli.

Bu durumda sırtı karşı kaleye dönük, ilerde top tutacak, arkadaşlarına nefes aldıracak; Alex'i kendisine yaklaştıracak ve de sırtı dönük defansın arkasına ve kenarlara atacağı toplarla geniş alanda kontratak şansı yaratacak, bir forvet tipi gerekirdi. O da Semih'ti.

Ama Aykut Kocaman'ın tercih ettiği Bienvenu, yere düşerken tesadüfen Stoch'a yaptığı asist dışında hiçbir şey yapmadı. İkinci yarı başlamış Galatasaray tam saha presle müthiş bir baskı kurmuş, Fenerbahçe 2-3 pas dahi yapamıyor. Bienvenu ile Alex tamamen kaybolmuş durumdalar. Gol ve goller göz göre göre geliyorum diyor.

STOCH SERBEST OYNAMALI
Fazla düşünmeden teknik adam olarak hemen yapılacak tek şey var. Alex- Stoch değişikliği. Bu durumda büyük baskı altına girsen de bütün riskleri alan, kendi yarı sahasında 40 metre genişlik bırakan çizgi rakip defans karşısında Stoch ileride adam eksilten ani driplingleriyle ve uzun paslara yapacağı topsuz koşularla pozisyon şansı bulur.

Nitekim Stoch, galibiyet golünü attığı gibi tekrar elde edilen skor avantajından sonra 2 pozisyona daha girdi. Aslında Selçuk'un attığı beraberlik golünden sonra 10 dakika içinde Galatasaray farka giderdi. Eğer seyircisiyle bütünleşip, müthiş bir baskı ile sürekli pozisyonlar bulan G.Saraylı futbolcular ve Fatih Terim, 5 puanlık farkın şampiyonluğu büyük ölçüde garanti altına alacağını düşünüp duygusal davranmayıp frene bassalardı, Stoch gol attığı o pozisyonu bulamazdı.

Stoch takımı skor avantajına sahipken pozisyon bulacak bir oyuncu. Üstelik de Alex'in görev yerinde oynaması şartıyla. 55'inci dakikada Caner'in yerine Stoch'u koysanız, hiçbir şey ifade etmezdi. Çünkü Eboue'yi takip etmek mecburiyetinde kalacaktı. Artı Fenerbahçe pas yaparak ileriye çıkamadığı için hücuma da katkı sağlayamayacaktı.

Ancak bu yüzden Bienvenu'nün arkasında serbest rol şarttı. Ama Aykut Kocaman Alex'i çıkaramıyor. İşin püf noktası da burada...

EN YAKIN ÖRNEK KUPA MAÇI
Aykut Kocaman'ın hatalarının yanında şansını da gösteren bir canlı örnek daha var: Kayseri ile oynanan kupa maçı. F.Bahçe Alex'li düzende hep tek santrfor oynuyor, senelerdir hep böyle. Az sayıdaki çeşitli nedenlerle Alex'in olmadığı maçlarda Stoch burada görev yaptı.

Alex'siz bazı maçların kısa dönemlerinde de Aykut Kocaman da çift santrfora dönüp 4-4-2'ye geçti. Kayseri maçında inanılır gibi değil ama bir anda 3 santrfor oldu. (Sow-Semih- Bienvenu) Üçü de kenar adamı değil, santrfor. Birbirlerini de tanımıyorlar. Orta sahada Mehmet Topuz, Özer, Cristian. Bu kadro uzatmaların son saniyesinde hakemin net faulü vermediği pozisyon dönüşünde beraberlik golünü attı. 30 dakika uzatmada da Kayseri bu takıma gol atamadı!