"İstesem Ibrahimovic'i alırdım"

Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile Türkiye Bankalar Birliği (TBB) arasındaki, kulüplerin borçlarının yapılandırılmasına en az ihtiyaç duyanın kendileri olduğunu söyledi.

Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu'nda düzenlenen ocak ayı olağan divan kurulu toplantısında konuşan Başkan Cengiz, yapılandırma projesinin 4-5 aydır gündemde olduğunu belirterek, "Devlet geleneğinden geldiğimiz için bize de danışılıyor. Televizyonda gördükleriniz konudan en son haberi olmuş olabilir. Bu proje, tamamen 14,5 milyar borcu olan 18 Süper Lig kulübünün tıkanması, 3 büyükler dışında özellikle Anadolu kulüpleri üzerinden yapılan baskıyla gündeme geldi. Nasıl olup olmayacağı üzerine görüşlerimizi belirttik. Toplam 14,5 milyar lira borç var. Galatasaray'ın toplam borcu 2,7 milyar lira. Kulüplerin  yıllık toplam geliri 3,5-4 milyar lira." ifadelerini kullandı.

Yapılandırmadan yararlanıp yararlanmama konusunda şartlara göre davranacaklarını aktaran Cengiz, "Borcu kapatmak için hiç harcama yapmasak 4 yıl beklememiz lazım. Bize bunun nasıl olduğu sorulduğunda açıkça, 'Asla kimseye borç vermeyin.' dedik. Proje; borcu ödemesiz en az 4 yıl ötelemek, uygun faizlerle vadelere yaymak. Yeniden şampiyon olmamız ve UEFA Şampiyonlar Ligi'ne gitmemiz gerek. Eğer şampiyon olamazsak da en iyi durumdaki kulüp Galatasaray. Bu, Galatasaray'a destektir ama en az ihtiyacı olan biziz. Faiz şartlarına bakarız, işimize gelirse alırız. Hiç endişe etmeyin. Kuruşu sektirmeyiz." diye konuştu.

TBB'den alınacak kredinin denetleneceğini aktaran Mustafa Cengiz, "Önce kısa sonra uzun vadeli borçlar ödenecek. Bağımsız bir uluslararası denetleme şirketi tarafından denetlenecek. Ulusal olursa ayvayı yedik, işin içine siyasiler girer. Devlet bunu onayladı. Parayı al, transfere yatır yok." şeklinde görüş belirtti.

Sarı-kırmızılı kulübün başkanı, futbolda teknik kadronun çok çalıştığını belirterek, yönetimle teknik ekibin birbirine düşürülmeye çalışıldığını savundu.

Transferle ilgili yoğun mesai harcadıklarına değinen Cengiz, Çin'de forma giyen Brezilyalı Alan Carvalho'yu ima ederek, "İki KAP bildirimi yaptık (Marcao ve Emre Taşdemir). Bazı şeyler uzuyor. Sosyal medyada ağır konuşuyorlar. Bakın şu anda Çin'de saat kaç, Brezilya'da saat kaç, Türkiye'de saat kaç? Bunu hesaba alın. İdari ve sportiflerin yapması gereken denen listeyle uğraşan kardeşlerim neredeyse uyumuyor, nöbet tutuyor. Çok samimi söylüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Teknik ekiple yönetimin birbirine düşmeyeceğine anlatan Mustafa Cengiz, "Bazıları uğraşmasın. Çekirdek satışları artıyor bazen. Bizi teknik ekiple birbirimize düşürüp çekirdek çitleyip seyretmek istiyorlar. Öyle bir şey olmaz. Gerek teknik kadro gerekse biz Galatasaray için varız, Galatasaray için mücadele ediyoruz. Birbirimize kırgınlığımız olabilir ama hiç önemli değil." açıklamasını yaptı.

Mustafa Cengiz, hiçbir branşın teknik kadrosuna karışmadığını vurgulayarak, "Florya'ya, teknik kadroya gereken desteği vermeliyiz. Hiçbir branşa karışmam, ilgili teknik kadroların sonsuz yetkisi vardır. Olması gereken bence bu. Başarısız olursa üyeler adına hesap sorma yetkisi bizde. Şu anda başarılılar, bütün yokluklara rağmen. Forvet konusunda bizi neredeyse ipe götürdüler. Forvetsiziz ama 4-5 forveti olanlardan fazla gol atmışız. Bu da Allah'ın işi." ifadelerini kullandı.

