Futbolda 2018 ve 2022'de organize edilecek dünya kupalarına evsahipliği yapacak ülkeler, FIFA İcra Komitesi'nin yarın Zürih'te yapacağı toplantıda belirlenecek.
İcra Komitesi, 2018'de yapılacak organizasyonun evsahibini 4, 2022'de yapılacak organizasyonun evsahibini ise 5 aday arasından belirleyecek ve karar, FIFA Başkanı Joseph S. Blatter tarafından duyurulacak. Dünyanın bu en büyük futbol organizasyonuna evsahipliği yapmak isteyen aday
ülkeler şöyle:
2018:
İNGİLTERE
Kalbi futbol için atan ve bu futbolun anavatanı olarak görülen İngiltere, çok kültürlülüğü, zengin altyapısı, imrendiren spor tesisleri ve birinci sınıf konaklama hizmetleriyle öne çıkıyor. Dünya kupasına, ''futbol festivali sunmak ve bunun için her türlü imkanın sağlamak'' taahhüdüyle aday olan İngiltere'de futbol tutkusu, sadece bu ülkedeki değil, dünya genelindeki sporseverlerin ilgisini çekiyor. Dünya kupasını son kez 1966 yılında düzenleyen ve altyapısıyla, bu organizasyonu bir kez daha düzenleme şansına sahip olduğunu düşünen İngiltere'de, ana stadyum olarak kullanılabilecek 15 tesisin içinde 90 bin seyirci kapasiteli Wembley, kapasitesi 95 bine çıkartılabilecek Old Trafford ve 60 bin seyirci kapasiteli Emirates öne çıkıyor. Tüm statların tamamlanmış olması, ulaşım ve haberleşmede kolaylık, İngiltere'nin yarın yapılacak oylamada şansını artırıyor. İngiltere'nin, olası organizasyondan elde edilecek tüm gelirin, bu sporun dünya genelinde yaygınlaşmasına katkı için FIFA'ya devretme kararı da yarın ki oylamada etken olabilir. 51,4 milyon nüfuslu ülkede 300'ü profesyonel ve yarı profesyonel 100 bin kulüp bulunduğu tahmin ediliyor.
İSPANYA-PORTEKİZ
2018 Dünya Kupası'na evsahipliği için ortak teklif veren İspanya ile Portekiz, İspanya'nın bu turnuvayı 1982, Portekiz'in de Avrupa Şampiyonası'nı 2004'te düzenlemiş olmasına karşın sıranın yine kendilerine geldiğini savunuyor. İspanya ile Portekiz, kampanyalarında, futbolun bu iki ülkede gelenek olmasını ve dostça bir atmosfer sağlama taahhüdünü öne çıkartıyor. İspanya, bunun yanısıra, son Dünya Kupası'ndaki şampiyonluğuna ekstra bir ödül verilerek evsahipliğine layık görülmesi gerektiğini düşünüyor. Evsahipliğini bu iki ülkenin üstlenmesi halinde organizasyonun açılış maçının Lizbon'daki 65 bin seyirci kapasiteli Luz Stadyumu'nda, final maçının ise 80 bin kapasiteli Bernabeu'da oynanması planlanıyor. Stadyumların son derece modern, kullanışlı ve güvenlikli olması bu iki ülkenin adaylığını olumlu etkiliyor. FIFA, her yıl milyonlarca turist ağırlayan bu iki ülkede konaklama ve ulaşım sorununun da yaşanmayacağına inanıyor. Ancak yetkililer, mali krizin, bu iki ülke arasında planlanan hızlı tren yapımına darbe vurmasından endişeleniyor. 40,2 milyon nüfuslu İspanya'da 18 bin 190, 10,7 milyon nüfuslu Portekiz'de ise 2 bin 226 kulüp faaliyet gösteriyor.
HOLLANDA-BELÇİKA
Hollanda ile Belçika, İspanya ve Portekiz gibi 2018'deki bu organizasyona ortak talip oldu. FIFA'nın kurucu üyeleri olan bu iki ülke, artık küçük ülkelerin de bu organizasyonu üstlenmeleri zamanının geldiği fikrini savunuyor. Küçük yüzölçümlerini, stadyumlar arasında yapılacak seyahatlerin fazla zaman kaybettirmeyecek olmasını ön plana çıkartarak avantajlı hale getirmeye çalışan Hollanda ile Belçika, buna örnek olarak, birbirinden en uzak iki stadyum arasında 360 kilometre bulunmasını gösteriyor.
