Büyük Inter zaferinden sonra Trabzon’un İstanbul BŞ karşısında nasıl oynayacağını merak ediyordum. Çünkü bu tip büyük zaferlerden sonraki ilk lig maçına konsantre olmak zordur. Trabzon baskılı başladığı maçta iyi oyununu 3. bölgede etkinliğe dönüştüremedi. Bunda tempoyu yeterince yükseltememelerinin yanı sıra İstanbul BŞ’nin organize savunmasının da rolü vardı.
Cezalı Burak’ın rakip savunmaları yıpratan enerjisi de eksikti. Geçen hafta G.Saray’ı rahat yenen İstanbul BŞ ilk 45 dakikada hücumda çoğalmakta zorlanırken, sinsi bir deplasman takımı kimliği sergiledi.
Trabzon’un hücumdaki sorunlarından biri de ülke futbolunun kronikleşmiş problemi: Hücumdayken ceza sahasına fazla oyuncu sokamamak. Top kanatlara indiğinde gol bölgesinde kalabalık olamayınca savunmanın işi kolaylaşıyor. Bu kadar defansif oynayan takımlara karşı yapılması gereken biraz daha risk alıp 18’e daha çok adam göndermek. Volkan ve Alanzinho’nun direkten dönen topları, Trabzon için şanssız anlardı.
İlk maçta G.Saray’ı yenen İstanbul BŞ’nin Trabzon deplasmanında beraberliğe oynaması anlaşılabilir. Abdullah Avcı’nın talebeleri sabırla Trabzon’un hatasını bekledi ve nitekim evsahibi ekip o hata 86’da yaptı..
Trabzon 2. maçında 5. puanını kaybetti. Kadro iskeleti bu kadar değişen bir takımın sorunlar yaşaması doğal. Ancak hücumda geçen yıla oranla ciddi bir düşüş söz konusu.
Vittek henüz fizik olarak hazır değil. Volkan ise tam olarak adapte olmuş gibi görünmemekle beraber ilk Manisa maçına oranla daha iyiydi.
Hücumdaki düşüş büyük
18 Eylül 2011 13:22