Dünyanın önde gelen kulüp takımlarının (bir ara G14 yoluyla, çoğunlukla UEFA lobileriyle) büyük baskısı sonucu uluslararası futbol köşeye sıkışmış durumda...
Ulusal takımlar (resmi maçlar haricinde) hemen hiç toplanamıyorlar, 3 yılda 5 hazırlık maçı yaparlarsa şükrediyorlar.
Durum böyleyken ulusal takım hocalarının işi çok zorlaşıyor, hem ekiplerinin birden fazla formatı oynayabilmesi için çalışıyorlar; hem de bazı şeyleri ezbere yapma yeteneklerini yitirmek istemiyorlar. Dün bu büyük problemin küçük bir modellemesi vardı Seyrantepe’de...
Hiddink’in Türkiye’sinin ana şablonu 4-3-3... Rakip Kazakistan gibi çok zayıf ve sadece kapanan bir takım olunca (bir 4-3-3 varyantı olan) 4-2-3-1’e dönebiliyor en fazla. Böylece hem gol düşünen oyuncu sayısını bir artırıyor, hem de kapanan rakibe karşı şut atabilecek Mehmet Ekici’yi devreye sokmuş oluyor. Kazaklar karşısında belki sahaya Umut’u, Cenk’i, Burak’ı, Kazım’ı aynı anda sürmek istiyorsunuz; ama Avusturya öncesi birtakım melekelerinizi de kaybetmemeniz lazım. Rakip Kazakistan da olsa, Yeni Gine de olsa bu bir test, bu bir Avusturya provası... O yüzden ancak iş sıkıntıya girdiğinde Hiddink Gökhan’ı sol açığa alıp santrforu ikileyebildi; hamlesi doğruydu, ama bazen olmayınca olmuyor işte... Rakip orta yapıyor gol oluyor, penaltı direğe vuruyor... Hakem nizami golü iptal ediyor... Selçuk vuruyor, Arda vuruyor, Burak vuruyor, ama olmuyor bazen...
Hiddink’in şablonu doğru. Defansif orta sahasız Selçuk-Emre ikilisi doğru. Her iki oyuncunun rakip ceza sahası içine sayısız koşusu doğru... Önde basıp onlarca top kazanmamız doğru. Şut silahı olarak Mehmet Ekici doğru. Kapanan rakibin savunmasının arasına sürpriz dripling yapması için Gökhan Töre tercihi doğru...
Son tahlilde bu maç berabere de bitse, Arda’nın son dakika frikiğinde topun canı kaleye girmek istemese de yapılan hemen her şey doğruydu... Hiddink sahaya 1985 ve üstü doğumlu 6 üçüncü nesil oyuncu sürüp (yani o çok arzuladığımız jenerasyon değişikliğini de sessiz sedasız yapıp), maçları kazanabilecek oyunları da oynatıyor. Umarım onun hakkını sadece (topun canı istediği için) 2-1 kazandık diye değil, doğru işleri doğru zamanlarda yapmaya başladığı için de veririz.
Her şey doğruydu!
03 Eylül 2011 14:05
![Her şey doğruydu!](https://media05.ligtv.com.tr/img/news/2011/9/3/i4_UgurMeleke.jpg)