Bu iki ülkenin adaylıklarında en büyük sorunu, Brüksel ile Rotterdam'da inşa edilmesi planlanan 80'er bin kişilik stadyumların henüz taahhüt aşamasında olması teşkil ediyor. Ulaşım ve konaklama konularında herhangi bir sorun bulunmaması ise avantaj olarak kabul ediliyor. 10,6 milyon nüfuslu Belçika'da yaklaşık 450 bin oyuncu, 2000 kulüpte faaliyet gösteriyor. 16,6 milyon nüfuslu Hollanda'da ise 3400 kulüp ve 1,2 milyon oyuncu bulunuyor.
RUSYA
Rusya, daha önce hiç büyük bir uluslararası futbol organizasyonunu üstlenmedi. Bir zamanlar kapılarını yabancılara sıkı sıkıya kapatan ve bu kez bir futbol organizasyonuyla yüzbinlerce kişiyi ülkesine davet eden Rusya, bu uğurda, buraya gelecek milli takım oyuncularına, yetkililere ve bileti olan seyircilere vize zorunluluğu getirilmeyeceğini açıkladı. Rus yetkililer, bu organizasyona, altyapının zenginleştirilmesi, modern tesislerin inşa edilmesi ve gerçek bir futbol ülkesi olmak açısından bir fırsat olarak kabul ediyor. Nitekim bu ülkedeki kentler arasındaki mesafe ve ulaşım Rusya'nın adaylığını zora sokuyor. Rusya, kapasitesi 10 bin kişi daha artırılabilecek 80 bin kapasiteli
Luzhniki Stadyumu'nu ana tesis olarak kullanmayı planlıyor. Bunun yanında, 62 bin seyirci kapasiteli Kirov Stadyumu'nun da inşaası devam ediyor. 140 milyon nüfuslu Rusya'da 100 kadarı profesyonel, 100 binden fazla kulüp faaliyet gösteriyor.
2022:
ABD
2022'deki dünya kupası organizasyonuna evsahipliği yapmak için adaylığını koyan ABD, sağlam altyapısı ve tesis zenginliğiyle öne çıkıyor. ABD, 1994'te üstlendiği organizasyonun, futbolun bu ülkedeki tanınırlığını artırdığını ve yaygınlaşmasına olanak tanıdığını düşünüyor ve 2022'de tekrar evsahipliği yaparak futbolun bir üst seviye taşınacağına inanıyor. 2022 Dünya Kupası'nda kullanılacak ana stadyum konusunda herhangi bir sorun yaşamayan ve bu yeterliliğe sahip birden fazla tesisi bulunan ABD, organizasyon için yeni bir stadyum inşa etmeye ihtiyaç duymuyor. Final maçının oynanabileceği ana stat olarak New York yakınlarındaki ''The New Meadowlands''in adı geçiyor.
Nitekim Dallas'taki yeni ''Cowboys Stadyumu'', görkemiyle ziyaretçilerini büyülüyor. ABD'nin, aynı zamanda düzenlenen iki dünya kupası organizasyonunu karşılayabilecek sayıda ve yeterlilikte tesisi bulunuyor. Şu ana kadar en çok katılımın olduğu 1994 Dünya Kupası'nın yanısıra birçok büyük organizasyona evsahipliği yapan ABD, konaklama açısından da diğer rakiplerine bakıldığında, ''hiçbir riski olmayan organizasyon taahhüdüyle'' ön plana çıkıyor. 310 milyon nüfuslu ülkede büyük çoğunluk, Major League'in popülerliğini artırmasına ve uluslararası futbol turnuvalarına ilginin çoğalmasına rağmen futbolu tam olarak benimsemiş değil. FIFA'da bir kesim, bu nedenle yarın yapılacak oylamada ABD'nin yanında yer almayacak. ABD'de şu an gençlerin iştirak ettiği 6 binin üzerinde kulüp bulunuyor. Birinci lige karşılık gelen Major League'de 2012'den itibaren, 3'ü Kanada'dan 19 kulüp şampiyonluk mücadelesi verecek.
