Ne İsviçre ne de Çek Cumhuriyeti!.. Varsa yoksa Cristiano Ronaldo... Hep onu tartıştık hep onu yorumladık hep onun haberlerini manşetlere taşıdık. Adeta futbol ilahı yaptık, onu nasıl durdurabileceğimiz konusunda saatlerce taktik varyasyonlarını konuştuk, "Karşısında kim oynamalı?" diye anketler düzenledik... Ronaldolu uykusuz geceler geçti artık! Peki biz bundan sonra neyi bu kadar hararetli tartışacağız, neyi konuşacağız?
Tabii ki nasıl organize ataklar geliştirip gol atacağımızı... Bu maç yine gösterdi ki ofans yapmakta fazlasıyla zorlanıyoruz. Her ne kadar pas organizasyonlarında vasatın üzerine çıksak da ceza alanında bir türlü istediğimiz pozisyonları yaratamadık. Gol adına hiçbir organize atak gerçekleştiremedik. Çarşamba günü karşımızda İsviçre olacak. İsviçre defansı Portekiz defansından kat kat daha sert ve daha kolektif. 2006 Dünya Kupası'nda hiç gol yemeyen Senderos, Magnin, Muller gibi isimlere sahip olan İsviçre karşısında işimiz bu futbolla daha zor olabilir. Tek sorunumuz tabii ki ofans değil. Yaratıcı bir orta sahaya, daha hızlı, daha güçlü beklere, 60 metreden atılan uzun paslarda topu rakibiyle buluşturmayacak stoperlere ihtiyacımız var.
KAPICILAR KRALI PORTEKİZ!
Portekizlilerin en yoğun olduğu ülke İsviçre... Burada çalışan Portekizlilerin çoğu da kapıcılık yapıyor. İşin ilginç tarafı ülkemizde kapıcılara alt katlar verilirken onlara İsviçre'de en üst katlar veriliyor. İşte bu yüzden Cenevre'nin birçok apartmanında Portekiz ve İsviçre bayrakları yan yana asılı. Portekizliler İsviçre'de çok yoğun olabilirler ama Türk her yerdedir. Hem gurbetçi vatandaşlarımız hem de Türkiye'den giden vatandaşlarımız her turnuvada olduğu gibi yine stadı fethettiler. Portekizlilere nazaran statta daha fazla Türk göze çarparken saatler boyu takımımızı desteklemekten geri kalmadılar.
HEP AYNI KADER!
Nedir bu ilk maçlardan çektiğimiz... EURO 96'daki ilk maçımızda Hırvatistan'a 1-0, EURO 2000'de İtalya'ya 2-1 , 2002 Dünya Kupası'nda da Brezilya'ya 2-1 yenildik. Açılış maçlarındaki kaderimiz hep aynı oldu. İyi mücadele ettik, hırslı başladık, geriye çekildik, ofans yapamadık. Bu geleneğimiz EURO 2008'de de sürdü. Yine ilk maçımızı bu alışkanlıklarımızla bitirdik.
BİR BOSİNGWAMIZ OLSA!..
Bir gün gelecek herkes en iyi bek olarak Bosingwa'yı gösterecek. Harika bir yetenek, soğukkanlılık, bir bekte fazlasıyla olan teknik, hava toplarındaki üstün hakimiyet... Ne ararsanız onda var. Türk futbolu son yıllarda bek çıkaramıyor. Rıdvan Dilmen'in de dediği gibi orta sahadan dönme beklerle günümüzü geçiriyoruz. Bir Gökhan Gönül ile ümitlenmiştik ama o da şanssızlığa kurban gitti. İşte bu maçta Bosingwa'yı hayal eder olduk. Bakalım böyle bir beki ne zaman çıkartacağız...
STOPERDEN VERKAÇ GOLÜ YEDİK!
60.dakikaya kadar direndik. Ronaldo'ya, Nuno Gomes'e, Deco'ya geçit vermedik sonunda stoperden gol yedik. Hem de verkaçla... 1983 doğumlu futbolcu defanstan gelip Nuno Gomesle verkaç yaparak topu filelerimize bıraktı. Peki hiç hatırlıyor musunuz? En son hangi stoperimiz böyle bir gole imzasını attı?..
