“Hiddink kaç paralık adam”!

Madem ki, Milli Takım’ın başına getirilirken ses çıkarmadığınız Hiddink’i şimdi linç etmeye karar verdiniz, hiç olmazsa doğru bilgiler edinmelisiniz.

Milli Takım hocasının ücretinden mi bahsediyorsunuz, Rafi Portakal’ın açık arttırmasında tabela mı kaldırıyorsunuz?
 
“4 milyon Euroluk hoca bu mu”...
“Terim’in 2 milyonunu meclise taşı, Hiddink’e 6 milyon Euro verip enseni kaşı”...
“Hiddink’e ödenen 8 milyon Euro milletin sokağa atılmış parasıdır”.
Hangisi doğru?
Ben size söyleyeyim:
Hiddink’in maliyeti yılda 11 milyon Euro’dur!..
 
Oteliyle golfüyle hesaplamıyorum, bize verdiği mesainin karşılığı olarak talep ettiği 11 milyon Euro.
Ne kadarı Federasyon’un kasasından, ne kadarı sponsordan, ne kadarı el altından bilemem. Ama toplam 11 milyon.
Kaynağımı sormayın.
Çünkü kaynağım, “kaynağımı sorması gereken ilk kişidir” aslında ve ısrar ederseniz kanıtlarım.
Nasıl buldunuz; kuru meşe odunu gibi bilgi değil mi?
At kazanın altına, kaynat Hiddink’i.
 
Sahi... Biz “yabancı hoca gereksiz” diye yırtınırken, nazlanan ve pazarlık eden Hiddink’i “Kuş mu konduracak” diye eleştirirken, o kadar yüksek para alan insanların “hiç olmazsa parayı hak etmiş görünmek için” tuhaf fantezilere gireceğinden dem vururken, siz neredeydiniz?
Yaptı işte fantezisini.
Solda sağ ayaklı oynatmış, yanlış adam çağırmış falan filan... Onlar detay.
En büyük fantezi “ruhunu” değiştirmeye kalkması Milli Takım’ın... Önce eski ruhtan arındıracak, sonra yeni bir ruh yaratacak!.. İşte Almanya maçı tam bu kırılma noktasında oynandı. Eski ruh gitmiş, yeni ruh yerine geçmemiş.
Alın size “ruhsuz” bir Milli Takım.
Adama onca parayı verince ne bekliyordunuz yani?.. “Fatih Terim’in izindeyiz” mi diyecekti? O zaman sormayacak mıydınız “Niye Terim yok” diye?
 
O tuhaf yerleşimle ve sinameki oyunla bir de beraberlik alsaydı, emekliliğinden önce onun kemikleri gevşerdi, siz “Ne alırsa hak etmiştir Hiddink” diye döşenirdiniz.
“Büyük hoca, elindeki malzemeyi ve hesap kitabı bilen hocadır” cümlesini yazmaya hazırdınız belki de.
Almanya maçını “kaybetmedik”, “kaybolduk”... Adam asmacaya başladınız.  
Hepsi “normal” ve hepsi “yanlış”...
En yanlışı da play-off’a kalırsak asla gidemeyeceğimiz Avrupa Şampiyonası finallerine katılabilmemiz için mutlaka gurup birincisi olmamız gereken bir maceranın tam ortasında, bir milli maça iki gün kala, kapı gibi sözleşmesi olan Hiddink’i ıskartaya çıkarmaya çalışmak.
Kime ne faydası olacak bu linçin?
Sadece Azeri kardeşlerimize.
 
Almanya’da vatandaşlarımızı değilse bile Alman dostlarımız ile Mesut’u mesut ettik, sıra Azerbaycan’da.