Her şeyden önce, son 5 büyük turnuvaya katılamamış, aynı süreçte kulüpler düzeyinde de tek çeyrek final görmüş Türk futbolu için bu dönemin bir dip noktası olduğunu kabullenmek gerek.
Bu ön kabulü yaptığınızda, ulusal takımdaki değişim gerekliliğini de, Avcı’nın dünkü (zaman zaman fantastik sayılabilecek) denemelerini de anlayabiliyor; her şeyin ilacının ne olduğunu bir kez daha hatırlıyorsunuz. Bize tek kelimeyle “zaman” gerek, onun dışında bence her şey yolunda...
Avcı, sahaya Hiddink döneminde hemen hemen bütün maçlarda kullandığımız 4-2-3-1 düzeniyle çıktı. Yine geçen dönemde (az ya da çok) düzenli süre alan 7 futbolcunun etrafını yenilerle takviye edip (Amerika’yı yeniden keşfetmeyeceğini ama) 2014 takımını kurma konusunda da kararlı olduğunu gösterdi. 2012 elemelerinin ana arterleri Selçuk-Burak’ın da kenarda oturduğu bu ortamda zaten olağanüstü uyumlu takım beklemek anlamsız, bölüm bölüm-parça parça iyi sinyallerle şu anda idare etmek durumundayız.
Kalede Sinan çok iyi bir gününde değildi, birinci gol onun Standard’da da karakteristiği olmuş çok meşhur bir arızası. Daha çok solundan ayak dibine gelenlerde kötü, ama sağından da bunları çok fazla yiyor. Avcı’nın (Volkan-Onur’un yokluğunda) eldivenleri ona teslim etme nedeni oyun kuruş becerisi. Ama dün onu da çok iyi yaptığını söyleyemeyiz. Oyun kurma konusunda dünün tek kötüsü o değildi, Semih-Ömer savunmamız da alışılmış kalitelerinin altında top kullandılar. Yalnız yeni dönem stoperlerimiz içinde ligin en çok isabetli pas yapan oyuncusu Eren’in de olduğunu düşününce bu sıkıntıyı aşacağımızı düşünüyorum.
Orta sahada İspanya kökenlilerimizin uyumu iyi. ancak Ekici’nin ana istasyon olmak için daha çok zamana ihtiyacı var. Şüphesiz ki Selçuk, yeni dönemde de ulusal takımın oyununun merkezi olacak. Bir de hakemin ilk yarıda kart gösterme konusunda hassas davranmaması oyunumuzu etkiledi; gerek Topal’ın bileğine aldığı sert tekme gerek Arda’nın arkadan çekilmesi asgari sarı kartlık kritik hamlelerdi.
Hücumda da etkili değildik, ama Skrtel-Hubocan gibi üst düzey bir savunma ikilisine karşı Pektemek’ten daha sert/daha kuvvetli bir santrfora ihtiyacımız açıktı. Olcan-Arda’nın kenar organizasyonlarının arasına formda bir Burak girdiğinde neler yapabileceğini zaten son yarım saatte de gördük. Önümüzdeki 6 hazırlık maçında da bolca göreceğiz umarım.
Her şey yolunda
01 Mart 2012 12:54