Cengiz, seçim döneminde transfer edeceğini söylediği İsveçli yıldız Zlatan Ibrahimovic için uğraştığını ancak transferin gerçekleşmediğini kaydetti.

UEFA'nın finansal fair play kriterleri kapsamında denetlendiklerini hatırlatan Cengiz, "Dört yıl finansal fair play var. Futbolcu almadım. Ben Ibrahimovic'i de alırdım ama alamadım. Bana eski kasetlerden vurmayın. Ibrahimovic için uğraştığımdan da emin olabilirsiniz." diye konuştu.

Mustafa Cengiz, TFF kurullarını istifaya davet etmesine rağmen kurulların görevden ayrılmamasıyla eleştirilmesi üzerine, "Vallahi ben de istifa etmelerini bekliyordum ama etmediler. Üstüne bana 100 gün ceza kestiler." dedi.

TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in Antalya'daki seminerde yaptığı açıklamaların kendisini üzdüğünü dile getiren Cengiz, "TFF ile kişisel hiçbir sorunum yok. 15 yönetim kurulu üyesinin 15'ini de tanırım. Ancak TFF Başkanı'nın Antalya'da ettiği söz beni çok yaraladı. Laf bize geldi. 'Ben hiçbir takım için hakemimi yedirmem.' diyor. Ben de 'Hiçbir hakem, hiçbir camianın üstünde değildir.' diyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Cengiz, Süper Lig'deki Fenerbahçe derbisi ve Atiker Konyaspor maçında hakem ile Video Yardımcı Hakem (VAR) arasındaki konuşmaların açıklanması için çalıştıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Uluslararası Futbol Birliği Kuruluna (IFAB) başvurduk. UEFA ile de görüştük. Bu işi bırakmış değiliz. IFAB, özellikle yerel baskıların çok olduğu bizim gibi ülkelerde bu kayıtları verir. Birileri de verilmemesi için uğraşıyor. Hem Fenerbahçe maçının 87. dakikasında oyuncuma yapılan hareket hem de Atiker Konyaspor maçındaki penaltı var."

Kulüpler Birliği Vakfının Galatasaray-Atiker Konyaspor maçının hakemi Hüseyin Göçek ve VAR'ı Halis Özkahya'nın dinlendirilme kararıyla ilgili yayımladığı açıklamayı hatırlatan Mustafa Cengiz, "Kulüpler Birliği, biz Rusya'da iken aleyhimize bildiri yayımladı. O bildiriyi 18 kulübün 10'u imzalamadı. 8'i yayımladı. Bunlardan benim temas ettiğim 3'ü de 'Biz bundan -tufaya geldik demeyeyim de- yana değiliz.' diyor." diye konuştu.

Cengiz, Çaykur Rizespor Kulübü Başkanı Hasan Kartal'a verilen plaket nedeniyle eleştirildiklerini anımsatarak, "Maçlardan önce plaket vermek Avrupa maçlarından kalma bir gelenek. Çaykur Rizespor Başkanı'na plaket verilirken ben orada değildim. Rize de Kulüpler Birliği bildirisini imzalamamıştı. Başkan yeni gelmiş, hiçbir şeyden haberi yok. Maçtan çıktıktan sonra çok çirkin bir konuşma yaptı. Bunu nasıl öngörebiliriz? Fakat keser döner sap döner..." açıklamasını yaptı.

Sarı-kırmızılı kulübün başkanı, hakkındaki "eleştiriye karşı tahammülsüz" şeklindeki yorumlara cevap verdi.

Bir basın mensubuna da akreditasyon cezası vermelerinin de eleştirilmesine değinen Cengiz, şunları kaydetti:

"Benim için 'Basın mensubuna ceza veriliyor.' ve 'Üyeler disipline sevk ediliyor.' diye 2-3 arkadaşımız konuştu. Bana bir klasör getirdiler. Her birinde ağır hakaretler var. Ben düşmanıma bile onları demem. Ben, kavgada da bile küfür etmem. Fiziki neyse onu yaparım ama küfür etmem. Tevfik Fikret'in ülküsüyle büyüdük. Küfrü hür, hakareti hür, aşağılaması hür bir toplum değiliz."