AVUSTRALYA
Avustralya da, diğer birçok aday ülke gibi, organizasyona evsahipliği yaparak, futbolu bu coğrafyada yaygınlaştırmayı amaçladığı teziyle hareket ediyor. 2000 yılındaki Sydney Olimpiyatları ile böyle büyük bir organizasyonun üstesinden gelebileceğini kanıtlayan Avustralya, farklı milletlerden birçok göçmene ikamet sağlamasını gerekçe göstererek, tüm maçlara seyirci çekebileceği fikrini savunuyor. Avustralya futbolu ile rugbye olan ilginin bu ülkede futbola oranla daha fazla olması ise FIFA yetkililerini endişelendiren bir husus. Avustralya, organizasyonda kullanılacak ana stadyum olarak 100 bin kapasiteli ''The Melbourne Cricket Ground''u veya 83 bin 500 seyirci kapasiteli
''Olympic Stadium'' u planlıyor. 21 milyon nüfuslu Avustralya'da kayıtlı 389 bin oyuncu ve 1200 kulüp bulunuyor.
JAPONYA
2022'deki organizasyona, FIFA'ya üye 208 ülke bulunması dolayısıyla, ''208 gülücük'' sloganıyla aday olan Japonya, 2002 yılında Güney Kore ile ortak düzenlediği dünya kupasından elde ettiği tecrübeyi ve altyapı zenginliğini öne çıkartıyor. Bu organizasyon için herhangi bir tesis ya da stadyum inşa etme zorunda olmaması Japonya'ya büyük avantaj sağlıyor. Dünyanın en gelişmiş tren yolu ulaşımına sahip olmanın yanısıra teknolojideki üstünlüğü diğer adaylara bakıldığında Japonya'yı bir adım önde gösteriyor. Japonya, organizasyonu 3 boyutlu ekranlara taşıma taahhüdü de veriyor. Tesis zengini Japonya, dünya kupası için Osaka yakınlarında yeni bir stat inşa etmeyi ve bu stadyumu ana tesis olarak kullanmayı planlıyor. 127 milyon nüfuslu ülkede kayıtlı 28 bin 818 kulüp bulunuyor.
KATAR
Daha önce hiçbir Orta Doğu ülkesi, dünya kupasına evsahipliği yapmadı. Katar, bu alanda bir ilk olarak, hem ülkenin, hem de bölgenin prestijini artırmayı hedefliyor. Katar'ın maddi açıdan hiçbir sıkıntısı bulunmaması ve maç yayınları düşünüldüğünde yerel saatin, diğer adaylara göre Avrupa, Asya ve Amerika ile daha uyumlu olması bu ülkenin artı puanı. Ancak organizasyonun düzenleneceği aylardaki hava sıcaklığı, FIFA'yı endişlendiren bir konu. Katar'ın avantajlı olduğu bir diğer husus ise, organizasyonun tamamlanmasının ardından tüm stadyumlarının kısmen sökülebilmesi ve bu parçaların, gelişmekte olan ülkelere gönderilerek yeni inşa edilecek stadyumlarda kullanılabilecek olması.Organizasyonu üstlenmesi halinde Katar'ın, son derece modern olan Lusail Stadyumu'nu ana tesis olarak kullanması bekleniyor. 89 bin seyirci kapasiteli, etrafı suyla çevrili, klimalı stadyumun 2019 yılında tamamlanması planlanıyor. Katar, evsahipliğini üstlenmesi hainde 9 yeni stadyumun inşaası ile 3 stadyumun yenilenmesi için 4 milyar dolarlık bir bütçe ayırma sözü verdi.
GÜNEY KORE
2002'deki organizasyonda evsahipliğini Japonya ile birlikte üstlenen ve bu turnuvada yarı finale kadar yükselen Güney Kore, evsahibi olmanın ülke futboluna başarı kattığı inancıyla 2022'ye de aday oldu.Mükemmel bir altyapısı ve son derece zengin tesisleri bulunan Güney Kore, kampanyasında bu konudaki gelişmişliğini ve 2002 yılındaki tecrübesini ön plana çıkartıyor. Güney Kore, ulaşım, iletişim, teknoloji ve konaklama hizmetleriyle bu organizasyonun evsahipliğine layık olduğunu savunuyor.
Yarın yapılacak oylamada Güney Kore'nin kazanması halinde, seyirci kapasitesi 83 bine çıkartılabilecek Dünya Kupası Stadyumu'nun ana tesis olarak kullanılacağı belirtiliyor. Güney Kore'de FIFA'ya göre 100 kulüp ve 31 bin 127 kayıtlı sporcu faaliyet gösteriyor.
Heyecanlı bekleyiş
01 Aralık 2010 13:55