Milli Takım Avusturya maçına hazırlanırken radikal olmasa da bir değişim içine girildiği gözleniyor.
Aslında gözlemeye filan da gerek yok zaten Hiddink bunu söylüyor. Ancak istediğini yapamayan ya da beklediğini bulamayan her teknik adam gibi gerçeğin tamamını değil birazını söylüyor.
Söylediği yarım gerçek şu: Bugüne kadar tecrübeli oyuncularla oynadık ama istediğimizi alamadık. Şimdi bu durumu yarı yarıya değiştiriyoruz. Tecrübeli futbolcularla gençlerin oluşturduğu bir takımla mücadele edeceğiz.
Gerçeğin tamamı da şöyle: Bugüne kadar ben de yeterli düzeyde çalışamadım, seçimlerde ve başka noktalarda hatalar yaptım. Almanya kaybı normal sayılsa da Azerbaycan yenilgisiyle epeyce sarsıldık. Şimdi kaybettiğimizi geri alabilmek için çaba göstereceğiz.
Göreve başlangıç döneminde sanki emanetçi gibi davranan Hiddink, bunun oyuncular üzerinde yapacağı olumsuz etkiyi değerlendiremedi. Ardından Azerbaycan maçına Milli Takım'ı yeterli biçimde hazırlayamayan Hiddink'ti.
Hollandalı hoca artık bu yanlışların farkına varmış gibi davranıyor. Kendine güveni de yerine gelmiş gibi görünüyor. Basın toplantısındaki açıklamaları ve değerlendirmeleri her bakımdan tatmin ediciydi.
Konuşulması pek kolay olmayan nedenlerle Milli Takım formasını giymesi zor görünen oyunculardan Mehmet Topuz'a kapının açılması, Mehmet Topal'ın kadroya alınmama saçmalığının ortadan kaldırılması doğru adımlar oldu.
Aday kadroda Galatasaraylı futbolcuların çokluğu ve ligde başarılı öteki takımlardan yeterli düzeyde adam alınmayışı gibi eleştirilere de Hiddink makul yanıtlar verdi. Zaten kötü bir durumda bunun hesabını verecek olan da o.
Hiddink bu hesap verme konusunda şaşılacak kadar açık konuştu. 'Böyle bir durumda başkanın beni göndermeyi düşünmesi gerekir' yolundaki sözleri elbette ki her şakadaki gerçek payıyla birlikte düşünülmeliydi.
Hiddink'in Emre Belözoğlu ile ilgili sözleri de önemliydi. İster yerli ister yabancı olsun başka hocalar bu gibi konularda vaziyeti idare edecek biçimde konuşmayı yeğlerler. Hiddink ise bunu yapmayıp tam gerçeği söyledi.
Emre Belözoğlu'nun kalitesi ve bugüne kadarki kariyeri tartışma dışı. Ancak bu düzeydeki bir oyuncunun sürekli sinirli olması ve bunu sanki bir hakmış gibi kullanmaya kalkması, artık onu sevenleri bile bıktırmış durumda.
Hiddink onun yaptığına ne denileceğini açık açık söyledi. Aynı şeyi ben söylemek zorunda kalsam, yeterince akıllı ve profesyonelce davranmadığı gibisinden lafın arkasından dolaşmayı yeğlerdim ama iyi etmezdim. Hiddink doğrusunu yaptı.
Aptallığa aptallık diyebilmek hakaret filan değildir. Hele bir puan maçında da bu durumun tekrarlanmasıyla uğranılacak kaybın ne kadar büyük olabileceği düşünüldüğünde artık bunları açıkça konuşabilmeliyiz. Ancak o zaman ne yapmak gerektiğini hepimiz daha iyi görebiliriz.
Biz bugüne kadar böylesi yanlışları çok fazla yaptık ve bunlara başka adlar koyarak normal göstermeye çalıştık. Artık bu konudaki gerçeği görebilmeli ve akıllı davranabilmeliyiz. Bunun yolu da önce gerçeği kabullenmek.
Hiddink yeni ısınıyor
25 Mart 2011 12:13