İnanılmaz bir maç izledik. 1-0 öne geçen Bursa, o dakikaya kadar tek golün sahibi olan Bangura’nın ‘kızarması’yla 10 kişi kaldı. Sonra Beşiktaş adeta tek kale oynadı. Ama hem sağdan hem de soldan gelen ortalara vuracak santrfor olmadığı için Kartal bir türlü Timsah’ın kalesini vuramadı.
Edu çok iyi niyetli koşan mücadele eden bir oyuncu. Ama kesinlikle Beşiktaş’ın santrforu değil. Teknik direktör Carvalhal’in 3 stoperle oyuna başlaması ‘Ben Bursa’dan korkuyorum’ anlamı taşıyordu. Doğru, Bursa korkulacak bir ekip. Ama sen de Beşiktaş’sın. Bu kadar korkuya ne gerek var? Ayrıca Simao takımın rakip kaledeki en tehlikesi isimlerinin başında geliyor. Orta sahada ne işi var? İsmail’in sol açıkta ne işi var? Yanlış üzerine yanlış! Fakat kabul etmek gerekir ki yanlış 11, yanlış dizilişle sahaya çıkan Portekizli hocanın müdahaleleri çok doğruydu. Fernandes hariç...
YILDIRIM HARİKA
Quaresma kaptanı çıktı ve kırmızı görerek takımını 10 kişi bıraktı. Daha sorumlu olması gerekirdi. Beşiktaş’ın en iyisi inanılmaz mücadele eden Sivok ve özellikle Aurelio’ydu. ‘Maç 1-0 bitti’ denilirken Beşiktaş aynı A.Gücü maçında olduğu gibi yine 2 kafa gölüyle yine 3 puan aldı. Beşiktaş’a karşı maçın büyük bölümünü 10 kişi oynamak kabul ediyorum ki çok zor. Ama herşeye rağmen Bursa’nın bu kadar geri yaslanması çok yanlıştı. Adeta Beşiktaş’a ‘Gel gol at’ diyordu. Maçın hakemi Yunus Yıldırım ve yardımcılarına gelince.. Harika bir maç yönettiler. Onları tebrik ediyorum. Beşiktaş son 3 maçta 10 golün 8’ini kafayla attı. Mübarek Beşiktaş değil kafataş. 3 puanda iki golün ortasını yapan İsmail’in de galibiyette büyük payı vardı.