Eski başkanlardan Duygun Yarsuvat'ın eleştirisini yanıtlayan Mustafa Cengiz, şu ifadeleri kullandı:

"Bir sayın başkanımız, 'Galatasaray Başkanı'nın ağırlığı olmalı.' diyerek bana 'sen hafifsin.' dedi. Hafifliği küfür, hakaret, roket atmak veya insanları işinden etmekle ölçüyorsanız ben ağır değilim, ben efendiyim. Ben asla hakaret etmem. Galatasaray Başkanlık makamı, bizim için çok değerli olan Ali Sami Yen'in makamı. Başta ben dahil herkes haddini bilmeli."

Yaptığı harcamaların faturasını kendi cebinden ödediğini dile getiren Cengiz, "Cezaların bedelini ben ödüyorum. Ben bir tek kişiye takıldım. Benim için 'Sayın başkan yemek faturalarını kulübe ödetiyor.' diye yazmış. Kendisini yakınları ile uyardık. 'Lütfen silsin, öyle bir şey yok.' dedik ama düzeltmedi. O zaman bunun bildiği var. Gelip disiplin kuruluna bildiğini anlatsın. Faturaları bütün arkadaşlarımla tamamen cebimizden ödüyoruz. Ankara'da kime gidiyorsam Galatasaray için. Devletime çok teşekkür ediyorum. Galatasaray'a da Türk sporuna da sahip çıkıyor." şeklinde konuştu.

Mustafa Cengiz, Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi'nde Fenerbahçe Beko'yu yendikleri maçın ardından yaptığı açıklamaların eleştirilmesiyle ilgili şunları dile getirdi:

"Yenilgilerden ya da kazanılan maçlardan sonra konuşmuyorum. O gün konuşmak durumundaydım. Çünkü başkan yardımcısı bir telefon yüzünden istifa ediyordu. O nedenle konuştum. 'Bizden 20 kat bütçe' diyeceğime '20 yıl' dedim. Ben bütün tarihi biliyorum. 2 yılda harcadığımız 40 milyon avroyla 1 kere şampiyon olduğumuzu, ikinci yılda final maçına çıkmadığımızı da biliyorum. Bütün tarihi biliyorum. Bana buradan bel altı vurmayın. Başka bir şey düşünüyordum. Gerginlik içindeydim. Sporcuların maça nasıl çıktığını bir bilseniz. Belki o maç oynanmayacaktı. Bunun stresini gece saat 20.00'de yaşadık. Gece nerede nakit bulunursa taksileri çeşitli yerlere gönderdik. Aynı gece bize haciz geldi. Televizyonları sökmeye kalktılar. Bunun gerginliğiyle konuştum."

Eski yönetimlerin Galatasaray Adası hakkında hata yaptığını savunan Mustafa Cengiz, açıklamasına şöyle devam etti:

"Ada konusunda hatalar yaptık. Eski yönetimler yapmış olabilir. Bazen insanın basireti bağlanıyor. Bir art niyet, maddi çıkar olmadıkça, bu da belgelenmedikçe hiçbir şey diyemeyiz. 'Akdin konusu yok olmuştur' diye kiracıya ihtar çektik. Bir ay içinde davamızı açacağız ama ne yazık ki davaları kazanamıyoruz. İnşallah bundan sonra daha sıkı bakacağız ve konu bir şekilde çözümlenecek. Buradan işletmeciye sesleniyorum; lütfen adayı bu haliyle bize bıraksın. Zamanında gelirini elde etti. Türkiye'nin incisi, Galatasaray'ın en değerli varlıklarından olan adadan geri çekilsin. Bizi mahkemelerde yormasın. Biz de gerekli iade-i itibarı sağlayalım. Çünkü Galatasaray üyeliğinden ihraç edildi."

Mustafa Cengiz, basketbolda THY Avrupa Ligi'nde yapılan yatırımın karşılığının alınmadığını söyledi.

Avrupa Ligi'nde şampiyon olan takımın 1 milyon avro kazandığını belirten Cengiz, "Rakibimiz, maşallah çok iyi bir kadro kurdu. Türkiye'nin de gururu. Çok iyi dereceler alıyor. Şampiyon olunca 1 milyon avro alıyor. İddiaya göre 40 milyon avro harcıyor. Ben 2,5 milyon avro harcıyorum. Geçen sene sezon ortasında onuncuyduk. Şimdi averajla üçüncüyüz. Kadro maliyetleri ortada. Kadın basketbolda FIBA Avrupa Kupası'nı aldık. Voleybol erkeklerde neredeyse şampiyonluğa oynuyoruz. Kızlarda aynıyız ama maliyetler düşüyor." diyerek sözlerini tamamladı.