Frei kuşkusuz rakiplerin çekindiği en önemli İsviçreliydi. Ne kadar etkili olduğunu oyunda kaldığı sürede göstermişti. Çek defansları zorlayan Frei ilk yarının son dakikalarında sakatlığını nüksetti. B.Dortmund'da da sakatlığı nedeniyle birçok maçta forma giyemeyen Frei gelen haberlere göre turnuvayı kapattı. Peki Frei'siz bir İsviçre ne yapar? Bana göre gruptan çıkamaz. Her ne kadar İsviçre Frei'ın oyunda olmadığı ikinci yarıda Çek Cumhuriyeti kalesine baskı kursa da asıl marifet olan gol çizgisini geçemedi. Şimdi yük Gökhan'a, Barnetta'ya ve Eren'e bindi. Bakalım İsviçre bu futbolcularla uçabilecek mi?
Her ne kadar bu maç turnuvadaki kaderimiz açısından önemli bir yer teşkil etse de bir başka dikkatimizi odaklaştırdığımız nokta tanıdık yüzler oldu. Beşiktaş yönetimi ve taraftarlar Sivok'u kısa bir süreliğine bile olsa sahada görmek istediler ama Bruckner ona şans tanımadı. Beşiktaş'ın yeni transferi Sivok'un gelecek maçlarda da fazla süre alacağı pek düşünülmüyor.
GOLÜ KİM ATTI?
Koller'in oyundan bu kadar erken alınmasını kimse beklemiyordu. Koller oyunda kalana dek devamlı uzun hava toplarıyla pozisyonları öldüren Çeklerde kurt teknik adam Koller'i oyundan alıp yerine Sverkos'u sokarak topa daha fazla hakim olma yoluna gitti. Her ne kadar İsviçre ikinci yarıda biraz daha atak göründüyse de bu oyuncu değişikliğiyle Çekler adeta yeniden doğdu. Çekleri galibiyete götüren bu golde Sverkos'tan fazla Bruckner'in rolü vardı.
Avrupa basını Çek Cumhuriyeti'ni tanıtırken devamlı bu isimleri konuştu, yazdı. Çek basını Milan Baros oynamaması için elinden geleni yaparken Jankulovski'yi gündeme getiren olmadı. İsviçre maçında adeta yüreğini ortaya koyarak oynayan Milanlı futbolcu tek başına bir takım gibi mücadele etti. Jankulovski'nin öldürücü duran top ortalarını her ne kadar arkadaşları skora çeviremese de tecrübeli futbolcu takımın en etkili ismi olarak dikkat çekti. Orta sahayı derleyip toparlayan Jankulovski yerinde değişiklikler yapan Bruckner ile beraber galibiyette en önemli payı olan isimler olarak dikkat çekti.
Öte yandan Koller'in yerine oyuna giren Sverkos da hocasının güvenini boşa çıkarmadı. Sverkos milli forma altında ilk golüne imza attı.
YİNE SAĞLAMLAR!
2006 Dünya Kupası'ndan hiç gol yememesine rağmen elenen İsviçre bu istatistikle tarihe geçmişti. Senderos, Muller, Lichtsteiner ve Magninli İsviçre defansı 2 yıl öncesi gibi yine sağlam bir görüntü çizdi. Bazı pozisyonlarda bireysel hatalar tek tük göze çarpsa da kolektif açıdan uyumlu bir tablo sergilediler. Öte yandan başta Senderos olmak üzere uzun boylu İsviçreliler Jankulovski'nin etkili ölü toplarında tek bir hata bile yapmadılar.
2004 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın açılış maçı Yunanistan ve Portekiz arasında oynanmış ve ev sahibi Portekiz şaşırtıcı bir şekilde kupaya mağlubiyetle başlayarak taraftarlarını kısa süreliğine de olsa üzmüştü. 2008'in açılışı da yine ev sahibi takımın yenilgisiyle başladı. Fakat Portekiz açılışı kötü yapmasına karşın finale kadar uzanmıştı. Fakat bunu İsviçre'den beklemek hayal gibi görünüyor. Öte yandan İsviçre EURO 96'nın da açılışını yapmıştı. O maç da 1-1 sona ermişti.