Derbi kaybetmek belli ki Fenerbahçe’ye yaramış, çünkü Bursa’da bu sezonun en iyi 45 dakikasını oynayıp fena halde geçen yılın ikinci yarısını hatırlattılar. 17’de 16 yaptıkları Ocak-Mayıs 2011 döneminde oynadıkları top buna çok benziyordu: Maçlara etkili - presle başlıyorlar, beklerinin de katılımıyla kalabalık hücum ediyorlardı. İlk yarıda 1-2 gol bulduktan sonraysa vites küçültüp kontrol oyununa dönüyorlardı. Dün de öyle yaptılar, ilk yarıda hak ettikleri skoru buldular. 45-75 arası Batalla/Ramazan değişikliğinin etkisiyle bocaladılarsa da, Aykut Hoca’nın meşhur 4-3-3’üne dönüşüyle rüzgâr dindi, 3 puan sarı-lacivertlilere geldi.
Enteresandır, Ocak-Mayıs 2011 döneminde bu yolla yenemedikleri tek takım Bursa olmuştu; Eylül-Aralık 2011 arasındaysa bu planı sadece Bursa’ya karşı uygulayabildiler! Bu değişime F.Bahçe mi sevinmeli, Bursa mı üzülmeli bilemedim doğrusu!
Tabii bu değişimde geçen sezonki performanslarına yaklaşan Fenerbahçeliler’in payını yadsımamak gerek: Sorununun atlatamadığı sakatlığı olduğunu düşündüğüm Gökhan beni yanılttı, Bursa’da 2007-2010 dönemini hatırlatan bir fizik ve teknik kalite ortaya koydu. Bu sezon zaman zaman heykelinden ayırt edilemeyecek kadar durgun olan Alex de etkiliydi, o da özellikle ilk yarıda bahardan kalma günleri anımsattı! Stoch da aldığı her topla ceza alanı yayının hafif solundaki “Stoch noktası”na dripling yaptığı etkili bir gününde olunca Basser’in adalesi çekti; herhalde Slovak yıldızın karşısında ben olsam benim de bir adalem muhakkak çekerdi!
Kronik pozisyon üretememe sorununun sürdüğü (1 golden fazla atamadıkları maç serisini 10’a çıkardıkları), Fenerbahçe’deyse hemen herkesin çok iyi oynadığı bir maç olunca bu skor kaçınılmazdı tabii. Ama hâlâ benim anlayamadığım bir-iki şey var: Selçuk dün (açık ara kendine ait olan) lüzumsuz hatalı pas rekorunu geliştirmeye çok yaklaştığı bir akşamda nasıl 86 dakika oyunda kalabiliyor? Ya da kendi pozisyonuna (orta sahanın sağına) sadece santra anında sadık kalan Özer’in sorunu ne?
Aklıma ister istemez Hiddink’in Selçuk sevgisi ve Almanya deplasmanına Özer’le çıkmış olması geliyor ki bu iki konuda belli ki bizim anlayamadığımız, bizi aşan bazı şeyler var. Ve o şeyler konusunda galiba Hiddink, Oğuz Hoca ve Aykut Hoca aynı fikirdeler!
Kocaman, Çetin, Hiddink
13 Aralık 2011 10:37