Galatasaray çok rahat kazanabileceği bir maçı krize sokup 3 puanı öyle alıyorsa bunun tek bir sebebi var; laubalilik. İlk yarıda büyük bir ciddiyet içersinde oyun disiplinine 11 kişi uyarak rakibi anormal bir baskı altına alan pozisyon üstüne pozisyon yakalayan G.Saray ikinci devre 10 kişi kalan rakibine karşı kendine hâlâ oynuyor zanneden futbolcuları yüzünden az kalsın 2 puan kaybediyordu.
Fatih Terim’in elinde geniş bir kadro olsa eminim ki Mersin’deki ikinci 45 dakikayı bir çok futbolcusuna pahalıya mal eder. Örneğin, Sercan bir daha G.Saray forması giyemez, Emre uzun süre 18 yüzü göremezdi. Ama biraz Necati biraz Mersin’in acemiliği biraz da Tolga Özkalfa’nın çaldığı penaltı G.Saray’ı cuma akşamından bu hafta için çok avantajlı konuma geçirdi.
Engin Baytar çok büyük bir futbolcu. Sorunları, sorumsuzluğu, sahadaki çılgınlığı beni hiç ilgilendirmiyor. Türkiye’de onun yeteneklerinde 2. bir yerli olduğunu düşünmüyorum. Topla her hamlesi 4-5 hamle sonrayı planlayarak. Yani Engin topu ayağından çıkardığında en az gol vuruşuna kadar pozisyonu hesaplıyor. Bu G.Saray için hem şans hem de şanssızlık. Şans çünkü Engin gibi bir oyuncu her maçı takımı adına çözebilir. Şanssızlık çünkü Engin’i takım içinde anlayan ve onunla berabere hareket eden futbolcu sayısı az. Dün Necati’ye mükemmel bir gol attırıp takımı adına pozitif işler yaptı sahada.
AKLI HAVADA...
Maça iyi başlayan Elmander’in Mersin şanssızlığı var. Ligin ilk devresinde de Mersin’e karşı iyi oynamıştı. Dün de çok iyiydi ama sakatlanarak dışarı çıktı. Umarım sakatlığı ciddi değildir çünkü onun yokluğu G.Saray’a Baros’un yokluğundan daha çok zarar verir.
Necati'ye gelirsek... ‘Çarşıdan aldım Shaqiri eve geldim Necati’ esprisini attığı gollerle yapanlara iade edecek görüntüsü var. Belki fizik olarak 5 yıl önceki Necati değil ama akıl ve olgunlukta 5 sene öncesinin çok ilerisinde.
Sercan ile ilgili ayrı bir paragraf açmakta fayda var. Bursa’nın aldıklarını bilmem ama gönderdiği Sercan konusunda yüzde 100 haklı galiba. Böyle giderse Terim’in gazabını en yakından hissedecek. Bu kadar vurdumduymaz bu kadar aklı havada nasıl oynuyor inanılır gibi değil. Büyük bir fırsat tepiyor umarım farkına varır.
BORCU ÇOK!
Sonuçta Galatasaray zorlu bir deplasmanı daha kazasız belasız bitirip evine yine galibiyetle dönüyor. Herkes şuna emin olmalı ki bu galibiyet teknik direktör Fatih Terim’in bazı futbolcularla ilgili gerçekleri görmesini ve bunu onlarla paylaşmasını engellemeyecektir.
Ve son olarak Aydın Yılmaz. Bugün birçok yerde Aydın, G.Saray’ı kurtardı cümlesini okuyacaksınız. Ama peşin peşin söyleyeyim. Onun G.Saray’a o kadar çok borcu var ki 40 metrelik bir depar hesabı kapatmaz.
İki yüzlü Galatasaray
18 Şubat 2012 12:52